Romanın başında olaylar çok hızlı gelişti. Oldu bittiye getirildi adeta. İlerledikçe ritim problemi kayboldu. Anlatım dili aşırı yavandı. Çok amatörceydi hatta. Hikaye ise çok etkileyiciydi neyse ki. Ayrıca beni çok rahatsız etti. Bu kadar çok işkence ve tecavüz olması canımı sıktı. Asıl can sıkıcı olan da bunların yaşandığının söylenmesi.
Bir Neil Geiman kitabında sıkılacağımı tahmin etmezdim.
Anlatım olarak güzel olsa da herhangi bir olay barındırmaması açısından beni tatmin etmedi. Edebi yönü olmasa gezi yazısı diyeceğim neredeyse. Rio'yu, yaşam şartlarını, orada yaşayan insanları anlatıyor. Velhasıl ortada elle tutulur bir konu yok.
Kitabın birçok yerinde "Vay be!" dedim. Çok iyi kurgulanmış, ilginç atakları olan bir romandı. Gündüz işteyken akşam olsa da kitabı okusam diye düşündürttü bana. Epey sürükleyiciydi.
Yazarımız birbirinden bağımsız bir şekilde yazdığı yazıları bir araya getireyim, hafiften de birbirine bağlayayım demiş; ama olmamış bence. Çok iyi anlatım, sönük konu. Sıkıldım ve hiçbir anlam çıkartamadım açıkçası.
Anlatımı güzel olan ama kurgu açısından zorlama bir romandı. Çok yüksek bir konsantrasyonla okumak gerekiyor. Kafa boşaltmalık değil kafa doldurmalık bir kitap.