Kitapları dünyada 10 milyonun üstünde satılan ve 33 dile çevrilen Fransa’nın en çok satan yazarı Musso’dan soluk soluğa okuyacağınız sıra dışı bir roman…
“Fırtınalı bir gecenin ortasında, sırılsıklam ve çırılçıplak, terasımda belirdi.
- Nerden çıktınız siz?
- Düştüm.
- Nereden düştünüz?
- Kitabınızdan düştüm. Hikâyenizden düştüm yani!”
İlham perisini kaybeden ünlü yazar Tom Boyd’un hayatına aniden, romanlarının kahramanı Billie girer.
Billie güzeldir, umutsuzdur ve eğer Tom yazmayı bırakırsa ölecektir.
Yaşamın yalnızca bir romana bağlı olmasına dair canlı ve etkileyici bir serüven.
Basından
“Son derece başarılı bir olay örgüsü ve öngörülemeyen bir final.” Le Figaro Littéraire
“Sıradışı bir hayal gücüyle Musso son sayfaya kadar heyecanı koruyor.”
Direct soir
“Elinizden bırakamayacağınız büyüleyici, lezzetli ve sıradışı bir roman.”
France Dimanche
Kitapları dünyada 10 milyonun üstünde satılan ve 33 dile çevrilen Fransa’nın en çok satan yazarı Musso’dan soluk soluğa okuyacağınız sıra dışı bir roman…
“Fırtınalı bir gecenin ortasında, sırılsıklam ve çırılçıplak, terasımda belirdi.
- Nerden çıktınız siz?
- Düştüm.
- Nereden düştünüz?
- Kitabınızdan düştüm. Hikâyenizden düştüm yani!”
İlham perisini kaybeden ünlü yazar Tom Boyd’un hayatına aniden, romanlarının kahramanı Billie girer.
Billie güzeldir, umutsuzdur ve eğer Tom yazmayı bırakırsa ölecektir.
Yaşamın yalnızca bir romana bağlı olmasına dair canlı ve etkileyici bir serüven.
Basından
“Son derece başarılı bir olay örgüsü ve öngörülemeyen bir final.” Le Figaro Littéraire
“Sıradışı bir hayal gücüyle Musso son sayfaya kadar heyecanı koruyor.”
Direct soir
“Elinizden bırakamayacağınız büyüleyici, lezzetli ve sıradışı bir roman.”
France Dimanche
Veee bende nihayet okudum ve 2 günde bitirdim (aslında 1 günde biterdi malum bayram zamanıydı...)
Mükemmel bir kitaptı yazarın anlatımı,kurgusu,hissettirdikleri...Her bir karakter ince ince işlenmiş,geçmişten gelen sarsılmaz dostluklar,yokluktan en tepeye sonra birden en dibe düşüşler ama arkadaşlığın inanılmazlığı!!
''Arkadaşlar,kanatlarımız uçmayı unuttuğunda bizi havalandıran meleklerdir.''
İmha edilmemiş kitabın aranması kitabın dünya yolculuğu esnasında karşılaştığımız insan hikayeleri G.Musso'nun böylesi farklılıklar oluşturması beklenmedik ağızda patlayan lezzet bombaları gibiydi :)
Çevirmen o kadar güzel o kadar akıcı aktarmış ki Gülçin Şahin'e sonsuz teşekkürler :)
Kitaba ilk başladığımda yazar yeni konu sürprizdi zira arka kapağını bile okumamıştım ;) Konuya yavaş yavaş ısınırken ilerledikçe heyecan dozu git gide arttı sonlara doğru hop oturdum hop kalktım yok böyle diyeceğim ama okumaya başladığımda aklım Marc Levy kitapları gelmişti aynı kulvardalar:)
Son beklenmedikti o son olmasaydı oturur sinirimden ve üzüntümden ağlardım herhalde :'(
Milo ahh Milo sen neymişsin diyorum :o
Kağıt Kız hakkında o kadar çok şey yazmak istiyorum ki...Sadece bu yorumu okuyanlara şunu diyebilirim bu kitabı bulun ve okuyun muhakkak okuyun!!!
''Sonuçta bir kitap nedir Milo ? Basit harflerin belli bir sırayla kağıdın üzerine sıralanmasıdır.Bir hikayeyi var etmek için ona notka koymak yeterli değildir.Çekmecelerimde el yazısıyla yazmaya başladığım birkaç hikaye var; kimse okumadığı için , onları ölü hikayeler olarak görüyorum.Bir kitap sadece okurla vücut bulur.Karekterlerin yaşam bulduğu bu hayali dünyayı yaratan imgeleri bir araya getirerek kitabı var eden , okurlardır.''
