Herkese hayırlı bayramlar, umarım her şey yolundadır. Benim açımdan hayat gayet iyi gitse de sözde şu yaz ayında bolca kitap yorumu girecektim. Kitap okumak için şükür ki zaman buluyorum ve baya da okudum fakat sıcaklar olsun, son günlerde bayram koşuşturmacası olsun blogu boşluyorum yine. Umarım bir ara şu yorumları girebileceğim. Şu an dün okuyup bitirdiğim, aynı zamanda katıldığım mim için listeme eklediğim Fobi hakkında kısa bir yorum gireyim dedim. Yazarla tanışmam yaklaşık 3 ay öncesine dayanıyor. Okuduğum ilk kitabı Hain Yüreğim'di ve o kitabı hiç beğenmemiştim. İncelemek isterseniz tık tık. Şimdi ise 2 şansı Fobi'ye verdim ve yine hayal kırıklığına uğradım. Bunun en önemli nedeni yazarın kalemi. Akıcı bir kalem olmasına rağmen bir psikolojik gerilim yazarının bu kadar basit bir kalemi olmamalı. Yazımı sanki çocuk kitabı yazıyormuş gibi. Diğer sevmediğim yön ise yazdıklarını çok karıştırması oldu. Şöyle ki Sarah'ın başından bir şey geçiyor, 2 paragraf sonra geçmişteki bir anısı aklına geliyor. Sonra o geçmiş anıdan da bir anı hatırlayıp bizlere anlatıyor. Ve bu durum 2-3 kez yaşanmıyor. Artık kitabı bıraktırma derecesine getiriyor. Hain Yüreğim'e göre biraz daha iyi olsa da yine de ahım şahım bir şey yok. Bir daha bu yazarı okumayacağımı görmüş oldum. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/07/fobi-yorum.html
Elimde bulunan bir tarihi aşk romanının daha sonuna geldim. Ülkemizde bu türü takip edenlerin Rita Hunter'ı bilmemesi mümkün değildir. Çünkü hatun türün hakkını cidden veriyor. Kitap hakkında yoruma geçmeden önce bir fikir beyan etmek istiyorum. Burayı okumak zorunlu değildir. Bildiğiniz gibi Rita, Epsilon ile anlaşmasını feshedip Yabancı ailesine katıldı. Çok da iyi oldu çünkü Yabancı, Rita'nın değerini Epsilon'dan daha iyi anlar diye düşünüyorum. Ayrıca sayesinde ilk kez Yabancı'dan bir kitap aldım. Şu ana kadar okuduğum Yabancı'lar pdf şeklindeydi. Bir yanda da pek memnun olamadım. Yabancı, her ne kadar bestseller denen kitapları bünyesine alsa da ağırlığı genç-yetişkin türüdür. Yanlış anlaşılmasın, Rita o bestseller dediğimiz baaazı yazarlardan çok daha iyi yazıyor ve yaptığı seçimi sonuna kadar destekliyorum. Kabullenemediğim yön Yabancı'nın kendi alanından uzaklaşmaya başlaması. Bakıyorum son kitaplara chick-lit,historical (gerçi şu an bu kitapla birlikte başka yazardan çıkacak bir roman daha var) kitaplar bünyeye girmeye başlamış (erotik önceden beri olduğu için hesaba katmadım). Yabancı, İthaki ve Müptela ile beraber Penguen Kitapevi'den çıkma bir yayın evidir. Ben Penguen'in yerinde olsam 4. bir yayın evi açarım, yalnız içinde sadece tarihi aşk romanları barındıracak şekilde. Yabancı da eskisi gibi sadece genç-yetişkin ve yeni-yetişkin kitapları çıkarır. Malum, tarihi aşk ve günümüz aşk kitap çıkaran yayın evlerinin hangisine öncelik verdiği çok bariz. Şimdi gönül rahatlığıyla kitap yorumuna geçebilirim. Yukarıda da dediğim gibi Yabancı,Rita'ya değer verir. Bunu da ilk kitapta çok güzel gösterdiler. Kalbin Ateşi'nden sonra gördüğüm en güzel kapak olmuş. Fotoğrafa uygun yapılan dış süslemeler olsun, bölüm sayısını süsleyen kısımlar olsun hakkını vermişler, helal olsun. Ben bu