Linda Howard // Gözyaşlarımı Sildiğim Gün Çok çok uzun zamandır Linda kitabı beklememe değdi diye düşündüğüm ve okurken her türlü duyguyu barındıran bir kitap. Yazarın polisiye - aşk kitaplarına birde dramı eklemesi, Loto dan ikramiye kazanmak gibi geldi bana :)))) Kesinlikle çok ama çok özlemişim. Milla, David'in Meksika da doktorluk kariyerini tamamlaması için hamile haliyle yanına yerleşir. Doğumundan iki hafta sonra bebeğiyle çıktığı pazar alışverişinde iki adamın,kucağından bebeğini kaçırmasıyla hikaye başlar ve on yıl sonrasına gider. Bu on yıl içinde Milla'nın hayatında çok şey değişmiştir. Kendini oğlunu bulmaya adar ve kaçırılma olaylarının aydınlatılması için bir arama kurtarma derneği kurar. Her kayıp ve kaçırılma olayında başarılı olsa da bir tek kendi bebeğini bulamamıştır. Bu konuda ilerleme kaydettiği en önemli bilgi. Diaz adında birinin bu işte parmağı olduğudur. Bir gölge gibi yaşayan, herkesin korktuğu,infazlarda acımasızlığı ile tanınan ve istemediği sürece ortaya çıkmayan bu adam kimdir ve Milla'nın beneğini gercekten o mu kaçırmıştır....??????? Tüm sorular kitabın içinde ve her bir sorunun cevabını okurken keyif duyacağınıza eminim... Ahh unutmadan Diaz James şuana kadar okuduğumuz en soğuk, en duvar ve en korkutucu bakışlara sahip tek karakter olabilir ;))) Mutlaka tavsiyemdir... Serpil....
Sherry Woods / Aşk Kokan Çiçekler Ve yine ilk kitap AŞKA ŞANS VER aynı tebessümle okunarak bitince büyük keyifle ikinci kitabı beklemeye koyuldum ve kesinlikle her anına değdi diye bilirim. Kitabı elime aldığımda Chesapeake kıyılarını ve O'Brien ailesini cidden özlediğimi farkettim Bu kez karakterimiz, Bree ve hayatına nasıl yön vereceğine dair en ufak bir bilgisi bile yoktur. Kız kardeşi Jess'in otel açılışına geldiğinden beri tetk ettiği kasabada kalan ve Oyun yazarı olmak için gittiği Chicago ya dönme hevesi taşımamasını işindeki başarısızlığa bağlar. Artık yeni bir hayat kurma isteğinde dir. Ve işe kendine küçük bir çiçekci dükkanı açmakla başlar. Hiç bir engelin olmadığını düşündüğü sırada, öğrendiği gerçek pes etmesine izin vermez. Bu engel, kasabadaki en büyük ve bol çeşitli seraya sahip, inatla Bree'ye çiçek vermeyi reddeden eski sevgili Jake den başkası değildir. Ve bir insan bir insan dan ancak ve ancak bu kadar nefret edebilir ve bu kadar karşı konulamaz hissettirir ;))) Kitabı okurken, o kadar dingin okuyorsunuz ki nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Gereksiz ayrıntılardan uzak, insanı sıkmayan ve akıcılığıyla keşke bitmeseydi diyeceğiniz güzel bir hikaye. Ve bence kitabı güzel kılan diğer bir özelliği kitabın içindeki diğer aşklarıda anlatışındaki sadelik. Benim merakla beklediğim bir seri ve kitaplığımın kıymetlilerinden. Bu nedenle; TAVSİYE EDERİM... Serpil....
Susan Mallery / Aşkın İki Yüzü İlk kitap BANA BİR AŞK BORÇLUSUN o kadar keyifle okunmuştu ki bu kitabı beklerken inanılmaz heyecanlıydım. Ve kesinlikle okurken de aynı heyecana Nail oldum. Titan kardeşlerin ikincisi Skye Titan, despot babasının gölgesi altında yaşayan ve babası her ne isterse onu yapmakla kendini yükümlü hisseden kızkardeştir. İlk aşkı Mitch'i de babasının istediği adamla evlenmek için terk ettiğinde, o an için doğru kararı verdiğini düşünmekteydi. Eşi ölüp çocuğuyla bir başına kaldığında babasının yanına geri döner ve kendi Vakfı'nı kurarak yaşamaya devam eder.. Ta ki Match geri dönüp yarım kalan duygularının farkına varana kadar. Ama Mitch eskisi gibi değildir. Terk edilmenin acısını orduya katılarak onca yılını verdikten sonra bir bacağı eksik ve aksi biri olarak kasabaya geri döner. Skye şimdi hem Mitch ile hemde babasının gayri meşru oğlunun Vakfı'na yaptığı suçlamaların üstesinden gelmek için büyük mücadele vermek zorundadır. Kısaca konu bundan ibaret ben keyifle okudum ve bu seriyi kesinlikle tavsiye ederim. Yazarın diğer yayınevi den çıkan ve devamını getirme tenezüllünde bulunmaması bu seriyi benim için daha çok cazip kılıyor diye bilirim Tavsiye ederim Serpil...
