100 sayfa filan anca okuyabildim. Sorun benden kaynaklanmış olabilir belki de bilemiyorum ama bir hafta elimde süründükten sonra bırakmaya karar verdim. Okuyun yada okumayın diyemiyorum. Karar sizin :)
Yazarın Fısıltı serisi benim favori fantastik serilerim arasında olsa da maalesef Siyah Buz güncel favorilerim arasına giremedi. Çok harika beğendim diyemem ama okundu geçti gitti işte. Biraz ergen işi (üzgünüm gençler). Kurgu güzel ama bilindik. Çok yazılacak bir şey yok kitap hakkında. İki günde bitirdim bitti. Şimdi yeni kitap seçme vakti :)
İşte özlediğim Sarah Jio kalemi. Bravo Yine elinize aldığınız gibi bitireceğiniz bir kitap yazmış ve sağolsun sevgi için çıtayı yine göklere çıkardı. :) Kitabı çok beğendim, anlatımı, konusu o kadar güzel ki kitabın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Agapi hüsranından sonra okumak için baya bir zaman elim gitmemişti bu kitaba ama şuan beklettiğim için kızıyorum kendime. Ruh ikizini bulduğun bir anda kaybetsen ve yıllar sonra evliliğine sayılı günler kala hayatının aşkına bir restoran çıkışı denk gelsen.. Kaldırımda saçı sakalı bir birine karışmış, elindeki yiyeceğe iştahla bakan bir evsize dönüşmüş halde.. Kailey yıllar sonra rastladığı hayatının aşkı Cade için elinden geleni yapsa da Ryan'a içim acıdı. Senin gibi karakterler zaten sadece romanlarda olur be Ryan diyorum bende :) Sarah Jio hep yazsın ben hep okurum. "İnsan hala gerçek olmasını istediği bir rüyaya nasıl veda edebilirdi ki."
Susan Spencer - Wendel ALS hastalığına yakalandıktan sonra hayatına nasıl yön verdiğini, büyük bir yıkım yaşamaktansa geri kalan hayatını nasıl daha güzel geçirebileceğine karar vermesini anlatıyor bize. Yazarımız kendi hayat hikayesini paylaşmış bize ve gerçekten güzel öğütler veriyor. ALS teşhisi konulduktan sonra reddetme ve kabulleniş dönemlerinde yaşadıklarını aktarıyor. Susan'ın eşi John'a bittim. Sen nasıl vefakar bir adamsın güzel insan. Kitaptaki karakterlerin dünyanın bir başka yerinde yaşadıklarını bilmek çok güzel, özelikle de Susan'a harika yaklaşımlarını okuduktan sonra. Kitabı UKitap'ta yılbaşı hediyeleşme çekilişi sonunda bana hediye eden Doruk'a buradan da teşekkürlerimi iletiyorum. Kitabı gerçekten çok sevdim. Anlatımı güzel lakin, zaman sıralamasında biraz kafa karışıklığı olabiliyor. Ve söylemeden geçemeyeceğim; Kıbrıs'a yaptığı seyahatler sırasında Yunanlıları çok güzel anlatıp Türk kısmını daha hoş olmayan şekilde tasvir etmesi hoşuma gitmedi. Denk gelirseniz okumanızı öneririm ;)
Yüzümde kocaman bir sırıtışla okudum kitabı. Bir fantastik kitap bu kadar mı eğlenceli olur diye sormadan önce bir ejderha bu kadar tatlı olabilir mi diye sorsam daha yerinde olur :)) Çok sevdim, iyi ki tavsiyeleri dinleyip başlamışım. Bir günde bitiverdi :) Hikayeyi anlatmama gerek yok, zaten çoğu benden önce okumuş, sadece çok beğendiğimi söylemek istedim :) Ejderhanın kafasına kitap fırlatmak mı :))))). Hadi canım!
Yazarın çıkan ilk kitabı Başka Dilde Aşk'ı okumadım ama çıktığından beri okuma listemde. Yorumlarını takip ettiğim bir sürü kitap canavarı arkadaşım da çok beğendiği için ikinci kitabı Leo'yu okuma fırsatını bulunca hiç kaçırmadım. Zaten kısacık bir roman. 288 sayfa gibi bir şey. Elinize aldığınız gibi bitirebileceğiniz türden. Kitabın ilk 50-60 sayfasında kitap okumayı sevenler kendilerini görebilirler. Evie'miz de bir kitap canavarı çünkü :) Evie ve Leo koruyucu aileleri vasıtalarıyla tanışırlar. Leo 16 yaşına geldiğinde evlatlık olarak bir aileye verilmesiyle Evie, minik dünyasında ona değer veren ve seven tek insanı kaybeder. Leo hergün haberleşeceklerini, 18'ine girdiği an yanına geleceğini söyler ama gittiği günden itibaren ondan haber alamaz. Tam sekiz yıl sonra, kendi küçük dünyasını kurmuş, çalışan ve süper arkadaşları olan Evie bir gün onu yakışıklı bir adonisin takip ettiğini fark eder. Bir hafta bu acemi takipçisini izleyerek geçirse de artık bu duruma el atmaya karar verir ve Leo'nun eski arkadaşı Jack ile tanışır. Olayları tahmin etmek çok zor olmadı, nedense bazı yerlerde aklım hep yine Christian'a (Grey) kaydı. Kitabın alakası yok öyle söyleyeyim. Sadece Jake'in Evie'yi sahiplenmesi, koruması, kıskanması öyle tatlıydı ki bana Christian'ı hatırlattı. Okuyun, seveceksiniz.. Jake'in kalbimi kazandığı ilk nokta; Evie'nin apartman dış kapı kilidinin bozuk olduğunu görünce verdiği tepki ve olaya müdahale edişi.. Kalbim rögar kapaklarından akmaya başlamıştı :))) *** “Geçmişe bakmak acı verebilir, fakat ya ondan kaçarsın, hissizleşirsin ya da ondan öğrenebilirsin.” *** “O, bana uyanık olmayı sevdiren çocuktu, çünkü nihayet gerçekler rüyalarımdan daha güzeldi.”