hatunun en çok arka kapak yazılarını seviyorum çünkü nasıl bir hikaye ile karşılaşacağınızı hemen açıklamıyor. Bu da kitaba başlamak için daha da heyecan yapmanızı ve merakta kalmanızı sağlıyor. Kaleminden bahsetmem gerektiğini düşünmüyorum, zaten ne kadar mükemmel bir kalemi olduğu ortada. Bir kitabını okuyup da sanki ben oradaydım demeyene şaşarım. Karakterler arasındaki bazı diyaloglar da eğlenceliydi. Örneğin Alex'in ölümünü hayal etmek. Ateş serisindeki kızlarımızı görmek sanki uzun zamandır görüşmediğiniz yakın dostlarınızı görmek gibi. Alexander hakkındaki dedikodulara rağmen hiç tanımadıkları Jane ile arkadaş olma çabaları ve yardım eli uzatmaları çok hoştu. Benim blogu ve Vikitap'ı takip edenler çoğunlukla biraz sert eleştiri yaptığımı bilirler. Bir kitap hakkında tek olumsuz eleştiri yazmadığım kitap baya azdır. Tabi bu sert eleştiriden şimdi bu kitap da nasibini alacak. Ben kitaba Vikitap'ta 3 puan verdim tabi bunu gören Vikitap arkadaşlarım baya şaşırdılar. Şu ana kadar Vikitap'ta kitaba 14 kişi puan vermiş, ben hariç herkesin puanı 10. Goodreads'a bakınca 20 kişi puan vermiş iki kişinin 2 puan verdiğini gördüm (o kişilerden biri kesinlikle ben değilim ama hesabım olsaydı benim de vereceğim puan 2 olurdu). Okuyanların deli gibi beğendiği bu kitabı ben neden beğenmedim? Sayfa sayısı: Kitaptan memnun kalmamamın en önemli etmeni. İşin içine tarihte yaşanmış bir olay girse veya aşk romanı olmayan bir kitap okumuş olsaydım hiç umurumda olmayacaktı. Ama bir aşk romanında neredeyse 600 sayfalık bir kitap yazmak çok abes. Aslında bu konuda söyleyecek çok şeyim var ama onun için bir yazı hazırlayacağım. Yaptığımın ön yargıya kaçtığı doğru ama... Neyse, yazımı hazırladıktan sonra düşüncelerimizi orada paylaşırız ;) Baş karakterler: Fark ettiniz mi, Rita'nın yazdığı çoğu baş karakter birbirlerine huy olarak çok benziyor, hatta artırıyorum, aynısı. Benim gözümde Sophie,Davina ve Jane, Isabel'in 1-2 özelliğinin eklendiği veya çıkarıldığı karakterlerdir. Sophie, Isabel'in daha sakin mizaçlı versiyonu, Davina, ketumluk hariç aynı Isabel. Jane ise empati yeteneği hariç Isabel'in çalçeneliğinin ve Sophie'nin masumiyetinin karışımı. Isabel'in bu üçünden farkı ise fazla pervasız olmasıdır sadece. Bir Emily gerçekten farklıydı. Erkekler, sizi de unuttum sanmayın. Marcus, Emily'e gösterdiği aşk dışında 2. Marcus'tu. Alexander, Adrian'ın doğruculuğunu, Stephan'ın rahatlığını ve Brendan'ın çileden çıkaran aptallık yapma özelliğini almış. Dip not:Kalbimi Çaldın ve Tatlı Tuzak kitaplarını okumadığım için onları işin içine katmıyorum. Çift hakkındaki düşüncelerim: Alex'ten başından beri haz etmemiştim. 502. sayfadan sonra yaptıklarıyla benden aptallara vereceğim bir plaket aldı. Jane ise eh işte. Benim canımı sıkacak hiçbir şey yapmadı aslında, hatta son sayfalarda baya sempatimi kazandı fakat Alex'ten aldığım negatiflik Jane'i de etkiledi maalesef. :( Sıkıcılık: Koyabilseydim bloga koyduğum gifleri buraya koyardım. Ne kadar sıkıldığımı blogta bulunan giflerden anlarsınız. Hele o 502. sayfadan sonrası kitabın en kötü kısımlarıydı. Şimdi Alex'in geçmişi onu bir uyarı sayesinde bıraktı öyle mi? Yazar bile bir yerden sonra sıkılmış ki oraları baya kısa kesmiş. Sonu oldu bittiye getirilmiş. Bana Judith'in baş ağrıtan bir kitabı mı yoksa sıkıcılıktan öteye geçmediğini düşündüğün Güz Fırtınası mı deseniz, tercihim tabi ki de Güz Fırtınası olur. Okuyanların çoğunun beğenisini de göz ardı etmeyerek ve Rita'yı sevdiğimden ötürü okumalı mıyım derseniz, ben okuyun derim. Sadece beklediğim gibi bir kitap olmadığı için okumayın demek çok yanlış olur. