Seriye müthiş bir kapanış olmuş bu kitap. Fizik ve astrofizik bilmiyorum ama kitabın bilimsel yanı da çok güçlü görünüyor. K.S. Robinson'un dediği gibi tuhaf bir havası da var. Bir çocuksuluk. Kitabın yoğun karamsar gelecek tasviri iç sıksa da çok tatmin edici bir bilimkurgu okuması sağlıyor bu kitap. Üç Cisimliler e dair belli belirsiz detaylar dışında bir şey öğrenememek de hoşuma gitti nedense. Belki de kitabın gerçekçiliğini artırdı benim için, onca olağanüstü şeye rağmen. 1. ve 3. kitabı ile son dönemde yazılmış en iyi bilimkurgu serilerinden biri olabilir, ikinci kitabı çok beğenmesem de...
Adalet sistemini sorgulayıp, suçluların işlediği suçların sebebinin beyinlerinin farklı işleyişi olduğu tezini açıkladığı bölüm biraz fazla tek yanlı gibi göründü. Beyinle ilgili çok okuma yapmamış olanların ilgisini çekecek detaylar ve örnekler barındırıyor.
Asimovvari şüphelerle ve sorgulamalarla bezeli bir suçlu robot hikayesi. Bilinç geliştiren, savaş robotu gövdesinden polis robotu gövdesine bilinci aktarıldığı için kendisini sakat olarak görebilen, iman edebilen, birbirleri ile sürekli iletişim halindeki insansı robotlar. Nükleer silahların kullanıldığı din savaşlarından sonra tamamen sekülerleşen bir dünya. Bedenle entegre edilmiş teknoloji... Polisiye detaylar biraz fazla ve zaman zaman sıkıcı gelse de tatmin edici bir bilimkurgu atmosferi yaratmış Macleod.
Roma İmparatorluğu döneminde geçen oldukça aksiyonlu bir maceraydı. 19 kitaplık bir serinin 9. kitabı imiş. Aradan okumuş oldum .
Dick'in depresif ve paranoid üslubunu sevemedim bir türlü. Bu kitap da onlardan biri. İlginç fikirler barındırıyor aslında ama işleyiş yine sıkıntılı bana göre. Yine de okuyorum işte kitaplarını :)