Tek kelimeyle bayıldım. Çok sürükleyici bir kitap. Bağlanmamak imkansız. 1800lü yılların sonunda Mısır ve Çin gibi ülkelerin durumunuda gözünüzde canlandırabilirsiniz. Betimlemeler çok güzel oradaymışsınız gibi. Konu bakamındanda ilgimi çekti. Sadece ana karakterin bazı davranışlarını gereksiz ve zorlama buldum. Genel hatlarıyla kitap hakkındaki düşüncelerim olumlu
İki camii arasında aşk'ı okurken kalemini hiç beğenmemiştim. Bu kitapta yazarın biraz daha kendimi geliştirdiğini düşünüyorum. Fakat hala sığ bir anlatımı var. Ünlem işaretini çok gereksiz ve niteliksiz kullanıyor. Bir sayfada cemil'in ablasınının gözleri siyahken diger sayfada kahverengi. O gece evde olmayan ve annanesinde kalan küçük yaştaki çocuklar evde olup sabah erkenden kalkıp, kahvaltı masasına oturuyorlar. Falan filan işte...
Seneler önce Mudanya sahilinde gezerken, Uludağ'ın eteklerindeki dağ köylerinde ikamet eden bir grupla karşılaşmıştık. Gruptaki kızlar Bursalı olmasına rağmen, Bursa'nın merkez ilçesi Mudanya'ya ilk defa gelip denizi görmüşlerdi. Yüzlerindeki ifadeyi kelimelerle anlatamam. Bahsi geçen şehir ''Bursa'' Ülkenin Batısında ve en gelişmiş sanayi şehirlerinden biri, ve burada oturan kızlar ilk defa denizi görüyorlardı.... Ülkenin en gelişmiş şehirlerinden birinde (ki sınırları içinde deniz varsa!!) yaşanan bu olay insanın içini acıtıyor. Varın siz düşünün doğuyu ''Kardelen'' projesiyle hayatta tutmaya çalışan kızların hayatlarından kesitler sunuyor. Hangi şartlarda, nasıl direndiklerini gösteriyor. Ayrıca bu kızların hikayelerinin yanında Tanzimat dönemi ve sonrası, Cumhuriyetin ilk dönemleri ve dünyada kadın haklarının gelişip, evrilmeside eklenmiş. Konu olarak iyi bir içeriğe hakim, gönüllülük esaslı olmasına rağmen biraz aceleye getirildiğini hissettim.
Ortaçağ eksenli romanları sevsemde bu kitaptan bir tat alamadım. Çok sıkılarak okudum. Mekanları gözümde canlandırırken çok sıkıntı çektim.
Şarklı bir genç kızın kendi kendiyle verdiği medenileşme savaşı. Peyami Safa'nın insan psikolojisini gözleme yeteneğinin harmanı bir kitap. Müthiş bir gözlem ve bu gözlemleri metine uygulama yeteneği var. Neriman'ın iç savaşını; üniversitelerde, sokaklarda ve avmler de hala yaşıyoruz.
Kitabın içeriği ile ilgili pek fazla yorum yapmak istemiyorum ''olay'' malum konu. 2016 Yılının ilk aylarında basılmış bu kitap, yaşadıklarımızın ayak seslerini adeta dillendiriyor. Tartışma programlarından denk geldiğim kadarıyla süreci en düzgün okuyan ve aklı başında konuşan nadir insanlardan Mustafa Önsel. Bir tek megafonu alıp sokaklarda bağırmadığı kalmış. Şok mangaları, Harbiyeli kıyımları ve sızmalar ile ilgili bilgiler, belgeleri eşliğinde sunulmuş. Yine kitapta yer alan Harbiye'lilerin okullarında ne tür eziyetlere tabii tutulduklarını okurken sinirden ağlayabilirsiniz. Bu kadar da olmaz diyeceğiniz rezaletler, hukuksuzluk ve ahlaksızlıklar diz boyu. Mutlaka okumalısınız.