Öykü sırasına göre (Cam Kent, Hayaletler, Kilitli Oda) kalitenin de arttığı üçleme, kendini okutmayı ve kafa karıştırmayı bilen bir kitap.
Umut etmek kavramı üzerine güzel tespitler ve ifadeler barındırıyor. Fakat genel olarak olaylar ve zamanlar karışık, kurgusu zayıf gibi geldi bana.
Okuduğum ilk Oruç Aruoba kitabı. Yazdığı sırayla okumak istedim ve güzel bir yolculuğa başlamışım hissi var içimde. Yer yer mükemmel 'tümceler'le karşılaşmak mümkün. Havadan sudan konuşmak gibi bir kitap işte...
Kısacık bir eserde bile nasıl gerilim yaratılabileceğinin en ustaca örneklerinden birisi bu kitap. Ayrıca yazarın son zamanlarındaki psikolojik dünyasına dair de fikir edinmemize de olanak veriyor.
Sayfa sayısı ile etkisi ters orantılı bir kitap, az laf ile çok şey anlatmış Albert Camus. Okumak lazım.
Yine yer yer mizah dozunun epey arttığı bir İhsan Oktay Anar kitabı... Her ne kadar benim gözümde Puslu Kıtalar Atlası veya Kitab-ül Hiyel kadar iyi olmasa da Anar'ın tarzını sevenlerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum.
Her şeyin en ince ayrıntısına kadar anlatıldığı, diyaloğun neredeyse hiç olmadığı bir kitap; başlamadan önce bunu bilseniz yeter diye düşünüyorum.