"Sophıe Jordon / Seninle Bir Gece" bitti nihayet Kararsız ve sabit fikirli karakterleri okudum da bu kadarını tahmin edemedim. Sağolsun çevirmen arkadaş da kitabın sonlarına doğru yorulmuş olmalı ki çeviriyi katletti. Jane Seth, Seth de Jane oldu bir çok yerde gerisini kendi hayal gücüme bıraktım. Yazarın okuduğum diğer iki kitabına nazaran vasat bir kitapta bence. Hele onca şeyden sonra son bir sayfasında sevdiğini kabul etti ya Seth daha ne diyeyim. Fazla uzun uzun yazmayacağım. Yazarın ilk iki kitabı; Düğün Gecesi Kendini Aşka Bırak Kitaplarını şiddetle öneririken, bu kitap için sizin boş anınıza ve bol paranıza bırakıyorum... Serpil....
Poseıdon Savaşçıları / ATLANTİS'in YÜKSELİŞİ- Alyssa Day İtiraf etmeliyim ki okumaya başlarken bu kadar eğleneceğim aklıma gelmemişti. Sonuçta Fantastik bir kitap,beni eğlendirecek ne olabilir ki diye düşünmüştüm. Ama yanılmak ne kelime bodoslama düştüm diye bilirim :))) hani bir sayfasını da gülmeden geçemedim. Böyle yazdığıma bakmayın, duygulanmak ve hırslanmakta garanti bu kitapta. Belki konusu aman aman etkileyecek cinsten değil ama dialoglar ve karakterlerin samimiyeti arayı kapatıyor.. Atlantisin ve yedi kıta' nın Prensi Conlan Trident adlı silahı çalan kişiden almak için yeryüze gelir. Yedi yıldır Vampirler kraliçesine esir olduğu için öldüğü sanılan Conlan'ı görenlerin korkmaları için bir sebebi vardır. Ona ait olan onundur.... Yedi savaşçısı ile birlikte geldiği yeryüzünde yüzünü göremediği Ruh eşi,Aknasha ile birbirlerine tutku ile bağlanırlar. Riley,sosyal hizmetlerde çalışan kendi halinde bir insandır. Sahilde uğradığı saldırıdan sağ çıkmasını bu gizemli adama borçlu olsa da,aralarındaki mesafeye rağmen akıl yoluyla konuşabilmeleri Riley'i şaşırtmaktadır. Zira bunu sadece kendi kız kardeşiyle yapabildiğine inanıyordu... Trident'in yerini saptamada yardımcı olunacağına inandığı Riley'i yanında götürmekten başka çaresi olmayan Conlan bu durumdan çok memnundur. Riley'in Conlan ve diğer dev yedi savaşçıyı küçük görmesi beni kahkalara boğdu. Hayatınızda bu kadar pervasız bir bayan karakter daha tanımamışsınız dır eminim :))) bu arada, Seri sekiz kitaptan oluşuyor, ikinci kitap Kral'ın intikamcı savaşçısı,yani Conlan'ın kardeşi Venn'in hikayesi... ben okurken keyif aldım ve sabah başladım akşama bitirdim :)) gerisini siz düşünün artık ;) Serpil....
HAYATIMDA İLK KEZ BİR KİTABI BU KADAR UZUN SÜRE ELİMDE SÜRÜNDÜRDÜM :// çok sevdiğim yazarımdan böyle bir kitap beklemiyordum inanın... ya ben diğer okuduğum üç kitabının üzerine çıtayı yüksek tuttum yada her yazarın vaar olan nazar boncuğunu unutarak böyle bir konuyu yazara yakıştıramadım... kitabın sonunda iyi güzel herşey birbirine bağlandı bağlanmasına ama o ana gelene kadar bu kadar karmaşaya ne gerek vardı demeden edemedim... birşeyler değil,çok şeyler eksikti kitapta ve ben boşlukları ne iile dolduracağıma bir türlü karar veremedim. kısaca allem ettim kallem ettim an itibari ile kitabı bitirdim. yazarın diğer kitaplarını şiddetle tavsiye ederim, ama kesinlikle bu kitabı ile başlamamanızı öneririm.. BENCE yazarın en vasat kitabıydı. beğeneni muhtemelen vardır, ben başlarken büyük umutlarla başladığım ve ilk 70 sayfasını üç günde okuduğum,sayfalar sanki hiç bitmeyecek gibi geldiği için mi bilemem,bildiğim tek şey bana keyifli anlar yaşatmadığı.... Serpil....