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/06/guz-frtnas-yorum.html
😍😍😍😍😍😍😍😍😍 Aranızda bana Winter'ı bulacak olan kimse var mı? Yok yanlış oldu bu soru, adamın nerede yaşadığı belli. Beni St. Giles Yetimhanesi'ne götürecek olan kimse var mı acaba? Bu nasıl bir kitaptır sayın okuyucular? Elizabeth yine coşmuş. Resmen aşk yaşadım kitapla! Winter, Isabel siz ne tatlıydınız öyle! Resmen mıncırasım geldi şu ikiliyi! Yazarın oluşturduğu en efsanevi çift Silence-Mickey desem çoğunluk kabul eder. Buna katılmama rağmen serideki favorim Winter-Isabel olacak benim için. Kitap beklediğime kat kat değdi. Yazar son 3 kitabında komedi dozunu arttırmaya başladı. Çiftimizin atışmaları, yetimhane çocuklarının komik diyalogları baya eğlenceliydi. Özellikle fare olayında baya kahkaha attım :D Isabel, serinin önceki kitabı olan Saklı Şehvet'te ilk kez karşımıza çıkmıştı. Kendisini ilk başta fazla sevmemiştim çünkü Winter'ıma sürekli sataşıyordu ve biraz soğuk gelmişti bana. Yine de ondan 2. Silence vakası bekliyordum. Malum Silence'ı da fazla sevmemiştim ama kendi kitabında hayran kalmıştım. Isabel'e ise aşık oldum. *_* Isabel, daha ilk düşüncesinde ve çıkardığı seste beni baya güldürdü. :D Kitabı okurken Winter'a sataşma konusunda Isabel'e hak verdim. Ben de olsam odun görünümlü Winter'a sataşırdım :D Lakin sanmayın ki Isabel sadece alaycılıktan ibaret. Kitap ilerledikçe geçmişi baya yüreğimi parçaladı. En çok istediği şeye hiçbir zaman kavuşamayacak (tabi yazar ilerleyen kitaplarda son dakika sürprizi yapabilir). Winter, benim için ilk kitaptan beri en merak ettiğim karakter olmuştur. Hatta Silence'dan daha daha fazla. Çünkü Silence-Mickey'in karakterlerinden çok yaşanacakları merak ederdim. Winter'ı ise deli gibi tanımak istiyordum. Kitap bitti, Winter'ı baya baya tanıdım yalnız ben şimdi hikaye sonrasındaki Winter'ı da tanımak istiyorum. Bana Winter'ı tarif et deseniz şunu söylerim: Kendisi Algida'nın Winner dondurması gibi dostlar. Dıştan sert gözüken ama içinde sürprizler barındıran, acı ve tatlı dengesi bulunan bir erkek. Tesadüfe bakın ki dondurmanın ismi de Winter ile çok uyumlu :) Winter, Winter, Winter. Sen ne inanılmaz bir insansın. Onun tek istediği adaletli ve eşit bir dünya. Madem yaşadığım yer bunu sağlayamıyor, ben neden yapmayım doğrultusunda gitti ve asla amacından sapmadı. Sanırım bu misyonundan dolayı insanlara karşı fazla sıcakkanlı olamıyor. Bunu en çok çocuklara karşı gösterdiği ilgide gördüm. Aslında Winter hepsine deli gibi sevgi gösterebilen ama birini diğerlerinden fazla seversem burada istenmiyorum diye düşünmesinler diye bu hislerini kendine saklamak zorunda kalmış. Buradan kısaca onun ne kadar ince düşünceli olduğunu öğrenmiş oluyorum. Winter bir Doğrucu Mahmut arkadaşlar. Her