Satıgül Yüksek, 366 adet değerlendirme yapmış.  (15/53)
Seninle Başım Dertte (Malory-Anderson Family #1)
Seninle Başım Dertte (Malory-Anderson Family #1)

8

Bol yan karakterli, kalabalık ve çatlak aile üyelerinden hoşlanıyorsanız zevk alacağınız bir kitap :) Eski sevgilisine küçük bir ders vermek için onu kaçıran daha doğrusu kaçırdığını sanan Nicholas baltayı taşa vuruyor, zira kaçırdığı kişi Regina Ashton, kendisi kalabalık Mallory ailesinin en sevilen üyelerinden biri, ilk andan itibaren ikili arasında bir yakınlaşma başlıyor, Regina, o güne kadar dayılarının ona bir türlü layık görmediği koca adayları yüzünden zaten delirmek üzere, Nicholas'tan da hoşlanınca aradığı adamı bulduğuna emin, o emin ama geçmişindeki bir sır yüzünden Nicholas emin değil, evlilik zaten onun için söz konusu bile değil, Regina dayılarına Nicholas istiyorum diye diretince, yeğenlerinin adı çıkmasın diye dayılarının Nicholas'ı rahibin karşısına çıkarması hiçte zor olmuyor :) Nicholas okuduğum en odun karakterlerden biri tam dayaklık, ama Regina ona dersini iyi veriyor :) Bu tarz, bol yan karakterli kitaplarda kalabalık ailelerden ana karakterlere sıra pek gelmiyor o konuda sıkıntılıyım ama Malory ailesi hoşuma gitti, bu okuduğum serinin ilk kitabıydı elimde bunun dışında sadece üçüncü kitap var, şimdi sıra onda, dayılarımızdan James Malory'e ait namı diyar Korsan Hawke :)

Geçmişin Kırıkları
Geçmişin Kırıkları

7

Açıkçası kitap beklentimin biraz altında kaldı diyebilirim, eşini kaybeden Elizabeth ve eşiyle oğlunu aynı anda kaybeden Tristan'ın, bir dizi tesadüfle bir araya gelmeleri ve yaralarını birlikte sarmalarını anlatıyordu... Aslında çok daha güzel olabilirdi,keşke kadın bu kadar yapışkan olmayıp, her fırsatta adamın üstüne atlamasaydı, ve eğer birbirlerine her dokunduklarında yada seviştiklerinde, biri karısının diğeri de kocasının adını sayıklamasaydı, o kısımlar bana biraz iğreti geldi, yani başka bir adama dokunurken hatta daha ileri giderken, ölmüş kocanı yada karını nasıl hayal edersin, onların isimlerini birbirinize nasıl fısıldarsınız anlamak mümkün değil, neymiş efendim, sevdikleriyle henüz vedalaşmaya hazır değillermiş, açıkçası bu kısımlar beni kitaptan biraz soğuttu, ama bunları görmezden gelirsem güzel bir kitaptı :) Bence kitap boyunca, acısını, özlemini, pişmanlıklarını, en yoğun yaşayan kişi Tristan'dı, onun duyguları daha derin ve daha gerçekçi geldi bana, yazar finale doğru olaya biraz hareketlilik katmış, eski bir dostun sakladığı sırlar ile bu ikiliyi bir araya getiren asıl mucizevi tesadüfü de eklemiş satırlarına... Herkesin farklı bir tat alacağı kitaplardan biriydi :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Aşk Şans İşidir (Lucky Harbor, #4)
Aşk Şans İşidir (Lucky Harbor, #4)

8

Klasik, kasaba temalı bir aşk romanıydı, ama fena değildi :) Yaşadığı bir kazada arkadaşlarını kaybeden Ty, bir yandan geçmişinden kaçmak, diğer yandan da sakin bir ortamda tedavi sürecine devam etmek üzere, arkadaşı Matt'in koruculuk yaptığı, Şanslı Liman kasabasına gelir, pek fazla insan içine çıkmak istemediği için kasabada gizemli yakışıklı olarak anılmaya başlar.. Kadın karakterimiz bir hemşire, adı Mallory, kendisi iyi aile kızı, insanların her derdine koşan tatlı ve güzel bir kız, ilişkilerinde pek başarılı olamadığı için, o işleri de bırakmış görünüyor :)... Bu ikiliyi yakınlaştıran bir kar fırtınasıydı ama ardından kasaba sakinlerinin dedikoduları ile ortalık çarşı pazara dönüyor :) Kitapta beni gülümseten yerlerden biri, yazar girişte Mollory'i tanıtırken, ilişki konusunda sanki kız rahibe hayatı yaşıyormuş gibi tanıtmıştı, öyle masum öyle saf , ama ilk sayfalarda kızımızın, daha adını yirmi dakika önce öğrendiği bu yakışıklıyla, deponun birinde aganigi serominisine girmesi de beni bayağı şaşırttı , üstelikte kitap boyunca ilişkinin en aktif tarafıydı diyebilirim :) ... Sevgili yazar ,benim masumiyet ayarlarım la oynama lütfen :)) Serinin bu kitabı var elimde sadece ama 3. 5. ve 6. kitapları da bayağı merak ettim :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Kara Kış Beyaz Düş
Kara Kış Beyaz Düş

