Yeni bir yazar. okurken çok tat aldığımı söylemeliyim..Ama bana ters gelen şeyler vardı bu romanda..O yüzden kitabın puanını kırıyorum..Farklı bir uslubu var yazarın..
Hayallerimin Arka Bahcesi-Katherine Allred Harika bir hikaye büyüleyici bir aşk.. Konusunu okudugunuzda klasik oldugunu söyleyebilirsiniz ama son zamanlarda okudugum en güzel hikayelerden biri idi. yazarin cok akici bir uslubu vardi biteseye kadar elimden bırakmadim. Biri 8 digeri10 yasindaki iki coçugun masum arkadasliklarinin dostluklarinin yillar gectikce destansi bir aska dönüsmesi. Imkansizliklar ,kader oyunu,yalnis secimlerle iki sevgilinin yillarca sürecek bir ayriliga sürüklenmesi.Farkli bir hayat kurmalari. derken tekrar manidar bir sekilde karsi karsiya gelmeleri ve büyük hesaplasmalar. Bir kac sahne de yazarin kalemi adeta şaha kalkmis idi. Alix'in Nick'i darmadağın ettiği sahne Nick'e gercekleri anlatırken onu darmadağın ettiği sahne ve Elini uzattığı ölmüş bebekleri için ikisinin de sarılarak ağladığı sahne yazar o sahnede beni uçurdu diyebilirim . Ask ve sevgiyi sonuna kadar hissettirebilen nadir kitaplardandi. Muhtesem bir hikaye ve büyüleyici bir ask masali. muhakkak okuyun askin evrelerinı,masumiyetini,tutkusunu okuyun. Tavsiyemdir.
Bu nasıl bir kalem gücü böyle.Duygularim birbirine girdi kime üzülüp kime kızacagimi şasirdim. Yasanan vahset,trajedi,dehset,suçluluk duygularini o kadar güzel harmanlamış ki yazar ... Kesinlikle edebiyat dünyasında degisik bir nefes getirdi yeni yazar Güneş Demirel... Çıkan ilk kitabında ülkemizdeki kanayan töre belasını işlemiş Şimdi Benimsini bitirdikten sonra kesinlikle sevgili Güneş Demirel çok çok etkili ve güçlü bir kalem... Bu kitabı yaklaşık 6-7 aydır bekliyordum..Beklediğime kesinlikle değdi..Okuduğum tüm satırları çok çarpıcı ve duygusaldı..Hikayeyi okurken duygularım birbiri ile çarpıştı diyebilirim..Kime kızacağımı,kime üzüleceğimi şaşırdım..Hikayedeki en büyük mağdur kesinlikle 19 yaşındaki gencecik bir genç kız olan Ağbeyinin suçunun cezasını o küçücük bedeni ile gögüs geren küçük ama dev kadın Elif'ti...Öyle ki başına ne gelirse gelsin sabır gösteren kötülükleri sabır ile tedvai eden bir genç kız..Ümitleri hayalleri vardı.hemşire olacaktı ama bir akşam kapısının önünden zor ile kaçırıldı ailesinin gözü önünde umutları söndürüldü..Yaşayan bir ölüye dönüştürlmek istendi..Bu olaylarda herkes suçlu sadece bu masum kirletileeye çalışılan genç kız suçsuzdu.. Olaydan sonra ona destek olması gerekenler toplum baskısı ve kuralı yüzünden ona sırtını döndü..Anne,baba,ağabeyi..