hulyami, 742 adet değerlendirme yapmış.  (45/106)
Yaban Sümbülleri
Yaban Sümbülleri

9

Bu ay ki Harlequin Historical olan Yaban Sümbülleri çok çarpıcı bir hikayeyi içinde barındırıyordu.. Verity'yi ilk gördiümde Lord Max ona istediği gibi yardım edememişti..O sıralarda Verity henüz 15 yaşındaydı..Babası intihar ettiği için ne evinin ne de babasının özel eşyalarını alamadığı gibi beş parasız kalmıştı..Sonraki dönmelerde hayatı daha da zorlaşmıştı.. Beş yıl sonra tekrar kaşılaştıklarında Max Verity'yi tanıyamamıştı onu hizmetçi sanmıştı..O zor hayatı onu derinden etkilemişti..Çünkü 5 yıl önce çaresiz bir kıza istediği gibi yardım edememesi onu çok üzmüştü..Şimdi bu kıza istediği yardımı yapabilirdi..Ama ona karşı hissettiği çekim onun daha değişik bir koruma sunmasına sebep olacaktı..Ama Verity bunu kabul edecek miydi.. Tipik bir Kül Kedisi hikayesi idi..Yazarın daha önce yayınlanan Thea'nın Suçu Ne? kitabından daha başarılı buldum..Tavsiye ederim.

Arzuların Esiri (Immortals After Dark, #2)
Arzuların Esiri (Immortals After Dark, #2)

8

Arzuların Esiri-Kresley Cole Orjinal adı: A Hunger like no other Goodreads Puanı 5/4,20 Benim puanım 5/4 Yeni tanıştığım bir fantastik seri..Çok akıcı bir uslup ile yazılmıştı.Yazarın kalemini çok sevdim...Bu kadar geçe bıraktığım için çok pişman oldum..Şimdi merakla serinin devamını bekliyorum... Bu seri Lara Adrianın,Jeanienne Frost severler için iyi bir alternatif olabilir bence ama serinin arası umarım fazla açılmadan devamını okumak nasip olur..Zira seri tam tamına 13 kitaplık bir seri ve 27 Kasımda serinin yeni bir kitabı çıkıyor.. Hikayemiz Kurt adam Lykae'lerin Kralı Lachlain MacRieve ile Yarı Vampir Yarı İnsan olan Valkyrie'li Emmaline Troy'un hikayesi..Lachlain bir İskoç..150 yıldır vampir sürüsünün elinde esirdi..Bulumduğu zindanda her gün her gece tekrar tekrar ölüp ölüp diriliyord korkunç işkencelere maruz kalıyordu.. Bu yukarıdan Emmaline 'nin kokusunu alıncaya kadar sürer..Çünkü Emma'nın yıllardır diğer yarısı aradığı eşi olduğunu anlamıştı..Bacağını koparmak pahasına zindandan kaçarak onu bulur..Eşi yapmak bir daha ayrılmamak için kaçırır..Ama göz ardı ettiği ve kaçırdıktan sonra anladığı Emma'nın vampir olmasıdır..Emma'nın yarı vampir olduğunu tabii ki bilmiyordu.. Emma'da insan olan annesini çok küçükken kaybetmiş vampir babasının da kim olduüğunu bulmak için Paris'ta araştırmalar yapıyordu..Lachlain onu kaçırarak rehin tutana kadar..Bu adam Ömründe görmediği kadar iri çok yakışıklı bir adamdı ne olduğunu anladığında ondan kaçıp kurtulmak istedi.Diğer taraftan da aralarındaki çekim ona doğru da itiyordu.. Romanın başından itibaren Emma devamlı şekilde kaçıp gitmek isteyen Lachlain'de onu ne olursa olsun elinde tutmaya çalışan taraftı..Lachlain onunla vatanı İskoçya'ya gitmek için yaptığı düzenlemelerde yakınlaşmanın bir yolunu bulmaya çalışacaktı onu elinden kaçıramazdı..Çünkü geleceği buna bağlı idi iyileşmesi de..Küçük kırılgan Emma'nın gücünü hiç ummadığı şekilde görecekti... Romantik Paranormal okumayı seviyorsanız bu kitap tam size göre..Tavsiye ederim..

