Su gibi yazıldı diyor arka kapakta. Öyle de okunuyor... Ama Sinek Isırıklarının Müellifi'nde yakaldığım gerçeklik hissini bu kitapta bulamadım.
İyi bir reklamla pazarlandığını düşünüyorum okumasam da olurmuş.
Kitabi bir gunde bitirdigimi hatırlıyorum. Savas sonrasinin getirdiği yoksulluk , yoksullugun uzaklastirdigi insanlar, bu atmosferdeki bir evlilik, saglam ve guclu Kaete'nin acilar karsidindaki ezilmeden dik duruşu, karakterlerin yalnizligi nefis bir tasvirle anlatilmis.
Çabucak yazaılıp bitirilmiş gibi. Öyle de çabuk okunuyor ama bir lezzet alamadım kitaptan
Ben de ilk gençlik döneminde okumuştum epey de sevmiştim...
Eşyanın hayatımızdaki hakimiyeti... Köyden göç etmiş bir insanın büyük şehri o hayatı kendi algılarıyla yorumlaması ona angaje olmaya çalışması...