Böylesi bir tesis için yapılan yetersiz güvenlik düzenlemelerini , yılların getirdiği gevşekliğe bağlamak biraz kolaycılık olmuş ama yine de kralı bir kez daha okumak güzeldi.
Bu kitaptaki öykülerde üslubu farklıydı Uyar'ın . Biraz dağınık ve kafa karıştırıcı bir ilerleyiş vardı.
Richard Morgan istikrarlı olarak dibe çakılma konusunda bu seride çok başarılı bir iş çıkarmış. Kitap upuzun bir saçma ve sıkıcı diyaloglar ve anlamsız detaylar silsilesi. Bir noktadan sonra sadece evrenle ilgili farklı teknolojik tasarım tasvirleri var mı diye arayarak atlaya atlaya okudum kitabı. İthaki de yine bir editörlük hatası yapmış. Kitabın başında öfke (fury) kelimesinin iki sözlük anlamı yazılmış. Ama öfke kelimesinin dilimizde öyle bir ikinci anlamı yok. Açıklama öfke değil fury kelimesinin açıklaması şeklinde yazılmalıydı. Böyle detaylar nasıl gözden kaçıyor ilginç.
Yüksek gözlem gücü, edebiyat hazzı veren benzetmeler ve detaylarla dolu hikayeler. Tomris Uyar'la tanıştığım kitap. Üslubunu çok sevdim.
lk kitap bir cyberpunk polisiye iken bu kitapta askeri bilimkurguya dönmüş. Ama hikaye çok da içine alan bir hikaye değildi. Karakterlerin motivasyonlarını anlamlandırmak , hikayenin gidişatını takip etmek güçtü. Diyaloglar sıkıntılıydı. Potansiyeli olan bir evren ancak Morgan cyberpunk atmosfere ve bu atmosferi hissettirecek diyaloglara fazlaca dalmış. Arka planı oluşturan şeyler çok belirsiz kalmış. Çeviri de çok iyi değil belli ki maalesef.
Kısacık bir kitapta böyle yoğun bir anlatım. Çarpıcı bir manik-depresif metin.