KAĞIT KIZ
Yorumuma neden bu bu alıntıyla başladım önce onu açıklamak istiyorum : Bunca zamandır kitap okurum ilk kez bir kitaptaki bir paragrafın tamamen ''okur'' kelimesinin bendeki anlamını söze döktüğünü gördüm. (!) Okuduğum en iyi kitaplarda başı çektiğinin kesinlikle altını çiziyorum. Yazarın kalemiyle ilk tanışmamın bu kitaba nasip olması ise kesinlikle bir şans..Böyle güzel bir kurgu daha önce okumamıştım.Sanki gerçekmişcesine kitabın içinde kendimi kaybettim resmen.Başlarda çok sıradan görünse de kitap ilerledikçe yazarın kullandığı uslup gerçekten iyi bir edebiyata sahip olduğunu ortaya çıkarıyor.Kağıt Kız belki bir roman , sadece bir kurgu ama yukarıdaki cümleler yazarın kalemini anlatmaya yetiyor diye düşünüyorum.Fransa'nın Çok Satanlar listesinde yer almasına şaşmamak gerek zinhar böyle kelimelere sahip bir yazarın kitapları kesinlikle ''Bestesler''i sallar.Kitabın anlatımı o kadar usta bir kalemin elinden çıkmış ki soluksuz okudum desem yeridir.Doğan Kitap farkını sonuna kadar göstermiş.Hem yazarı hem çeviriyi hem de kitabı çok beğendim.Direk yazarın ağzından dinlemiş gibi bir etki altında kaldım.Kağıt Kız'ın bir kurgu olduğuna inanmakta zorlanıyorum.Gerçekten beni çok etkileyen bir kitap oldu.
Kitaba gelince ;
Bir yazar olsanız ve kendi yarattığınız bir karekter gecenin bir yarısı salonunuzda belirse ne yapardınız ? Tom'un hikayeside kendi kalemiyle can bulan Billie'nin gerçek dünyaya geçmesi ile başlayarak , Tom'un Billie sayesinde gerçek aşkı öğrenmesi , dostlarının sadakati ve yeniden kendisi olmasıyla son buluyor.
Tom Boyd yazdığı ''Melekler Şirketi'' üçlemesi ile çok ses getiren bir yazardır.Kitap Amerika'yı sarmakla kalmamış Çok Satanlar listelerinden bir an olsun inmemiştir.Yazarı Tom Boyd ise kitabın ilk 2 Cildinin getirdiği bu sese rağmen gözlerden uzak durmaktadır.Ta ki ünlü bir Piyanist olan güzel Aurore ile tanışana kadar..Ya da kadın bunu oyuncak gibi bir kenara atana kadar...
Tom , Aurore'ye tabiri caizse sırılsıklam aşık olur.Ama güzel piyanist 3 gün biriyle 5 gün başka biriyle çıkma derdindedir.Ve Tom'u da ona gerçekten aşık olduğu sırada terk eder.Zaten kadının tekin ayakkabı olmadığı belliydi.Bu kısımlarda ve Tom'un acı çektiği yerlerde delirdim resmen.Oyun oynar gibi ''Bitti Tom.'' dedi. Gel gelelim Aurora Tom'u terk edince bizim ünlü yazar büyük bir depresyona girer.Elini ayağını herşeyden çeker.Ama bu zaman zarfında da çok ses getiren Melekler Şirketi Üçlemesi için tüm okurları serinin son kitabını bekler.Fakat Tom o kadar acı çeker ki artık bir ilham kaynağı kalmamıştır , hoş geşmişte ona neyin ilham verdiği de meçhul bir durum zira kendisi de bilmez.Ki bu çok da önemli değildir.Artık Tom'un iki kelimeyi bir araya getirecek hali kalmamıştır.Hem arkadaşı hem de menejeri olan Milo ise dostuna yardım etmek ve seriyi tamamlamasını sağlamayı istemektedir.Zira Tom'un tüm parasını kaybetmesine ve bir ton borca batmalarına sebep olur.Sözde arkadaşının menejeri ama işte yapmış bir hata.Neyse..Tom girdiği bunalımın etkisiyle birgün hayatına son vermeye kalktığı bir gecede işler karışı ve o gece hayatın cilvesi işte olanlar olur.İçtiği sakinleştiriciler Tom'u derin bir uykuya sokar ve bu sırada fırtınalı bir gecede salonun tam ortasında bir kadın beliriverir.
Başlarda inanmamsı zor olsa da evet bu kadın Tom'un hikayesinin baş kahramanıdır ve Tom'un kitabından gerçekliğe düşmüştür.Geri dönmesinin tek yolu ise Tom'un serinin son cildini tamamlamasından geçince hem Tom hem de kendi yarattığı dünyanın baş kahramanı Billie kendilerini bir çıkmazda bulurlar.Ama kitaptaki en güzel yerler bu kısımlardı.Hatta bir yerinde Tom Billie'ye kızınca ''Bu kızı benim yarattığımı düşünmek inanılmaz...'' diyor kio iç seslerde çok eğlendim.Tom Billie'yi kitabındaki gibi beklerken kızımız bambaşka bir kişiliğe sahiptir dahası bunu Tom'a da götserir ve Tom 3. Cildi yazana kadar da ona hem gerçek aşkı hem de yaşamı öğretir.
Ben okuyalı baya oluyor.Sabriye abla saolsun yollamıştı bana.Benimde hiç beklediğim gibi bir kitap çıkmadı.Ben fantastik bekliyordum ama avucumu yaladım yane
Fantastik kısmı hariç lginç bir kitaptı ama güzel kurgulanmıştı.Sonu bayağı şaşırttı beni
Dostluk,aşk,macera ile içiçe sıcak bir roman.Muhteşem değil ama bitirince yüzümde bir tebessüm oluştu.Okuyun derim.
