Okudugum en çarpıcı ve sürükleyici romanlardan biri idi .Kitabı okurken körlerin hayatına giriş yapmış oluyorsunuz onların yaşadıklarını ,hissettiklerini hissediyorsunuz ilerleyen sayfalarda tek düşündügüm yazarın kesinlikle kör bir arkadaşının , eşinin oldugunu düşünmek oldu yazardan aldıgım cevap ise sadece araştırmaları ve hayal gücü ile yazdıgı idi bu beni o kadar şaşırttı ki neden derseniz çünkü yazar betimlemeleri o kadar mükemmel yazmıştı ki kusursuzdu.. Konusuna deginirsek ; Kadın kahramanımız 45 yaşında ,27 yaşında dul kalmış doguştan kör . Erkek karakterimiz ise sizi bir an düşündürüyor eger kör kalsaydım böyle şovalye ruhlu aşık oldugu kadına bu kadar sahip çıkıp ona görmedigi renkleri bu kadar güzel anlatması beni derinden etkiledi.. Kitapta olumsuz tek şey vardı o da devrik cümleler ve çevirinin kötülügü idi yazar muhteşem karakterler oluşturarak herkesin kalbine çalacaga benziyor ... 1.sırama oturan bu kitabı herkes okumalı kalbe okunan bu kitapta kendimden parçalar buldum galiba... : )) İyi okumalar dilerim..
Pamuk şekeri heycanlı finali ile gece'nin saat 3'ünde bitti .. Benim cik-lit ile pek aram olmadıgı için pek olmayı tercih etmedigim bir türdür fakat pamuk şeker'i bu gece itibari ile tüm tabularımı yıkmış bulunmakta öncelikle kapağı ve ismi ile okuyucuyu çeken bir kitap oldugunu belirtmek isterim zaten öyle çok eglenerek okudugum saatlerin nasıl geçtigini farketmedim yazara oldukça sorum var bunları yaşamış mı ona göre bizim hayatlarımıza böyle erhanlar böyle metinler giricek mi ah ah keşke daha uzun yazsaydı dedim sonunda final yapmamış okuyucu merakta bırakmıştı bu nedenle yeni kitabını bir an önce bekliyorum : )) Konusuna deginicek olursak; Kitabımızın ana kahramanı Yasemin'in başına gelmeyen kalmıyor çalıştıgı şirketteki uyuz patronu beni deli etti derya,elif,yaren ile geçen diyologlar en begendigim karakterin derya olması uçuk kaçık yaptıkları beni çok güldürdü hala evlenmemiş olan yasemin'in on senesini de gözü kör olasıca evli metin'e harcaması ve metin'in onu bu kadar üzmesine pes dogrusu tam bu zor zamanlarında erhan'ın çıkması onu çok mutlu edicektir . Faakat son sayfalara geldiginizde görüceksiniz ki yasemin'in büyük bir seçim yapması gerekecektir .. Devamını heycan ile bekliyorum Sözlerimi sonlardırırken kısa bir alıntı; Zaten kader bana ne hikmetse hiç şöyle şık bir kazak,atkı filan örmez,malzeyi bol tutup güzel bir ağ örüverdi : ))) İyi okumalar dilerim..
Musso'nun ilk okudugum kitabıydı ama musso kadar mükemmel bir yazarı tanıdıgım için çok mutluyum kitap bittiginde vay be dedim !!! Öncelikle şuna deginmeliyim ki bir kitap bu kadar mı akıcı sürükleyici olabilir yazı dili olarak gerçekten kusursuzdu. Kitabın sayfalarını çevirdikçe neler olucagını daha çok merak ettim her okudugum sayfada heycanlandım gerçekten hayatıma çok büyük şeyler kattıgını düşünmekteyim kitaplıgınızda gerçekten olması gereken bir kitap.. Konusuna deginirsek; 24 saate sıkıştırılmış 3 hayat Ethan ,Jessice ,Celine 3'ün hayatları öyle bir degişiyor ki ben şok geçirmiştim ve sonuna kadar heycan 1 dk azalmadı ve bu kitap bana hayatın geri dönüşü olmadıgını her anımın degerini bilmem gerektigini ögretti ...Kelimelere sıgımayacak kadar degişik bir kitaptı..
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu bitti.. Peyami Safa'nın okuduğum ilk romanıydı anlatım ve konu olarak gayet sürükleyici bir kitaptı. Harika bir psikolojik roman.İnsanı tam olarak romandaki baş karakter olan hasta cocugun yerinde hissettirebiliyor. Olaylar istanbul çevresinde geçiyor kitapta aynı zamanda istanbuldaki semtleri güzelliğini yaşıyorsunuz .. Gizli bir aşk,yaman bir hastalık ve hastalık olgusunun işlendigi kaliteli bir roman kesinlikle okumalısınız..