Yazarın ismi bile kitaplarını alıp okumam için yetiyor. Milat ile de ilk çıktığı an ilgimi çekti. İki yıldır yaşadığım hayatın yansımasını daha kurgusal bir şekilde okuyoruz. İskoçya’daki çiftlik evinde bir araya gelen McLeod ailesi, avlanmaya çıktıklarında vurulan bir kuş önlemez bir virüsün fitilini ateşliyor. Bizim de başlarda birebir yaşadığımız hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen cerrahi maske, eldiven, temizlik malzemeleri ve dezenfektan satışlarında artış başlıyor. Milyonları aşan ölümler, tedavisi bulunamayan virüs, paniğe kapılan halk.. Virüs kimini öldürürken bağışıklığı olanlara da doğaüstü güçler kazandırıyor. Yaşadıklarımızı kurgusal bir şekilde okuyoruz. Açıkçası üç kitaplık bir serinin ilk kitabı olarak bana biraz karışık geldi. Ama serinin diğer kitaplarından yana daha da umutluyum. ****** “Şimdi zamanın doğumu ve ölümünde, uzun bir uykunun ardından hem karanlık hem de aydınlık güçler yükselecek. Şimdi aralarında kanın gövdeyi götürdüğü bir savaş başlayacak. Bir annenin doğum sancısı ve çakan şimşeklerle birlikte, kılıcı savuracak olan Seçilmiş Kişi gelecek. Nice mezarın içinde, seninki ilki olacak. Sonu yazılmamış olan savaş uzun olacak.”
Tamamen iki zıt karaktere sahip olan Caleb ile Sadie.. İkisinin de geçmişi sıkıntılarla dolu, ikisi de kendine özel bir savunma mekanizması geliştirmiş. İkisi de aralarındaki çekimin farkında olarak birbirlerini görmezden geliyorlardı; ta ki yağmurlu bir gecede karşılarına çıkan köpeği kurtarıp sahiplenene kadar.. Caleb’in her şeye, herkese yetebilmek için çaba göstermesi ve duygularınım arkasında durması; Sadie’nin ne kadar kabul etmese de sevme ve sevilme arzusu.. İlişkilerine müdahale etmek için sırada bekleye işgüzar aile üyeleri.. Ve iyisiyle kötüsüyle yanlarında olan dostları.. Kitabı genel olarak tanımlarsam okuduktan sonra sizde çok hoş duygular bırakan bir kitaptı. ---------- Saat on birde, Lolipop’u yatağına taşıdı, ona orada kalmasını söyledi ve sonra kendi yatak odasına kaçmaya çalıştı. Lolipop onu takip etti. Caleb onu yatağına geri götürdü ve köpeğin altın rengi kocaman gözlerine baktı. “Burada kal ve evi koru, tamam mı?” Lolipop hafifçe inleyip kuyruğunu bacaklarının arasına aldı. Kahretsin. “Tamam, evi ben korurum. Seninle biraz daha televizyon izleyeceğim…” ******* Sienne onun yüzüne bir kez baktı ve kapıyı arkasından kapattı. “Ne oldu?” Caleb burun kemerini sıkarak derin bir nefes aldı. “Bana nasıl söyleyeceğini bulmaya çalışacağın kadar kötü mü?” diye sordu Sienne. “Hayır, seni öldürüp nasıl paçayı kurtaracağımı bulmaya çalışıyorum.” Sienne takvimine bakıyormuş gibi yaptı. “Üzgünüm. Bugün öldürülecek vaktim yok. Gelecek haftaya ertelemek ister misin?”
Seri ilerledikçe daha heyecan verici olmaya başladı. Serinin her bir kitabı bir öncekinden daha heyecanlı ve romantizmi bol olmaya başladı. Lucas ile Molly’nin ilişkileri, hatırlanmayan bir gecenin meydana getirdiği yanlış anlama sonucu ilginçleşmeye başlıyor. Saha da görev almak için çaba sarf eden Molly aldığı ilk davada Lucas’ın yardım etmesiyle, sürekli birlikte hareket ettikleri için hissettikleri çekime karşı koyamıyor. Bu ikiliyi okumak çok ama çok güzeldi. Sırada Caleb ile Sadie’nin hikayesi var; vakit kaybetmeden ben okumaya gidiyorum. ********** Molly ona şöyle bir baktı. “Kulağa tehlikeli geliyor.” Lucas omuz silkti. Çok daha kötü koşullarda bulunmuştu. Genç kadın ona sadece baktı. “Ne?” diye sordu Lucas. “Seni tehlikeli bir duruma sokuyormuşum gibi hissetmekten hoşlanmıyorum.” Lucas kısık sesle bir kahkaha attı. “Üstlendiğimiz bazı işlerin doğasını biliyorsun. Bu hiçbir şey.” “Yaralanmasan iyi olur. Özellikle de ben görev başındayken…”
Royallerin ortancası Easton Royal, yakışıklı, zengin ve zeki ama onun tek amacı sonunu düşünmeden eğlenmek. Ciddiyet hiç de ona göre bir şey değildi. Ta ki Astor Park’a yeni gelen beladan uzak durmak için çabalayan ama her gittiği yerde belanın onu bulduğu gizemli kızımız Hartley Wright’in Easton Royal’in ilgisini çekene kadar. Her istediğinin şimdiye kadar elde eden Royal, ilk kez hayır cevabıyla karşı karşıya. Klasik kaçan kovalanır taktiğini okuyoruz. Genel olarak güzel bir kitaptı. Kitabın final bölümü Easton Royal için işlerin iyi ya da daha kötü bir şekilde değişeceğini gösteriyor. Serinin devam kitabının bir an önce çıkmasının umut ediyorum. ******* “Sen ne yapıyorsun?” diye sordu Hartley fısıltıyla. “Kısık sesle bağırmak gibi harika bir yeteneğe sahipsin, bunu biliyor muydun?” Kitaplarından birini masama çektim. “Senin de beni delirtmek gibi harika bir yeteneğin var.” “Dünyaya geldiğim andan itibaren bu yeteneğimi mükemmelleştirmek için uğraşıyorum.” Bacaklarımı uzattım. “Annem yumruk atarak doğduğumu söylerdi. Dün gece bana yardım ettiğin için teşekkürler.”