Librarian, 111 adet değerlendirme yapmış.  (6/16)
Şeytanı Uyandırma (Dave Gurney, #3)
Şeytanı Uyandırma (Dave Gurney, #3)

6

Tasvirler konusunda oldukça zengin romanlar yazan Verdon'ın bu romanında yine emekli emniyet mensubumuz Gurney iş başındaydı. Hasbelkader kendisini içinde bulduğu on yıl önce işlenmiş cinayetler zincirinin çözümsüz kalmışlığı, kendi ruhunda yaşadığı çalkantının çözümüne bir vesile oluşturur.bir önceki romanını okuyanlar bilir; olayların sonunda Gurney ölümün oldukça kıyısından dönmüştür. iyileşme süreci fizyolojik açıdan olduğundan çok ruhsal anlamda güç olmuştur.isteksizce içine çekildiği olaylar Gurney'i Gurney yapan algılama ve çözümleme yeteneğini yeniden ortaya koymasını gerektirir. önceki romanı olan "gözlerini sımsıkı kapat" bir polisiye romanda isteyebileceğiniz pek çok unsuru yakalayabileceğiniz bir romandı bence. heyecan, muamma, failin psikopatlık düzeyi...vs.Bu romanda pek çok anda "hadi ama gör artık şu ayrıntıyı" dediğim anlar yaşadım.ilk anda tanımlanan kişiliklerden huylandığım kişinin katil olma ihtimalini göz ardı etmek için bayağı bir uğraşmam gerekti. Hele son kısmında yok artık bu kadar da abartılı olamaz dedirtti. Bu roman bence yazarın emeklilik buhranı yaşadığı bir evreye denk gelmiş. Romanın geneline hakim olan hava Gurney'in hayatını, ilişkilerini, kendisinin duruşunu sorgulaması şeklindeydi.Edebi anlamda bence çok keyifliydi.Özellikle gurney'in eşiyle ilişkisini ve eşinin kişiliğini irdelediği anlar beni çok etkiledi.ama tabi ki bu romanı elime alma nedenim şöyle çatır çatır bir polisiye roman okumaktı.bu beklentimin kısmen hüsranla sonlandığını belirtmek isterim.

Halüsinasyon
Halüsinasyon

6

Çok daha iyi bir roman olabilirdi dediklerimden biriydi.Yazar, karşımıza çeşitli vesilelerle çıkmış Amerikan mevzularını derleyerek bir polisiye roman yazmış.Gizli mekanlarda denemeler yapan Amerikan hükümeti-CIA ortaklığı, insanlar üzerinde korkunç yan etkilere neden olan psikolojik tedavi amaçlı ilaçlar, FBI ve onun binbir çeşit ruhsal karmaşa içindeki ajanları ve bir seri katil...Bilmem sizlere de tanıdık geldi mi?Her zaman yorumlarıma yazarım romanlarda detayları severim. Ama bu detaylar tekerrüre dönüşüyorsa o zaman afakan basar. Bu romanda notumu kırmama neden olan unsurlardan birisi buydu.Aslında oldukça fazla sayıda karakterin yer aldığı, işin boyutunun nereden nereye uzandığını anlamanıza engel olan bir kurgunun üzerine inşa edilen bir romandı. romanlarda bir de geriye dönüşleri çok severim ve bu roman o anlamda ziyadesi ile zengindi. Ama...Yazar, romanını eserin adına bağlayabilmek adına sonu bir galeyanla yazmışlık hissi yarattı en başta.Her anında bir halüsinasyon anı bekliyorsunuz haliyle çünkü olaylara neden olan unsurlardan birisi ciddi yan etkilerinin geç idrak edildiği piyasada peynir ekmek gibi giden ilaçlar. Ve roman ilerlerken geriye dönüşlerle verilen gizli bir proje. sonda yazılanlar çok daha vurucu bir etkiyle verilebilecekken bir keşmekeş ortamı ile bağlanıp insana "nasıl yani?" dedirterek bitiverdi.kendimi kitabı baştan itibaren boşuna okumuş gibi hissettim birdenbire.Kahramana üzülemedim bile.Ama bence üzülebilmeli onun hisleriyle birlikte yıkılmalıydım.Neyse...yine de acil durumda bir polisiye roman ihtiyacı hasıl olursa okuyun derim.

Vahşi Adalet
Vahşi Adalet

8

Tek bir tanımla film gibi bir romandı.Daha iyi kurguları daha iyi anlatımlar içinde okumuştum ama neden bilmem bu kitabın akışından kendimi alamadım.Cerrahlar, avukatlar, emniyet mensupları ve mafya dörtgeni içinde insafsızca işkence görerek katledilen suçsuz insanlar.Acaba katil bütün işaretlerin gösterdiği uyuşturucu bağımlısı, şiddete meyilli cerrah mı???Yoksa...