Özellkile ağabeyi..kaçırdığı genç kızın sözlüsünün bu vahşeti yapabileceğini bilerek kaçırdı sevdiği kızı..Kız kardeşine sahip çıkmadı sadece minik bir yürek küçük Zeynep ona sırtını dönmedi.. Öte yandan onu kaçıran genç adam o yaptığı korkunç şeyden sonra vicdanının sesini susturamadı..Ona sözlüsünü kaçıran adamın kız kardeşi bu dendi..ya onu bekareti Ya da kaçan sözlün ile admaın cesedi dendi..Tahsilliydi ,yakışılıydı,başarılıydı..Ama sözlendiği sözlüsünü sevmiyordu töre denen belanın kendini canavarlaştırmasına müsaade etti.. Sonra gecelerce yaptığı şey için kendine lanet etti planları tutmadı vicdanını sustaramadı..Veee Elif hamileydi..onu karnında çocuğunu taşırken kimseye bırakamazdı..bırakmadı da...Alıp evlendi onunla..Onunla evlenecek onu unutacaktı..ama vicdanını susturamadığı gibi onuda unutamadı kenara atamadı..Ona aşık oldu deliler çılgınlar gibi yandı kavruldu kül oldu.. Onun bir bakışı,saçının teli için dünyaları yakardı.... Harika duygu sağanağı olan bir romandı..çoğunlukla ağlayarak okudum..Fırat'ın devleşen aşkı Elif'in engin sabrına hayran oldum..Belki öz anne ve babasını kaybetti Elif ama kendini başka geniş bir ailede buldu. Anne,baba,ağabey iki tane de kız kardeş buldu kendine.Bazı satırlarını dehşet bazı satırlarını ağlayarak,gülerek okudum..Kitabı elimden bitene kadar bırakamadım... 595 sayfayı nasıl okuduğumu anlamadım..Tavsiye ederim...
Bende bu kitaba bayıldım. Özellikle nerdeyse hep aynı konuyu işleyen ama yine de vazgeçemediğimiz romantik kitaplardan sonra hem romantik hem de farklı konusu ve macera içeren yanıyla bir solukta okudugum kitaplar arasına girdi... ..Devamı Rüya Hırsızı onuda en kısa zamanda okuyacağım..Okumayanlara tavsiye ederim..
Rüya Hırsızi serinin ikinci kitabi. Ilk kitapta Rüya Hirsizindaki Amelia Longford'un anne ve babasi Rue ve Christoph Longford'un hikayesini okumustum. Ikinci kitapta bu büyülü çiftin çocuklarından en farkli olani Amelia ve Sokak hirsizi Zane'in hikayesi vardı. Ciftin diger cocuklari normal bir drakon yani ejderhaydı. Tek farkla Lia'nin diger kardeşleri gibi yeteneginin olmadigi saniliyordu aslında gerçek cok farkliydı. Lia Rüyalarinda gelecegi görüyordu. Rüyalarinin erkegi cani,eski Duman Hırsızinin çıragi Zane idi. Zane Rue Langford'un hırsızlik günlerinden yardimcisi bir sokak çocugu idi. Rue onu bir gece bicaklanmış olarak bulup hayatini kurtarmis bu aykıri cocuga evinde barindirarak işlerinde yardimci olmasina karar vermisti. Iste Lia annesinin bu aykiri karizmatik yakisikli yardimcisina cocuklugundan beri asikti. Ama Zane'in isi aşk ile özellikle ne olduklarini bildigi Langfordlarin kızi ile isi olamazdi. Fakat yıllar sonra Rue'nun ricasi ile Dragonlar icin çok önemli olan bir elmasi bulmasini rica etmısti.Bu elmasi bulmaya çalisirken Lia ile yollari tekrar kesişir. O kücük kiz sahane bir kadina dönüşmüştü. Aralarindaki cekim ise farkedilemeyecek hıssedilemeyecek gibi degildi. Amelia yıllardir sevdigi ve rüyalarinda geleceginde gördügü erkek ile yollarinin kesişmesi onun icın harikulade bir şeydi. Zane başlarda istemese de Ingiltere'den,Macaristan,Romanya ve oradan Karpatya Daglarindaki başka bir Drakon prensi Alfa Imre'nin kalesine kadar sürecek bir macera onlari bekliyordu. Harika bir macera idi. Bu değiişik romantik,tutku dolu macerayı okumak istiyorsanız Rüya Hırsızını tavsiye ederim...