ne düşünüyorsa direkt olanı söyler. Öyle lafı süslemek, konuyu uzatmak hiç ona göre değil. Öyle olanlara da acayip kıl. Bu onda bayıldığım 2. özellik. İlki yukarıda anlattığım inceliği. Bir de kitap okumayı seviyor. YAAAAAA! Bir zaman makinem olsa, Isabel'den önce ben kapsam şu adamı *-* Fakat bu sonsuza kadar böyle gitmeyecek tabi. Karşısına Isabel isimli bir deli çıkıyor ve adama yeni özellikler ekliyor. Örneğin hiç yapmadığı şey olan alaycılık. Isabel laf soka soka adamı da kendine benzetti :D Ayrıca Winter bir yönüyle diğer aşk kitabı erkeklerinden ayrılıyor. Bilirsiniz, bir aşk kitabında erkek zamanında çok canlar yakmıştır. Peki Winter mı? Isabel'den önceki tek tecrübesi 17 yaşındayken bir kızı öpmüş olması o kadar. Yani Winter bir bakir. Gel de iyice bağlanma şu adama. Cinselliği yeni tatmasından olsa gerek bir yerden sonra Winter resmen sapığa bağladı. Isabel ile 2 sevişti, sonrasında beyfendi pozisyondan pozisyona atlamaya başladı :D Biraz da onun 2. karakteri hakkında 1-2 kelam edeyim. Bildiğiniz gibi Winter, St. Giles Hayaleti. Hayalet, onun biraz daha özgür olduğu bir kişilik. Adalet ve eşitlik sağlamasında en büyük yardımcısı. Fakat en büyük korkusu bu maceracı ruha fazla kapılmak. Çünkü içinde biriken şiddet duygusunu bir gün bastıramayacağından çok korkuyor. Kitap St. Giles Hayaleti'ni anlatınca macera bekleyenlere şimdiden söyleyim. Hayalet daha çok keyifli kovalamacalar içinde. Sondaki kısımda benim muslukları resmen açtı. Ki ben kitaplarda ağlamayı hiç sevmem. Şu ana kadar Julia Quinn-Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü, Teresa Medeiros-Unutulmaz Öpücük kitaplarında baya ağlamıştım. Kalbin Gölgesi tam anlamıyla ağlatan 3. kitap oldu. Canım yaaaa, nasıl da mutluydu. Helal olsun Isabel, aşık olduğum adamı ilah yaptın. Yeminle yazar beni paramparça etti Winter ile. Bu kadar güzel düşünceli bir erkek daha gelmez. (belki Godric biraz yaklaşabilir diye düşünüyorum) Kapaktaki Winter'ı görmek isterseniz resmi blogumda var. Adam resmen taş. *-* *-* Öhöm! Godric demişken, sıradaki kitap onun olacak. Godric'i şu ana kadar sadece 1. kitaptan azıcık biliyorum ama orada kendini baya sevdirdi kerata, kim bilir bu duygusal adam kendi kitabında nasıl da beni boğacak duygulara. (kerata dediğime bakmayın, koskoca adam). Ve Artemis. Ah, şu kadın! Bu kitapla azıcık daha tanıdım Artemis'i. Şimdiden böyleyse kendi kitabını düşünemiyorum bile. Size söylüyorum, sessiz görünen Artemis kendi kitabında resmen bomba yaratacak. (at fav bekle) Yazarın seriyi bitirmesine 2 kitap kaldı. Benim merak ettiğim acaba yazar Mary Withsun ve Joseph Tinbox karakterleri için kitap yazacak mı? Çünkü bu ikisi seride çok önemli yer kaplıyor. Belki Mary final kitabının baş karakteri olabilir ve olursa harika olur, Joseph bir kitapta olursa veya olmuşsa 2. çift olarak yer alır. Joseph'te sanki romantizm işareti aldım ama ne olur bilinmez. Evet, kitap yorumu oldu karakter tanıtımı ama dayanamadım :D Winter olur da Isabel'i bırakırsan nereye bakacağını ben sana gösteririm :D Pegasus Abla veya Abi, 5. kitap bu sonbahar çıksın lütfen. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/06/kalbin-golgesi-yorum.html