7

Hayatın korkunç gerçeklerinden birini işlemiş yazar, bir adamın, üvey kızına duyduğu hastalıklı ve saplantılı bir aşkı, hoş adına ne kadar aşk denirse, kızın bu korkunç cendereden çıkmak için eğitimine yönelmesi, hakim olması ve Erzurum'da göreve başlayıp, orada yüzbaşı Güven ile tanışması hikayenin bir diğer yarısı.. Yazarın kalemini seviyorum, ama bu kitapta en önemli iki konu çok üstün körü geçilmiş ki bunlar kitabı asıl oluşturan temeller di, o nedenle ben kitabı yarım bir kitap olarak tanımlıyorum maalesef... Zeynep'in babasıyla yaşadığı o korkunç gece, ve ardından adamı yaraladığı sahne yarım sayfa bile sürmedi, üstelik karmaşıktı, bir kaç sayfada bahsi geçen adamın kasığındaki yaranın yaşandığı o sahne yoktu bile... Bir diğer konu, finale doğru hayatının en zor konuşmasını yapacağı andı, yani bu gerçekleri Güven'e anlatacağı sahne, ama oda yoktu, öyle bir konuşma hiç yaşanmadı, tek bir cümle hepsi bu, ben gerçekleri öğrendiğinde Güven'in o anki ruh halini, düşüncelerini okumayı çok bekledim, hatta mimikleri bile benim için çok önemliydi, ama yoktu maalesef... Bu kitapta sevdiğim tek karakter Güven oldu, zaten o olmasaydı Zeynep yeni bir hayata nasıl başlardı hiç bilemiyorum, zira o korkunç olayı yaşadığında hukuk okuyan koskoca bir kızdı zeynep, ama fazla ezik ve silik bir karakterdi üzgünüm .. http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Kalbim Sende Kaldı
Kalbim Sende Kaldı

8

Kitabın ilk yarısında akıl sağlığından ciddi derecede şüphe ettiğim kadın karakterimiz Lauren maddi açıdan zor bir dönemden geçiyor, kendisine iş bulması için ricaya gittiği zengin ve uzak akrabası Philip kızımıza tehlikeli bir iş teklifinde bulunuyor, Philip kendi şirketine rakip olan bir firmada sekreter olarak işe başlamasını ve ona firmanın gireceği ihalelerin bilgilerini sızdırmasını istiyor, zira kızımızın iki dil bilmesi onun patronlara daha yakın olmasını sağlayıp dosyalara erişimini kolaylaştıracak. Lauren başta kabul ediyor ama sonra vazgeçerek kendince bu işten sıyrılmaya çalışıyor, ama işler hiçte beklediği gibi gelişmiyor, başvuru için gittiği gün tanıştığı genç bir adama, Nick Sinclair'e aşık oluyor, bilmediği şey ise, bu adamın tam da olayların göbeğinde olduğu... Açıkçası, kitabın ikinci yarısını daha çok sevdim, zira ilk yarıda kızımız, bir yetişkinden çok liseli bir ergen gibiydi, daha iki günlük tanıdığı bir adama aşık olan, peşinden ceylan gibi seke seke hafta sonu tatiline giden, hatta işleri dahada ileri götüren biriydi bu kadar saf ve masum kız imajı bana biraz fazla geldi :) Fakat Lauren, o hafta sonundan sonra Nick'in kendisine sıradan bir kadın muamelesi yaptığını görünce çileden çıkıyor ve birden bire dişli ve zor bir kadına evrimleşiyor, Kızın bu evrimleşmiş hali çapkın ve kadınları çokta umursamayan Nick'in hiçte hoşuna gitmiyor, zira artık karşısında gel dedi mi gelen bir Lauren yok, üstelikte bir arada çalışacak olmaları işleri hiçte kolaylaştıracak gibi görünmüyor, tüm bu ağız dalaşı içerisinde Nick farkında olmadan kıza karşı yoğun duygular beslemeye başlıyor... İkinci yarıdaki Lauren benden tam not aldı, o andan sonra kitabın tadı damağımda kaldı desem yalan olmaz özellikle finale giden sahneler harikaydı :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Artık Benimsin (MacLean Curse Serisi #1)
Artık Benimsin (MacLean Curse Serisi #1)