Hayalimdeki Arzular ve İhtiraslar
Hayalimdeki Arzular ve İhtiraslar

8

Hayalimdeki Arzular ve İhtiraslar-Erin Erin Quinn Orjinal Adı Haunting Desire OLan Hayalimdeki Arzular ve İhtiraslar'ın Goodreads Puanı 5/4,33 Benim puanım 5/4 Bu seriyi seviyorum...İrlanda'nın mistiszm havasını solumak hoşuma gidiyor..Her macerasında değişik hikaye..Sanki bayrak devri gibi her hikayede kahramanlarımız Fennore Kitabı ile savaşıyorlar.. Fennore kitabına hükmetmeye çalışan Cathan Mcgrath her bölümde insanlığından daha da bir şeyler kaybediyor..Bunun farkında olsa da onu bırakabilmesi mümkün değil..Bu bölümde biri daha ortaya çıkıyor bir nevi Tanrı Fennore Kitabının yaratıcısı Druid..Druid'i üç kişi görebiliyor bu hikayenim kahramanı Shealy O'Leary kızkardeşi Ellie ve Rory McGrath 'i arayan kız kardeşi Meaghan Ballagh ..Bu kadınların hepsinde sıradışı güçler var..Hele güçlerini birleştirdiklerinde yapabildikleri... Ayrıcalıklı Toprakların Lideri Tiearnan ablası Saraid'i kurtarmak için mücadele ederken Fennore kitabına zarar vererek içinde hapsolmuş başarısız olmuş bir lider..Bu başarısızlık ve uğradığı ihanet yüzünden amacı kalmamış bir adam..Yolları birden Shealy O'Leary ile onun yol açtığı bir geçitte kesisir Fennore kitabına Shaely ile birlikte döner.. Shealy O'Leary sıra dışı güçleri olan bir genç kadındır..Babası Donnell O'Leary Fennore Kitabının koruyucularındandır...Bu özelliği yüzünden eşi ile sık sık tartışan bu adam..Ailesi ile birlikte Fennore adasında bir kaza geçirirler..Eşi hamile iken ölür ve Shealy ise çok ağır yaralanır..Ve çok uzun tedavi maratonundan sonra sağlığına kavuşur..İşte Tam da İrlanda'ya gitme konusıu yüzünden babası ile tartışırken ne olduğunu anlamadan bir kapı açılır onun içine girer..Burada Tiearnan ile yolu kesişir.. Bundan sonra mücadelelerini birlikte sürdürmeye başlayacaklar aralarında oluşan bu muhteşem aşk ile bütünleşirken birbirlerine güvenmeyi,birlikte mücadele etmeyi öğrenip..Şimdiye kadar keşfedilmemiş sırları da keşfedeceklerdir..Aşkları o kadar güçlenecek ki mevcut kehaneti de birlikte yeneceklerdir... Güzel bir macera idi özellikle kitabın sonlarına doğru çok heyecanlı idi...Özellikle üç kadının güçlerini birleştirdikleri sahne müthişti.. Çeviride bir problem yoksada farkındalık kelimesini çok sık kullanılmıştı..Bu kelime bence sırıtıyordu..Sanki yapay kelimeler oluşmuştu..Yine de severek okudum.. Son macerayı da merak ediyorum çünkü bu macera Meaghan Ballagh ile Fenore kitabının yaratıcı Aedan'ın...Bu macerayı daha da merak ediyorum.. Fantastik kitapları ve İrlanda Mistiszm'ni seviyorsanız bu kitap tam size göre..Keyifli okumalar...

