KitapKokanAdam, 85 adet değerlendirme yapmış.  (6/13)
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi

8

Hayatımda okuduğum en matrak romanlardan biri. Kitap doçent ülkü beyin "aşk: özveri mi, benliği korumak mı ? " başlıklı konferans için karadeniz şehirlerinden birindeki sırtı denize dönük ruh sağlığı hastanesine gitmesi ile başlar. Romandaki yüzlerce kişiyi bulan karakter yumağı ülkü beyin konferans verdiği kürsüde temizlik yapan hizmetliden girer, yıllar önce yaşamış arsa sahibinin tüm ailevi ilişkilerinin detaylarına kadar akar gider. Kitapta beni etkileyen en güzel unsur bir anda cumhuriyet öncesi dönemde iken birden ihtilal dönemine sonra hoop milenyuma gelmişsiniz. Ancak sadece 7 sayfa geçmiş... Tek sıkıntılı unsur ise uzun ara vermeden ve hikayelerden kopmadan okumak şart.

Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye Oteli

5

Bütün olarak değerlendirdiğimde edebi olarak çok kalıcı unutulmaz bir tat bırakmadı. Ana karakterler Zehra ve Emre. Romanın işleyişi bu iki ana karakter üzerinden. Ancak kalabalık bir davette renkli, çeşitli konuklar, bu konukların öyküleri, İstanbul'un tarihsel zenginliğine dayanan öykü bolluğu. Toplumsal olarak göç sorunu, bunun sonuçlarının büyük kente yansıması işleniyor, ancak roman gerçek zaman dilimini yani 2014 yılını okura sürekli anımsatıyor, güncelden kopmama yazarın özellikle tercihi olmasına karşın toplumsal olarak göç sorununun 1970-1990 arası etkileri üzerinde duruluyor. İkinci ve üçüncü kuşağın yaşadığı varoluşsal sorgulamalar eksik kalıyor. Bu kalınlıkta bir roman için azımsanamayacak hatalar dikkatli okuyucuyu rahatsız ediyor.Yedi yıldızlı bir otelin açılışında bulunan tüm garsonların,güvenlik görevlilerinin ve kat görevlilerinin tamamının Anadolu'dan yeni gelmiş,saf ve köylü çocukları olması gerçeklik duygusundan uzaklaştırıyor okuyucuyu.Tüm kitaplarını okuyan biri olarak kitabı ortalarda bir yerlere koyuyorum.Zaman kaybı mı?Bence değil.Bu yaz doğru dürüst kitap yok.Alın okuyun ama asla bir kedi bir adam bir ölüm değil.

İnce Memed (Özel Basım - Kutulu)
İnce Memed (Özel Basım - Kutulu)

10

ince memed dünya tarihinde tektir. hakkında onlarca türkü yakılan kahramanlar hep vardı ve çoğunun romanı yazıldı. memed onlardan değildir. ince memed yaşar kemal tarafından "uydurulmuş", kurgulanmış yazılmıştır. ancak bundan sonra hakkında onlarca türkü yakılmış nice efsaneler türemiştir. memed'in mezarları ortaya çıkmıştır 7 - 8 ayrı köyde, görüp tanıştığını idda eden ihtiyarlar türemiştir. fakat bunların hepsi romanın yayınlandığı 1955 senesinden sonra olmuştur. asıl tuhaf olan kurmacadan gerçeğe dönüşen hayali bir karakter olması değildir. uydurma bir karakter için nice nice türküler yazılmış olması da değildir. efsaneden romana geçmeyip romandan efsaneye geçen tek karakter olması da değildir. asıl tuhaf olan bu kitabın yazarın ustalık dönemi işi değililk yazdığı roman olmasıdır.

Şeytan Ağacı
Şeytan Ağacı

8

...yüzyıllar önce bazı ülkelerde krallar ve yöneticiler , önemli hükümet görevlerine yerli vatandaşları değil de , kuşku çekici yabancıları , o dine sonradan geçmiş kimseleri, siyasal ihaneti sabit olanları, başka yerden kaçıp oraya göçmüşleri, seferlerde çocuk yaştayken esir alınıp toplumda bir yabancı olarak büyüyenleri ,kısacası uyumsuzları geçirirlermiş. bu politikanın dayandığı inanç, tarihi olayların sık sık onayladığı bir inançmış . böyle bir insan daha önceki ilişkilerinden kaçtığı ,onlara ihanet ettiği için , artık oraya geri dönemeyeceğine göre , büyük ihtimalle güvenilir ve sadık bir vatandaş olur, başarıya ulaşmaya çalışır ...

Ermiş
Ermiş

8

biraz hristiyan okültizmi biraz ortadoğu sufizmi ve evrensel değerlerin bağdaş kurup oturuşu bu garip kitabin bizlere bahşettigi müthiş tadin aromasini oluşturuyor. insan eline ilk aldiginda hep dinledigi martavallarin eski bir hengamesini okuyacagini düşünüyor; ama sayfalari degiştirip ince ince elenmiş kelimelerin renklerinde kendi renksizligin farkina varmaya başliyor ve sonra az önce düşündügünden utaniyor. her cümlesi kutsal bir ayet gibi bu kitabin ve cevaplari degil asil bilmedigimiz, ama bildigimizi sandigimiz sorularin ta kendisini veriyor her ayet. düşüncenin acmazlarinda evrensel bir curcunayla boguşurken yaşama dair piriltili bir bilgelik ariyorsa insan, bu kitabin her sayfasini aklinin bir köşesinde tutmali diye düşünüyorum.

Doğu'dan Uzakta
Doğu'dan Uzakta

4

amin maalouf'un lübnan'da yaşanan olaylı dönem öncesi dağılan bir grup arkadaşın yıllar sonra grup üyelerinin biri için tekrar lübnan'da toplanması sürecini konu alan romanı. akıcı ve sade bir dile sahip romanı okurken sıkılmayacağınızı düşünüyorum. savaş döneminde her bir dine mensup insanların hayatlarını yansıtmaya çalışan yazar, o insanların o dönemki seçimlerine mantıklı açıklamalar getirmeye çalışıyor. böylece o dönem ülkeyi terkedenin de neden terkettiği hakkında, kalanın neden kaldığı hakkında, kalanın gidene yönelttiği suçlamalar hakkında, gidenin bu suçlamalara karşı verdiği yine mantık süzgecinden geçmiş cevaplar hakkında uzun uzun mektuplar mevcut.

Afrikalı Leo
Afrikalı Leo

7

amin maalouf'un ilk romanı. kronoloji takıntılı biri olduğum için aynı zamanda okuduğum ilk maalouf romanı. kurgusal bir otobiyografi, endülüs'de doğan bir arap çocugunun 40 yaşına kadarki, tarihi gerçek karakterlerin de müdahil olduğu yaşamı. özellikle tarih meraklıların bana göre kaçırmaması gereken bir eser. 15. ve 16. yy arasında kuzey afrika, avrupa ve ortadoğu üçgeninde yaşam mücadelesi veren hasan a.k.a. leo'nun başından geçenler sade, sıkmayan, anlaşılabilir bir dille anlatılmış. otobiyografik tarzda yazılan bir eser olduğu için diyaloglar genelde az fakat yazarın bunu ne kadar iyi başarabildiğini görünce keşke daha fazla diyalog olsaymış diyorsunuz. kitabın finali biraz daha ağır kotarılsaymış daha güzel olabilirdi sanki, bunun haricinde beğendiğim bir roman oldu.