8

Yazarın Maclean Laneti serisinin ilk kitabıydı, gerçi yayınevi ikinci kitaptan sonra direkt altıncı kitaba geçiş yapmış, bu ışık hızı niye onu da anlamış değilim :) Jack Kincaid, zengin ve yakışıklı bir adam, hayatını bir çapkın olarak sürdürmekte kararlı, üstelik ünü ülke sınırlarına dayanmış durumda, fakat sarhoş olduğu bir gece, geçmişe gömdüğünü sandığı ve hayatında değer verdiği tek kadın olan Fiona tarafından, yarı baygın bir şekilde kiliseye sürüklenerek hiç beklemediği bir evliliğin ortasında buluyor kendisini. Fiona Maclean, diğer kardeşleriyle aynı lanete sahip yani doğayı kontrol edebilme yeteneği var, şiddetli yağmurlar ve fırtınalar yaratabiliyor, özellikle öfkelendiği zamanlarda daha güçlü, en küçük kardeşi Callum, Kincaid ailesinden biri tarafından öldürülünce çareyi Jack ile zorunlu bir evlilik yapmakta buluyor, zira kardeşleri intikam naraları atmakta. Bu ikili yıllar önce ciddi bir birliktelik yaşamış ama Fiona Jack'in çapkınlıklarından ve bir metresi olduğundan dolayı ondan ayrılmayı seçmiş, fakat bu kez onu evliliğe zorlayan kendisi oluyor, Jack, serseri hayatından vazgeçmeye niyetli değil, ya aralarındaki tutku eskiye dönecek ya da bu evlilik tam bir fiyaskoya dönüşecek, akabinde de kan gövdeyi götürecek. Kitabı sevdim, ikili arasındaki aşk ve tutku güzel aktarılmış, Fiona'nın bazı yerlerde Jack'i eve bağlamak için yaptığı küçük ve tehlikeli oyunları pek sevemedim ama başka çaresi de yok gibiydi :) Bazı yerlerde yazım hatası vardı yani kadın karakterlerin adı karıştı durdu :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

Aşkın Şarkısı (Stage Dive, #3)
Aşkın Şarkısı (Stage Dive, #3)

7

Serinin üçüncü kitabı ve Stage Dive'ın vokalisti Jimmy'nin hikayesiydi,kendisi aynı zamanda birinci kitabın esas oğlanı David'in kardeşi oluyor :) İki kardeşin ünlü olmadan önce, alkol ve uyuşturucu bağımlısı anneleriyle yaşadıkları zor bir hayatları olmuş, ünlü olduktan sonra her şey daha iyi bir hal aldı diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz zira bu kez Jimmy uyuşturucu ve alkol batağına düşüyor, durum vahim bir hal alınca gruptan atılma riskiyle karşı karşıya kalıyor, bu nedenle kendisine çeki düzen vermeye karar veriyor ve rehabilite dönemi başlıyor.. Jimmy nin bu zor döneminde devreye Lena giriyor, grubun onayını alan kızımız, Jimmy ile aynı evi paylaşacak ve onun rehabilite döneminde temiz kalmasına yardımcı olacak yani bir nevi gölgesi gibi peşinde dolaşacak, Lena'nın erkekler konusunda hep kötü tercihleri olmuş listesi bayağı kabarık, bu işinde duygusal hislerine yenik düşmemek için mücadele ediyor ama ,Jimmy'e aşık olup üstüne bir de bunu itiraf edince işler karışıyor .. Bunun üzerine Jimmy yaşadığı berbat hayatı yüzünden Lena ya uygun olmadığını kanıtlamanın yolunu arıyor, önce ona erkek arkadaşlar buluyor ama bir yandan da kızı deli edip randevularının mahvediyor, en sonunda Jimmy klasik bir yöntemle birbirlerine uygun olmadıklarını kanıtlamaya çalışıyor, işte yöntemi " Hele bir sevişelim bak sana uygun olmadığımı anlayacaksın" :)) Aslında kurgu güzel, kitapta bir yere kadar güzel ama sonra devreye gereksiz uzatmalar ve sayfalar dolusu saçma sapan sex muhabbetleri dahil oluyor tabi +18 sahneler aynen baki, grubun diğer üyelerini de kitapta bolca görüyoruz,serinin son kitabı kaldı okumadığım,ama şu ana kadar ki favorim Aşkın Ritmi ve tabi ki Mal , bu kitapta da aynı tatlılıktaydı hınzır :) Kitapta bazı yazım hataları da vardı en basiti Jimmy nin gözleri ilk yarıda mavi iken sonlara doğru siyaha evrimleşti :)) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/