Küçük Yalanlar Yüksek Topuklar
Küçük Yalanlar Yüksek Topuklar

7

Küçük Yalanlar,Yüksek Topuklar - Jane Graves Orjinal adı Hot Wheels and High Heels Goodreads Puanı 5/3,71 benim puanım 5/3 Uzun zamandır beklediğim bir kitapdı..Beğenerek okudum ama sanki Abartılı Yalanlar Aceleci Duvaklar daha iyi idi..Okurken zevkle okudum da beklediğim derinlik yoktu hikayede..Sanırım beklentimi çok yüksek tuttum...Yazarın daha acemi iken yazdığı belli oluyordu..Hikayenin genel kurgusu iyi idi...Sıkılmadan severek okudum.. Zengin bir erkekle evli olan Darcy McDaniel 14 senelik evli idi ..Kocası ile evlendiğinde büyük bir aştan ziyade lüks hayatın peşindeydi..Bunu elde etti..Ama tatilden döndüğü gün hayatı tepetaklak olur..Sahip olduğu tüm mal varlığını kredi kartlarını her şeyini bir anda kaybeder..Evine gittiğinde oraya taşınmış yabancı insanlar olduğunu eşyalarının yerlerinde yeller estiğini görür.. Vee kocası da kayıplara karışmıştır..Elinde kala kala bir tek araba kalmıştır..Ama durun onun da sırası geldi..İri yarı yakışıklı bir adam ona el koyar..Aralarındaki savaş tam komedi filmlerindeki gibi idi.. John Stark idi bu adam..Polislikten ayrılmak zorunda kalıp kendine haciz şirketi kurmuştu..Darcy'nin arabasının da ödenmemiş borçları vardı..Bu arabayı kocası ona geçen doğum günüde almıştı..Borcunun olduğunu bilmiyordu.Kanının son damlasına kadar John ile savaştı.. Bu savaşta birbirlerine çekildiklerini fark etmediler bile..Nefret aşkı doğurur derler ya... Daha fazla ayrıntı vermiyorum..Keyifle okumanızı dilerim...

Kurt Ve Kumru
Kurt Ve Kumru

10

Kurt ve Kumru-Kathleen E.Woodiwisi Orjinal Adı The Wolf and the Dove Goodreads puanı 5/4,14 Benim puanım 5/5 Şu ana kadar okuduğum en güzel orta çağ romanı ama oldukça da sert.. Çünkü roman Normanların İngiltere'yi işgal ettiği dönem yani Ortaçağın en sert dönemi olan 1066 da William’ın İngiltere’ye saldırdığı Saxson'ları esir alıp,topraklarını ele geçirdiği dönemde geçiyor..Kitabın daha ilk sayfalarında gerilmeye başladım diyebilirim.. Çünkü romandaki sahne çok acımasızca başlıyor..Normanlar tarafında işgal edilmiş bir kale ve İşgal edilen kalede yaşanan insanlık ötesi katliamlar..Kalenin efendisi öldürülmüş, .Boynuna bir ip bağlanan Darkenwald Malikânesinin kızı Aislinn ve kızını korumaya çalışan kalenin hanımının dizlerinin üzerinde süründürülmesi..Bu insanlık dışı manzaradan Demir Kurt Wufgar'ın kumandanı Ragnor de Maret sorumlu..İğrenç bir komutan.. Kalenin kızına iğrence tacavüz ettiği satırları nefret ederek okudum... Ertesi gün roman kahramanı Demir Kurt Wulfgar kaleye geliyor ..Aislinn'in karşılaşmaları..Aislinn Wulfgar'ın Ragnor'dan farklı olduğunu daha adil olduğunu anlıyor..Birbirlerinden nefret ediyorlar..Wulfgar onun güzelliğinden etkileniyor.. Ve Demir Kurt Wulfgarın nasıl biri olduğunu merak edersek, sevgisiz bir aileden gelmesi annesi kocasının savaşlara gidip kendisini ihmal etmesini bağışlayamamış şefkâtsiz bir annedir..Bunun acısını özellikle büyük oğlu Wulfgar'dan çıkartıyor..Babası ise onu piç olarak kabul edip uzaklara gönderiyor..Ailesinden sevgi görememiş bie adam..İşte bu sevgisizlik yüzünden kadınları sadece cinsel amaçla için kullanmış ve asla evlenmeyi düşünmüyor..Kadınları kullanmayı seviyor ama onlardan nefret ediyor... . Aislinn'i ilk iş Ragnor'un elinden alıyor..Aislinn'e Ragnor gibi acımasızca tecavüz etmiyor ama bir nevi baştan çıkararak tecavüzünü devamlı gerçekleştiriyor..Onu metresi ve kölesi yapıyor.. Aislinn'in ilk önce güzelliğinden büyüleniyor.Sonrada cesareti ve kişiliğinden etkilenmeye başlıyor.... Daha sonra kaleye Babası ve kız kardeşi geliyor.. Babası elindeki her şeyi kızı dışında kaybetmiş bir adam ve kız kardeş Gwyneth hani dersiniz koynunuzda yılan beslemek deyimi bu kadına çok da güzel uyuyor...Kaleye geldiği andan itibaren Aislinn ile devamlı uğraşıyor..akla hayale gelmeyecek entirakalar ile uğraşıyor..Tek zayıf yönü var Ragnor ona aşık olup neredeyse onu kölesi oluyor..O ne derse onu yapıyor...Ragnor ise Aislinn'i takıntı haline getiriyor..Onu Wulfgar'ın elinden almak için Gwyneth'i kullanmakta tereddüt etmiyor.. Aisslinn ise neredeyse kusursuzluk timsali başına gelenleri büyük bir vakur ile kabullenirken cesaret ve gücünü asla kaybetmiyor...Wulfgar'ı o iyiliği ve güzelliği ile dize getiriyor..Güzellik derken karakter ve huy olanından bahsetmek istiyorum.. Wulfgar ona o kadar bağlanıyor ki Ragnor ile dövüşmekten kaçınmadığı gibi kaybetmekten de çok korkuyor..Onun hasretini çektiği satırları okumak çok güzeldi..Özellikle odalarında her yerde Aislinn'i görmesi onu araması...Okuyun bence çok seveceksiniz... Yazar mekanı çağı ve aşkı o kadar güzel harmanlayıp bize aktarmış ki..Tekrar tekrar bu yazara hayran oldum...Kitabı özellikle sonlarına doğru elimden bırakamadım..Wulfgar'ın Aislinn'e aşık olduğunu ve yaşamının ondan başka öneminin olmadığını anladığı sahne müthişti..Kucağındaki bebeğin babası olup olmadığını bilmediği halde onu kucağında tutup o koca şövalyenin kollarında uyuttuğu sahne çok özeldi... Çok sevdim..Tavsiye ederim..Ama Rüzgarda Savrulan Küller benim için yazarın bir numarasıdır.. Keyifli Okumalar...

