Kitap özellikle 0-6 yaş arası dönem çocuğu olan ebeveynler için gerçekten çok faydalı. Bir çocuk gelişimci olarak benim bile duyduğumda hadi canım diyebileceğim bir bilgi ile karşılaştıysam (miyopluk ve evde çok vakit geçirme arasındaki bağ) eminim aileler için çok faydalı olacaktır. Yapılan çalışmaların kaynakçalı yazımı akademik çalışmalarınız için de kullanılabilir.
Acaba literatürdeki tüm kaynaklar bu kadar mıydı yoksa kısa mı tutulmak istendi diye düşündüğüm bir kitap oldu benim için. Kısa olmasının avantajı verilmek istenen bilginin az ve öz şekilde okuyucuya ulaştırılmış olmasıdır ancak ara ara yinelenen bilgilerle kitap çok yalın kalmış. Daha önceden kim kimin eşiydi diye düşündüğüm önemli zatların şeceresi kafama oturdu ancak sanki bir manevi hissiyat eksikliği de olmadı değil. Daha ulvi bir gidişhat beklerdim eserden. Yine de bir başlangıç kitabı olarak görülüp okunursa beklenen verim alınabilir. Sırası itibariyle peygamber efendimizin (sav) kızları ve o dönem yaşanan olayları az ve öz bir şekilde anlatan güzel bir eserdi.
Eğer tarih veya buna paralel bir bölüm okusaydım kesinlikle başucu kitabım olurdu çünkü Ortaylı'nın vermiş olduğu tavsiyeler bir yol haritası oluşturmanıza yarıyor. Benim gibi çok farklı bir alana bile sahip olsanız bunu kesin yapmalıyım, şunu kesin izlemeliyim diyebileceğiniz bilgilerle dolu. Keşke gençlik yıllarımda karşılaşsaydım dediğim ara ara 40 yaşına geldim çok mu geç acaba diye beni düşündüren bir kitap olsa da yerli-yabancı piyasadaki tüm kişisel gelişim kitaplarını siler süpürür bu kitap. Öncelikle motivasyonunuzu yükseltiyor. Hayatta yapılacak daha neler var diyebilirsiniz.
Uzun kış betimlemelerinden de anladığım üzere Ardahan'ı anlatan yazar Ardahan'a özgü Barbatus denilen bir domuz etrafında yaşananları anlatıyor. Yer yer tansiyonun yükseldiği olaylar esnasında kitap akıp gidiveriyor. İşin içine haksızlığa karşı isyan, devrim zamanı ve haksız sorgulamalar da giriyor. İnsan şaşırıyor. Kitap kurgu olsa da yaşananların olma ihtimali öyle yüksek ki üzülerek şaşırıyor. Kitabın 1. cildi öyle bir yerde bitti ki 2. cildi okumak için sabırsızlanıyorum. Ardahan'da görev yapan bir öğretmen olarak bu kitabı okumak benim için farklı bir deneyim oldu.
Kitap çok seri akışa sahip 6 öyküden oluşmaktadır. Hani öyle düello sahneleri var ki sonunu çok ciddi bir merakla beklersiniz. İşin ilginç yanı da sonu asla beklediğiniz gibi değildir. Conrad'a ait okuduğum ilk kitaptı ve son olmayacak sanırım. Yazar'a dair en ilginç bulduğum bilgi ise Leh hanedan armasına sahip olduğu için İngiliz şovalyeliğini reddetmesidir. (Bizde böyle olmazdı dedirtti.)
Kişisel gelişim kitabı okumayı pek sevmiyorum deyip her 5 kitabından biri kişisel gelişim olan biri olarak söylüyorum ki bu kitap biraz öğrenciye yönelik değil. Tabi içerisinde muhakkak hitap eden kısımları var ancak genel itibariyle iş yaşamında ve özellikle toplantı, masa başı, bilgisayarda çalışma üzerine kurulu bir işiniz varsa bu kitap işe yarayabilir. Yarar demiyorum yarayabilir çünkü kişisel gelişim kitaplarına aşina iseniz içerisindekiler size önceki bilgileri tekrar ediyormuş gibi gelecektir. Çok yenilikçi bir durum yok. Yalnız kitabın sonlarına doğru bir fikir oldukça ilgimi çekti. Kendini puanlamak gibi. Siz de benim gibi muhteşem ajandalara sürekli şunu veya bunu yapacağım gibi kayıtlar alıyor ancak aldığınızla kalıyorsanız onlara bir de puan vermeyi deneyebilirsiniz. 10 görev belirleyip onar puan vererek gün sonunda 100 puana ulaşabiliyor musunuz, kontrol edebilirsiniz. Yoksa gerisi insanın içinde olacak.
Öncelikle kitap aşk üzerine. Hem beşere duyulan aşk hem Allah aşkı. Yalnız iyi tasniflendirilmiş. Örneğin kitap önce insana duyulan aşkı, çeşitlerini ve aşk yolculuğu esnasında insanların başına neler gelebileceğini mesellerle anlatıyor ve neredeyse her akıbetin peşine bir şiiri var İbn-i Hazm'ın. (şiirler Türkçeye çevrildiğinden olsa gerek düz yazı gibi hissettiriyor). İnsani aşk kısmı benim açımdan çok sıkıcıydı ne zaman ki Allah aşkı kısmına geldi o kısımda kitabın akışı yerine geldi. İspanya'da doğup büyüyen ilahiyatçı Zahiri mezhebindendir. Nedeni de İslam'ın anlaşılmasının önündeki engellerin kaldırılmasını istemesindendir. Hatta Sufiliği bu yüzden tedirgin edici bulur. Kitabına güvercin gerdanlığı demesinin sebebi ise "aşk, güvercinin halka şeklindeki tüyleri gibi boyna geçer ve ölene kadar bitmez." demesinden dolayıdır.