Lisa Gardner / Mükemmel Koca Ve böylelikle ilk Lisa kitabımı okumuş bulunmaktayım güzel bir başlangıç oldu benim için. Zira ne zamandır bu yazarla tanışmak için zorlu bir mücadele vermekteyim ve doğru bir karar verdiğime emn oldum diye bilirim. Yazarın kalemine değinmeme gerek yoktur sanırım çünkü nihayetinde kendisi ile en son tanışan benim…. - Çok büyük bir kayıp benim için Tess küçük yaşta ailesinden gördüğü şiddete dayanamayarak Jim Beckett ile evlenir. Yıllardır görmediği sevgiyi polis olan kocasından göreceğine inanan Tess, gerçeklerle yüzleştiğinde başının nasıl bir belaya girdiğini anlar. Üstüne birde minik kızı dünyaya geldiğinde Jim’e birilerinin dur demesi gerekmektedir. Kasabada işlenen cinayetlerinin kocasının işlediğine emin olsa da her bir kanıtları yıllarca biriktirir ve FBI ile kocasını yakalattırır. Şimdi kocası için tek bir şart vardır ! yarım kalan işini,karısı Tess’i öldürmek. Hapisten kaçan Jim Tess’in peşine düşer ve Tess’in yapması gereken Mükemmel Kosacı ile mücadele edecek konuma gelmektir. Ve bunun için ona J.T Dillon dan başkası yardım edemez. Tek sorun tüm savunma haraketlerini Tess’e öğretmek için ikna edilmesidir…. - Hikaye asıl şimdi başlıyor sıkı durun ! Kitabın sonuna kadar aksiyon hiç dinmiyor yazara hayran kalıyor ama biliyorum ki diğer kitaplarını okumadığım için hayranlık nedir bilmiyorum… Sonrasında okuduğum kitapla hayranlık nedir öğreneceğim haberim yok daha - Peşin hüküm vermek de bana kapak oldu böylelikle Polisye gerilim sevenler okuyun ve bu yazarı okutun! TAVSYEMDİR….
Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler / Jan-Philipp Sendker Bir gün sabaha karşı babasını karısında gördüğünde Julia,bunun onu son görüşü olduğunu düşünmemişti. Aradan geçen dört yıl sonrasında babasına ait bir mektup bulur. Bu mektubu Mi-Mi adlı bir kadından gelmektedir. Julianın yapması gereken babasına ne olduğu ve şuanda nerede oldugunu öğrenmektir. Mektubun geldiği adrese gitmek için uzun ve yorucu bir yolculuk yapsada gizli kalan her şeyi ortaya çıkarmaya kararlıdır. Ama karşılaşacağı Mi-Mi ve Tin Vin’in hikayesi yıllardır neden babasının hep hüzünlü olduğunun açıklayacaktır… Babasının doğduğu ve hikayenin başladığı kasabaya gider ve U Ba adında bir adamla karşılaşır. U Ba hikayeyi anlatmaya başladığında gerçekler yavaş yavaş kendisini etkilemeye başlayacak ve tanıdığı babasının aslında hiç tanımadığına şahit olacaktır. Tin Vin’i annesinin uğursuz olduğunu düşünüp terk ettiğinde ve günlerce bir ağacın altında gözlerini kaybettiğini öğrendiğinde hikayenin başladığını sanar ama asıl hikaye,görmeyen gözleri ile sakat olan ve her yere beraber gittiği Mi-Mi’ye aşık olduğunda başlayacağını öğrenir.. …………………………… Daha uzun bir şekilde anlata bilirim, bu kitabın üzerine okuduğum 8 kitap daha olmasına rağmen hala satırların arasında ki ilişkiyi hatırlıyor ve bu ikilinin aşklarına imrenerek bakıyorum… Ne oldu da bu ikili ayrıldı? Ne oldu da Tin Vin görmeye başladı? U Ba bu kadar deri bir hikayeyei satır atlamadan nasıl bu kadar şey biliyordu? Ve daha da önemlisi aradan geçen kırk yılda Tin Vin ve Mi-Mi ye ne oldu? Tavsiye edebileceğim sevdiğim kitaplardan biri oldu diye bilirim bu kitap için ve kesinlikle TAVSİYE EDERİM…..
Sophıe Page / Peri Masalı Bu tarz kitapları okumaktan çok filmlerini izlemişsinizdir mutlaka. En azından ben bu konu ağırlıklı üç tane izlemişimdir. Özellikle ilk iki filmi gençlik ! yıllarında izlemiş ve çok sevmiştim… - Biri “başkanın kızı diğeri de Prens ve Ben Keyifli bir kitaptı ama itiraf etmeliyim ki bu tarz konu ile ilk görsel ekranlarda karşılaştığım için okurken aklım hep o sahnelere gitti. Ve ben tercihimi ilk kez TV ekranından yana kullanacağım Okuma tercihi size kalmış,okumazsanız aklınızın kalacak bir kitap değil bu yüzden fazla takılmayın okuyamadım diye….
Guıllaume MUSSO / Kağıt Kız Çok uzun zaman kitaplığımda hapis ettiğim kitabı sonunda okuyarak özgürlüğüne kavuşturdum.. hayır bu kadar bekletmemde ki sebep neydi kendimde bulabilmiş değilim… -Neyse artık geç oldu güzel oldu Melekler Üçlemesinin yazarı Tom Boyd bir anda yılın çok satanlar listesine girdiğinde yıllardır hayalini kurduğu başarıyı yakalar. Şimdi sırada üçlemenin son kitabını yazmak kalmıştır. Ama işler umduğu gibi gitmez ve araya Aşk acısı,ayrılıklar ve terk edilişler girer. Tom için artık varsa yoksa güzel piyanist Aurore vardır. Onu geri kazanamak için mücadele veren Tom, kazanamayacağını anladığında kendini sadece içmeye verir. Ve üçlemenin son kitabını yazmaktan vazgeçer… - Hayat böyledir dostum,her başarılı erkeğin arkasında kadında vardır masalı eskide kaldı! Arkadaşlarının tüm yardımlarına kulak asmayan Tom için her şey bitmiştir. Bir gece terasında çırılçıplak bir kız belirdiğinde ne yapacağını bilemez,hele kim olduğunu öğrendiğinde ise tamamen aklını kaçırdığını düşünür. Çünkü balkonunda ki kız,kitabının karaketerlerinden Billie den başkası değildir…. (Alıntı) “Fırtınalı bir gecenin ortasında,sırılsıklam ve çırılçıplak,terasımda belirdi. - Nereden çıktınız siz? - Düştüm. - Nereden düştünüz? - Kitabınızdan düştüm. Hikayenizden düştüm yani!” Billie düşmüştür çünkü, Tom’un ikinci kitabının yanlış basımının son kelimesi “Billie düşerken” olmuştur… Billie nin tek hedefi Tom’u tekrar yazmaya ikna etmektir çünkü eğer yazmayı bırakıp kitap yarım kalırsa Billieninde hayatı sona erecektir… - Hadi leeeeeynnnnn !!!!!! Kou böylelikle başlar. Ama itiraf etmeliyim ki kitabın her sayfası her satırı okutuyor arkadaş ! Ne kadar okuttuğunu,bölüm başlarındaki kısa alıntı ve sözleri okurken bile keyif aldığımı söylersem az biraz anlayabilirsiniz Şiddetle TAVSİYEMDİR….