Satıgül Yüksek, 366 adet değerlendirme yapmış.  (12/53)
Işığın ve Karanlığın Oğulları
Kan Kırmızı İhanet
Bir Yalnız Günebakan
Bir Yalnız Günebakan

7

Erkek karakterini biraz naif bulduğum sıkılmadan okunabilecek bir aşk romanıydı :) Nazlı üniv. yarım bırakan bir kızımız, ailesine yük olmamak için yatalak bir hasta olan Zeliha Özalp'e bakmaya başlar, tam iki yıl boyunca onunla ilgilenen Nazlı ve yaşlı kadın arasında bir anne kız ilişkisi oluşmuştur. Zeliha hanımın, Eymen adında, eşinden boşanmış savcı bir oğlu var, sessiz kendi halinde bir adam, işe gitmediği zamanlarda odasından pek çıkmayan sürekli defterine yazılar veya şiirler gibi bir şeyler karalayan biri. Nazlı ile sesiz bir anlaşma yapmışlar sanki, onca zaman zarfında, işe gidiş gelişlerde açılan kapılardaki karşılaşmalar ve bir iki kısa muhabbetin dışında, pek konuşmamış ve bir araya gelmemişler. Fakat yaşlı kadının vefatıyla her şey değişmeye başlayacaktır, özellikle Zeliha hanım oğlu Eymen'i Nazlıya emanet ettiğinde, Nazlı kendini bu yakışıklı ve naif adamın çekiciliğine iyice kaptıracaktır, birbirlerinden habersiz kalplerinde yaşadıkları sessiz aşkları gün yüzüne çıkmaya başladığında, geçmişten gelen eski bir eş ve yeni bir kadın bu ikilinin aşklarını sınayacaktır :)

Son Şansım - (Sonsuz Düşler Serisi, #2)
Son Şansım - (Sonsuz Düşler Serisi, #2)

5

Serinin ilk kitabını daha bir sevmiştim, bu kitapta aradığımı pek bulamadım maalesef, öncelikle belirteyim, Nisan ilk kitaptaki Mayıs karakterinin kız kardeşi, ne hikmetse bu serinin kadın karakterleri aşklarını hep tuvalette buluyor, bu kitapta da tez canlı kızımız belki camdan girmeye çalışmadı ablası gibi ama kapıları karıştırdı, ve hayatının aşkıyla karşılaştı :) Nisan, sevgilisi tarafından terk edilen ve aşk acısı çeken ergen karakterli bir kızımız, bir yandan da ablasına yük olmamak için iş peşinde koşuyor, ve akabinde eniştesi Arın sayesinde genç bir iş adamı olan Kuzey'in asistanlık görevi için işe başlıyor, fakat birde ne görüyoruz , yeni patronu Kuzey, yanlışlıkla girdiği erkekler tuvaletinde karşısına çıkan yakışıklı jönümüz :) Nisan'ın ilk andan itibaren hareketleri çok itici geldi bana, çocukluktan ergenliğe geçiş dönemini atlatamamış biri gibi göründü gözüme, Kuzey' e olan davranışları bir tuhaftı, adam patronumu, askerlik arkadaşımı belli değil, bir an adamla konuşurken, hemen akabinde boynuna sarılıp selfie çekmeye çalışıyor, böyle bir kıza ne denir bilemedim :) Kurgusu zorlama geldi, özellikle erkek karakterde aradığımı bulamadım, malum genelde sert ve bir bakışıyla dağları deviren erkek karakterlere alışık olduğum için, Kuzey ben de sönmüş balon etkisi yarattı, kendine güvensiz ve çocuk ruhluydu ... Aslında yaşı daha genç olan arkadaşların okurken eğleneceğini düşünüyorum :)

Son Çarem - (Sonsuz Düşler Serisi, #1)
Son Çarem - (Sonsuz Düşler Serisi, #1)