Ateşle Oynamak / Ürkek Dokunuş
Ateşle Oynamak / Ürkek Dokunuş

7

Ateşle Oynamak...Cathy Williams Cathy Williams sevdiğim bir yazardır..Bu hikayede ikiz genç kızların çocuklukta sık sık birbirlerinin yerine geçip çevresindekileri kandırmaya benzemeyen bir olay içinde bulurlar kendilerini...Ama bu çok da tehlikeli bir oyuna dönüşecektir..Kurgu güzeldi ama bazı sahnelerinde çok gerildim...Özellikle Marcus sinir etti beni.. Konusu: Laura ve Beth fiziksel olarak tıpatıp benzeselerde karakter olarak tam zıt ikiz kardeştiler..Laura ne kadar dışa dönükse Beth bir o kadar içine kapanık bir genç kadındı..Laura onu terk eden sevgilisnden hamile kalmıştı.Ama hamileliğin getirdiği rahatsızlıklar yüzünde işini aksatıyordu..Aklına bir çözüm geldi..Beth onun yerine geçip o bebeğini doğurana kadar çalışabilirdi..Çolgınca bir plandı.Patronunun ruhunun bile duymayacağını tahmin etmişti.Ama Marcos Adrino Beth'in farkına varmıştı... Ürkek Dokunuş-Anne Mather Orjinal Adı Wicked Caprice Anne Mather'in kalemini çok severim..Hikayelerindeki derinliği özellikle..Ürkek Dokunuş'da güzeldi beğendim.. İsobel Herriot sakin bir kasabada hediyeli eşya satan dükkanını işletiyordu..Ve onunla ilgilenen erkek vardı bu adam ile çok da yakınlaşmak istemesede başına büyük bir dert açacağını bilemezdi elbet.. Onunla ilgilenen Richard Gregory'nin eşi olan Jillian ağabeyinden çıkmaza giren evliliğinin kurtarmasına yardımcı olmasını ve aralarına giren kadın ile konuşmasını istiyordu..Patrick Shanon yoğun olan işlerinden her ne kadar ilgilenmek istemesede kız kardeşini kıramaz İsobel ile konuşmak için kimliğini gizleyerek kasabaya gider..İşte bu olayların başlamasına her iki taraf için zor günelere neden olacaktır..Zira Patrick ve İsobel hiç ummadıkları anda yakınlaşacak buda olayların iyicek çıkmaza girmesine neden olacaktır..Sevdim...

Gönül Sesi
Gönül Sesi

10

Muhteşem bir duygu sağanağı vardı bu hikayede bayıldım..Bence bu ay çokan en güzel harlequin..Yazarın daha önceki çıkan romanından çok çok daha başarılı idi..O kötü değildi ama buradaki hikaye muhteşemdi..Yürğinizin en umulmadık yanınadn yakalayan bir hikaye idi...