Cessie, 281 adet değerlendirme yapmış.  (29/41)
Kılıçlar Adası
Venedik Karnavalı
İp Cambazı İmparator
Son Söz Aşkın (Bridgerton, #3)
Son Söz Aşkın (Bridgerton, #3)

3

Yine hoş ve bolş, atıştırmalık okunacak kitaplardan. Kendi kategorisinde fena olmadığı görüşündeyim, ama daha fazla puan vermek bir Vonnegut'a, Saramago'ya haksızlık olurdu.

Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği

10

Anlaışlan o ki okuduğum her kitap ile Gerorge Orwell'e olan hayranlığım artacak. Daha "Bin Dokuz Yüz Seksen Dört"ün etkisinden sıyrılamamışken okuduğum Hayvan Çiftliği beni öyle ürpertti ki yazmak için yarını bekleyemedim. Tekrar tekrar ve gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki mükemmel bir bakış açısı, inanılmaz bir hayal gücü ve ifade yeteneği sergileyen Orwell'e hayran olmamak elde değil. Arka kapakta, "reel sosyalizm" eleştirisi olarak tanımlanan kitabı bir görüş/rejime indirgemek bana çok yanlış geliyor. Hayır, bence Hayvan Çiftliği bir "reel sosyalizm" eleştirisi değil. Bence Hayvan Çiftliği insanoğlunun tatmini mümkün olmayan egosuna, aç gözlülüğüne, karakter (sizlik) sorununa tutulmuş bir mercek. Yine darmadağınım, yine düşünmekten bile aciz bırakıldım Orwell tarafından. Bir kitabını daha okumaya cesaret edebilecek miyim bilemiyorum.

Lutetia
Lutetia

8

Lutetia,II.Dünya Savaşı'nın dönemin önde gelen otellerinden birine nasıl yansıdığını konu alıyor.Savaş,otel çalışanlarından biri tarafından gözlemleniyor ve anlatılıyor.Lutetia önce sanatçı ve yazarlara,daha sonra düşman askerlerine,en sonunda da toplama kampından dönen esirlere açıyor kapılarını.Olaylar savaşın ortasında,topların tüfeklerin patladığı bir cephede geçmediği için savaş ortamının yıkıcılığını yaşamıyorsunuz.Ama savaşın sivil halk üzerinde ne gibi etkileri olduğuna tanıklık edebiliyorsunuz. itabı okurken ana kahraman (Edouard Kiefer) yerine zihnimde Jean Reno'yu yerleştirdim.Leon'da gördüğümüz deri ceketi,kasketi ve yuvarlak camlı gözlüğüyle değil de takım elbisesi,beyaz gömleği ve kravatıyla bence anlatılan ortama çok uygundu.En az Leon'daki kadar sessiz ve içine kapanık...Öyle ki bu yalnız adam "Tek olmak bir hapishane,hatta bir sınır değil,tam tersine,bir başarıdır." diyordu yalnızlığı ile övünerek. Savaşla ilgili pek çok şey söylenmiş veya yazılmış olabilir.Ama ben savaş hakkında veya savaş karşıtı daha iyisini okumadım: " Savaş,bana savaştan bahsetmeyin,savaşta en ufak bir soyluluk göremiyorum,vatansever kasaplık temiz ve onurlu da değil,belki gazetelerin redaksiyon bölümlerinin dışında...Savaştan,gerçek savaştan kurtarılacak bir şey yok...Savaşta insanın kendini öldürteceği güzel bir şekil de yok...Asker olarak gittim,mağara adamı olarak döndüm...Savaş hayatlarımızı sonsuza dek damgaladı..."

Uyku
Uyku

8

Ayrıntı'dan çıkıp da "Okunmaz ki bu." denecek kitap yoktur herhalde.Uyku'yu da çok beğendim. Uyuyamadığım için alıp okumuş olmam pek ironik oldu,gece gece bunu düşünüp kendi kendime sırıttım uzunca bir süre,sonra korktum,silkinip kendime geldim. "Herkes uyur. Uyku, geçmişle bu günü birbirine bağlar. Uyku sindirir, yaraları sarar. Uyku, zenginle fakiri, kadınla erkeği, insanla hayvanı eşitler. Benden başka herkesi. " Tam da uyumak için debelenirken okumalık güzel bir kitap.