8

Yazarın, Sonsuz Düşler Serisinin ilk kitabı, bir iki bölümünü ütopik bulmama rağmen, her satırında bolca eğlendiğim bir kitap oldu :) Mayıs bir karadeniz kızı, kardeşi Nisan'la birlikte yaşıyor, en büyük derdi işsizlik, ya bir an önce bir iş bulacak ya da Trabzon'a ailesinin yanına geri dönecek, fakat bir mucize eseri ki burası ütopik dediğim ilk kısım :) İş adamı Akın karşısına çıkıyor, ona abisi Arın'ı takip etmesini, ve attığı her adımı ona rapor etmesini söylüyor, Mayıs bu hayatta ajan olabilecek en son isim, sakar mı sakar, geveze mi geveze, üstelikte dik başlı, zaten ilk gün tam bir fiyasko ile sonuçlanıyor, kendisini, rezervasyonu yok diye almadıkları, fakat Arın'ın içeride yemek yediği bir restorana, tuvalet camından girerken buluyor, o da yetmezmiş gibi içeride bulunan Arın'ın kucağına düşüveriyor, ve bir bomba daha, gazetecilerin flashları yüzlerinde patlıyor ki bu sahnelerde ütopik dediğim diğer kısımlardı :) O saatten sonra yapılacak tek bir şey kalıyor, ya bu ikili bir süreliğine sevgili rolü yapacak, ya da Arın bir tuvalet sapığı olarak tarihe geçecek :) Roller gerçeğe dönüştükçe, aralarında başlayan aşk maalesef ki aynı zamanda yalanlara gebe, zira Arın aslında Mayıs'ın kim olduğunu ve hayatına nasıl girdiğini öğrenirse bu aşk başlamadan bitmiş olacak ..

Asi
Asi

10

Bazı eksikleri olmasına rağmen, severek okuduğum bir kitap oldu, zira serinin ikinci kitabını merakla beklemekteyim, yazarın iyi bir kalemi var, betimlemeleri ve karakterleri sevdim tam tadındalar... Hazar ve Kayla'nın çok zorlu bir hayatı olmuş, Kayla'nın onu terk eden bir annesi ve alkolik bir babası var, içe kapanık, asosyal modunda bir kız, tek bir arkadaşı bile yok, bir yandan okuluna devam ederken diğer yandan babasına bakmaya çalışmış, ama keşke hiç bakmasaymış diyorum, zira adamın yıllarca, ne alkoli, ne kumarı ne de dayağı bitmemiş ve tüm bunlar Kayla'da derin yaralar açmış.. Hazar ise çocuklarından bir haber olan ilgisiz bir aileye sahip, babasıyla olan bir tartışması sonucu kendisini sokaklarda buluyor ve zamanla bilumum her pisliğe az çok bulaşıyor, en sonunda çember adında bir kulübün üyesi olarak buluyor kendisini, ve ne yazık ki, hayatında en başarılı olduğu konu ise kağıtlar, yani kumar... Kayla ve Hazar'ın İlk karşılaşmaları bir sokak kavgasının ortasında oluyor, kızımız cüssesine bakmadan, Hazar'ı dövmeye niyetli bir grup çocuğa kafa tutuyor, aklınca Hazar'ı korumak niyetinde, ama gelin görün ki, onu kurtaran yine Hazar oluyor :) akabinde ikili aynı okulda yeniden karşılaştıklarında Kayla bu gencin bir anda hayatına dahil olmasının şaşkınlığını yaşıyor, ama bilmediği bir gerçek var ki, Hazar aslında Kayla'nın sahibi, üstelikte çok çirkin bir pazarlığın sonucu .... Kitabın en büyük eksiği mekan tasviri , yani kurgu hangi ülkede, hangi şehirde geçiyor belli değil, neden orada bulundukları belli değil, Hazar ve Kayla türk, ama okuldaki diğer herkes yabancı isimlere sahip, o konuda ikinci kitapta bir tamamlanma bekliyorum, bu nedenle puan kırmadım :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/2017/06/asi-yorum.html#more

Sen, Ben ve Bir Hafta Sonu
Sen, Ben ve Bir Hafta Sonu

4

Beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu diyebilirim, zaten ince bir kitaptı, üzerine birde gereksiz bolca diyaloglar serpiştirilince ne aşka yer kalmış ne tutkuya, en azından ben hissedemedim :) Milyarder iş adamı Daniel Moretti sevgisiz büyüyen bir adam, hayatında olan ya da olacak olan herkesin sırf ondan faydalanmak için yanında olduklarının farkında, özellikle kendi ailesinin, kendisi de zaten bir şekilde bu gidişata ayak uydurmuş durumda. Tarih profesörü Charlotte Doherty, annesini kaybetmiş, ondan geriye sadece bir çiftlik evi kalmış, ailesiyle tek bağı o ev, fakat işgüzar kardeşi Michael çiftliği Daniel'e satıyor ve bizim kızda onu geri almak için ne gerekiyorsa yapmak niyetinde, amaç para teklif etmek hatta Daniel in verdiğinden de fazlasını vermeye hazır ama Daniel'in verdiği tek cevap hayır oluyor , onun istediği tek şey bir hafta sonu ailesiyle birlikte geçireceği bir kokteyl de ona eşlik etmesi... Maalesef klişe bir hikaye, sadece bir kaç süren bir ilişki, akabinde hızlı gelişen, bana hiç bir şey hissettirmeyen bir aşk :))