Pabucumun Ajanı -1
Pabucumun Ajanı -1

7

Her şeyden önce Asude'nin tarihi aşk romanı türünden (hele ki bambaşka bir yüzyılda ve bambaşka bir ülkede yaşanmış yabancı karakterlerin baş rolde olduğu tarihi aşk romanı) günümüzde geçen bir aşk romanına böylesi başarılı bir transferinden dolayı mutlaka okunmalı diyorum.Onun ötesinde her ne kadar kitabın akışı içinde zaman zaman kendimi "yalnız gözlerin için" ve "crossfire serisi" okuyormuşluk hissi yaşamış olsam da çok başarılı bir kurguydu.Bir baltaya sap olamamış Deniz kızımızla Gideon tarzı bir erkek olan Tuna oğlumuzun oldukça hararetli geçen aşk hikayesini okuyacaksınız. Hikaye deli dolu Deniz'in aksiyonları ve değişken ruh hali yüzünden sık sık kahkaha atmanıza neden olacak bölümlerle dolu. Ve bu da romanı daha da keyifli hale getiren en büyük etmen bence. Amaa ne yazık ki hikayeyi bu kitapta bitiremeyeceksiniz. Puanımı düşüren en büyük etmen de zaten bu. Asude romanı ikinci bir kitaba da taşıma ihtiyacı hissetmiş ki bence bir ciltte ziyadesi ile bitebilecek bir kapsamdaydı. Bu seri işleri bu denli okuyucunun ömrünü yemişken hele ki bir de serilerin büyük bir kısmı için yurt dışından transfer/ çeviri/ yayın bekleyiş karabasanı yaşanırken Asude yaptığın iş mi şimdi??Altı üstü konunun derlenip toplanması için iki tane ucu açık mevzu kalmıştı ortalıkta. Onu da rahatça bu cilde alabilirdin.Ne diyelim artık pabucumun ajanı-2'yi paşa paşa bekleyeceğiz.

Zor Kadın
Zor Kadın

7

F.M.Arsal'ı henüz kitapları yayınlanmadan önce duymuş ama ilk kez "Yalnız Gözlerin İçin" le tanımıştım. Bu romanını ciddi anlamda çok beğenmiştim. Çünkü her daim beni şaşırtacak olan erkek yazar-aşk romanı ikilisi olarak beni hayrete düşüren nadir yazarlardan birisi şeklinde karşıma çıkmıştı öncelikle. İkinci olarak tam benim sevdiğim tarzda ayrıntıcı bir yazardı.Üçüncüsü ise kahraman tasvirleri muhteşem ötesi olmasına rağmen gerçekliğe de oldukça yakındı. Ama bu kitabının ardından yayınlanan diğer eserlerinde aynı tadı bulamadığım gibi bazı takıntıları beni bunaltmıştı. Zor kadını da farkında bile olmadan F.M.Arsal fanatiği olmamdan dolayı aldım sanırım.Ve bu sefer değdi.Kurguyu aynı yalnız gözlerin için de olduğu gibi işlemişti. Sürpriz gelişmelerle romanın akışını monoton ve F.M.Arsal rutininden kurtarmıştı. Ama itiraf etmem gereken en önemli beğeni nedenim ise üç favori erkek kahramanımdan birisi olan Tahir'i canlı kanlı bir şekilde bu romanda karşımda bulmamdı:)

Tutkulu Notalar  (Sinners on Tour #1)
Tutkulu Notalar (Sinners on Tour #1)

2

Bu kitabı Vikitap okurlarının yorumlarını baz alarak satın aldım.Yorumların büyük bir kısmında okurlar ayılıp bayılmışlardı. Sadece bir iki okur oldukça düşük puan verip çok kısa olmak üzere de olumsuz yönde yorumda bulunmuşlardı. İşte o bir iki okura sesleniyorum: SİZİN TAHLİLLERİNİZİ DİKKATE ALMADIĞIM İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM! Bu seriyi harika bir aşk romanı olarak değerlendirip deli gibi puan verenler: EL İNSAF YAHU. Bu romanın neresinde aşk var. Alenen porno romanıydı. Hem de öyle böyle değil. Lütfen ebeveynler çocuklarınız hasbelkader bu romanı okumaya kalkarsa müsaade etmeyin. İki puan niye verdin diyeceksiniz..Çeviri ve transfer sürecinde emek verenlerin hatırına. Romanın içeriğine değinmek bile istemiyorum. Evet bir kadın var. ama sadece bir erkek olmadığını söylesem bilmem yukarıda anlatmak istediğime biraz ışık tutabilir mi?

Şey
Şey

2

Ciddi anlamda vasat bir romandı. Tipik bir ne olduğu tanımlanamayan canlının bulunmasının ardından yaşanan olayların, yazarın roman sonundaki öz eleştirisinde bile belirttiği gibi, jurassic park + alien kırması bir kopya konunun kötü işlenişiydi. Giriş bölümünde o kadar çok aksiyon ve gerilim materyali girdisi olmasına rağmen ardı ne yazık ki kof bir şekilde geldi.Yazım hataları ekstra can sıkıntısı yarattı.Kesinlikle okumanıza, zaman ayırmanıza değmeyeceğini düşündüğüm bir roman olarak tanımlıyorum.