Ah küçük Prens, keşke yetişkinler de senin kadar yalın görebilseydi her şeyi..
Öncelikle Murat Menteş'in bende yeri ayrıdır ve bütün kitaplarını çıkar çıkmaz ilk fırsatta edinip okumaya çalışırım. Şimdiye kadar hayal kırıklığına uğramadım hiç. Antika Titanik klasik Menteş tarzıyla başlıyor ve ilk sayfasından itibaren sizi gerçeküstü bir atmosfere götürüyor. Cümle yapıları, anlatım tarzı, karakterler, her biri o kadar ilgi çekici ve enteresan ki kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Kitabın 165. sayfasına kadar tempo ve anlatım dili o kadar zirvede ki okurken daha fazlasını istiyorsunuz. Ve fakat kitap birden 5. vitesten 1. vitese düşüyor. Olsun karakterleri tanıyayım yine aynı tempoya döner diye düşünüyorsunuz ama ne yazık ki hevesiniz kursağınızda kalıyor. Kitap 165. sayfadan sonra ritm düşürüyor ve hikayenin sonuna kadar da o ritmde kalmaya devam ediyor. Bir diğer sorun da titanikte gerçeküstü olaylar yaşanıyor ve kitabın sonunda bunlara cevap arıyorsunuz. Yazarımız işin hikaye kısmını bize çok güzel anlatıyor fakat teknik kısmını bu esnada es geçiyor ve bizi soru işaretleriyle baş başa bırakıyor. Velhasıl kitabın ilk yarısı en az 3 roman kalitesindeyken kalan kısmı o kadar iddialı gelmedi bana. Bunun yanında klasik Menteş tarzına aşinaysanız sizi tatmin edeceğini düşünüyorum.
Nereden geliyoruz ve nereye gidiyoruz. Roman bu iki sorunun cevabını bulduğunu iddia eden ateist bir bilim adamının yaptığı keşfi tüm dünyaya açıklama sürecini anlatıyor. Profesörümüz Robert Langdon bu kez eski öğrencisinin keşfini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Öyle bir keşif ki tüm dinleri derinden sarsabilir ve insanlara inançlarını sorgulatabilir. Yazarın diğer kitapları gibi bu da oldukça sürükleyici ve her bölümü heyecan dolu. Şayet Dan Brown hayranıysanız beğeneceğinizi düşünüyorum.
Golding bize insanın ne kadar acımasız olabileceğini çocuklar üzerinden anlatmış.Başta oyun gibi gelen zalimliklerinin hele ki ortada düzeni sağlayacak bir otorite yoksa ne denli büyüyebileceğini görüyorsunuz kitabı okudukça. Zorda kaldığında her insanın canavara dönüşme potansiyelinin farkına varmanızı sağlıyor.
Nedense erkek yazarlar kadın karakterleri yazınca hep bir şeyler eksik kalıyor. Yüzeysel baştan savma geliyor bana hikayeleri. Belki de sorun bendedir ama ne yazık ki diğer kitapları kadar çok sevemedim.