Orjinal Adı La fille de papier olan Kağıt Kız'ın Goodreads Puanı 5/4 Benim puanım 5/5
Guillaume Musso İlk Defa denediğim bir yazar cidden çok beğendim çok akıcı sade bir dili var.Uzun zamandan beri okumak istediğim bir yazardı ve iyi ki okumuşum..Kurgusu çok değişik olan bir kitap idi..Biraz fantastik gibiydi. Çok etkilendim hayal ile gerçek birbirine karışmıştı bu hikayede ..Bir de çok ünlü bir kişinin birden yükseldiği tepelerden aşağıya düşmesi hayatını sıfırlaması..Müthiş bir şeydi ona tanık olmak ..Okurken kendim yaşamış kadar etkilendim..Burada aslında hikaye kahramanlar birbirinin içine geçirilmişti..Sadece baş karakterler yoktu..Bu hikayede var olan karakterlerin hikayesini de yazar işlemişti..Ve Romanda ikinci bir şans teması da çok da güzel işlenmişti..Özellikle kitabın sonu beni mest etti bayıldım..Bundan böyle devamlı takip edeceğim bir yazar olacak özellikle yeni tanıştığım Marc Levy'den sonra Guillaume Musso'yu bu kadar beğenebileceğimi sanmıyordum..
Kısaca konusuna gelince;
Tom Boyd çok ünlü bir yazardır şimdiye kadar Melekler Üçlemesinin ilk iki kitabını yazmış çok da başarılı olmuştur.Fakat hayatının aşkı olarak benimsediği ünlü bir piyanist olan Aurore Valoncourt'den ayrıldıktan sonra birden her şey ters gitmeye başlar deyim yerinde ise hayatı çok sert bir düşüş ile çakılır.Aurore başka bir aşka yelken açarken Tom kendini bir tülü toparlayamaz uyuşturucu,alkol,antidepresant ile kendini avutmaya çalışırken tek kelimede yazamaz hale gelir..Hem yakın arkadaşı hem menejeri olan Milo'nun yaptığı anlaşmalar verdiği sözler vardır..Üstelik hem kendinin hem Tom'un tüm varlığını borsada kaybetmiş büyük bir dar boğaza girmişlerdir..Tom'un hızla kendini tüketmesini Carole ile engellemye çalışsa da Tom'un düşüsü çok baş döndürücüdür..
Hap ve uyuşturucularının etkisinde iken evinde Billie olduğunu eden bir kadın ortaya çıkar..Yazmış olduğu Melekler Üçlemesnin kahramanı olduğunu iddia etmektedir..Yalnış basılan 100bin adet kitabın 266.sayfasındaki düşme kelimesinden sonra kitap bomboş olarak eksik basılmıştır..Billie'nin kitaba geri gitmesi için üçüncü kitabın tamamlanması gerekmektedir..
Tom'un aşkını yani Aurore'yi geri kazanması için Biilie'nin de kitaba geri dönmesi karşılığında anlaşırlar..Aurore'nin son aşkı ile birlikte olduğu Meksika'ya gitmeye karar verirler..Tom orada hem kitabı yazıp hemde terk edildiği segilisini geri kazanacaktır..Ama planlar umdukları gibi gitmeyecektir..
Bir de Milo ve Carole'n hikayesi de vardı..O hikaye de çok güzeldi..Carole'n yaşadığı korkunç tecavüz bebeğini kaybetmesi..Milo,Tom,Carole arasındaki özel arkadaşlık dostluk..Yazar karakterleri o kadar güzel işlemiş ki.o romantizmi öyle kuvvetli hissetirdi ki bana. Kitabı bitirdikten sonra bir suya düşen bir taşın dalgaları gibi beni daha da çok etkiledi...Kesinlikle okunması gereken bir roman..Tavsiye ederim...
Cok begendim ilk okudugum kitabindan cok daha iyi. Kurgusu harika kesinlikle okunmali
Guillaume Musso'nun kitaplarını hep beğeniyle okudum ama kağıt kız yazarın en zayıf kitabı .zorlama bir kitap olmuş kesinlikle .kitabın baş kahramanlarının çok uzun bir süre boyunca sizli bizli konuşması okurken çok sinirimi bozdu ve kitaba odaklanmamı olumsuz etkiledi belki de çeviriden kaynaklanıyordu bu durum ama beni çok rahatsız etti yazarın diğer kitaplarını çok sevmiştim ama bu kitap olmamış
Hikaye ve fikir güzeldi. Karakterlerin üzerinde iyi düşünülmüş, geçmişleri ayrıntılı anlatılmıştı. Hikayenin başlangıcı güzel ve etkileyiciydi. Masalsı bir anlatım vardı ama ne yazık ki bu şekilde devam etmedi.
http://pumpkinturta.blogspot.com/2013/04/kagt-kz-la-pille-de-papier.html
Karton Cilt, 312 sayfa
Nisan2011 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı