maggie, 752 adet değerlendirme yapmış.  (67/108)
Her Yerde Sen
Her Yerde Sen

1

Okuduğum daha doğrusu okumaya çalıştığım en kötü kitaplardan biriydi. Serinin ilk kitabı kötüydü, ikincisi beğendiğim bir kitap olmuştu. Bu ise tam bir facia olmuş. Önce yazardan başlayım: Aşırı bir biçimde kitaba girmiş. Yani karakterlerden çok yazarın kendi düşüncelerini okuyoruz kitapta. Sürekli "Beth, niye böyle söylüyorsun, çeneni kapalı tut." gibi önerilerde bulunuyor karakterlere. Karakterlerde diyalog diye bir şey yok. Tabi yazar kendi düşüncelerine fazla dalınca diyalog beklememeli insan. Sadece ve sadece Beth ve ablası Suzy üzerinde durulmuş. Beth'in ergen kızlardan hiçbir farkı yok. Sürekli "Nick beni bırakacak, bu durumun ciddiyetini kavrayamadı. Ben şişmanlayacağım, o zaman beni çekici bulmayacak?" diye düşünüyor. Kız tam bir boş kafa anlayacağınız. Suzy, sürekli insanlara sert tepkiler veriyor, kendini kaf dağında sanıyor. Yazar Nick'i düşünülenden daha düzgün biri olarak yansıtmaya çalışmış ama başaramamış Ergen Beth ve kendisi sağ olsun. Aşk hiç yok ortada. Yani en azından Beth'in onu sevdiğine inanmıyorum ben. Kitaba anca 200 sayfa kadar dayanabildim ve bu bile baya sınırlarımı zorladığımı gösteriyor bana. Tavsiye etmiyorum, okumayın kitabı. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/03/her-yerde-sen-yorum.html

Gece ile Şafak
Doctor Who - Dehşet Ağı
Hüznün Gölgesinde Aşk (Lone Star Sisters #3)
Hüznün Gölgesinde Aşk (Lone Star Sisters #3)

7

Evet, geldik izzy, benim için nam-ı diğer Kaltak'ın kitabına. Son kitapta bu kaltak çalıştığı yerdeki patlamaya maruz kalmıştı. Doktoru, görüşünün %30 civarı olduğunu, ameliyat olmazsa körlüğünün kalıcı olabileceğini söylemişti. Tabi Kaltak ne yaptı, ameliyatı reddetti ve olaydan sonraki 1 ay boyunca odasından dışarı çıkmadı, kardeşleriyle 1 kelime etmedi. Sanmayın kendisi bunalımda, tam tersi keyfi gayet yerinde hanımefendinin. Bunun şımarıklığından sıkılan kardeşleri onu eğitim kampına gönderirler. Eğitim kampının sahibi olan Nick, elinden geldiğince Kaltak'a yardımcı olmaya çalışacaktır. Gelin görün ki kendisi de kaltak kadar sorunlu. Nick yani Umursamaz, sadece insanları kampına getiriyor ama onlara herhangi bir yardımda bulunmuyor, işi diğer çalışanlarına bırakıyor. Bu iki sorunluya rağmen kitaptan baya zevk aldım. Susan klişesinden uzak sayılabilecek bir kitaptı. İlk 2 kitapta daha çok kardeşlerin arasındaki ilişkiye tanık olurken, bu kitapta Kaltak ve Umursamazın iç çatışmalarına, aralarındaki ilişkiye -ki ilişki denirse buna- tanık oluyoruz. Kitapta yine çocuk sevgisi vardı ama diğer kitaplarına göre daha geri plandaydı. Ayrıca Kaltak hamile kalmadı ve bu beni şok etti. Malum yazar kadın kahramanlarını hamile bırakmaya bayılıyor. Kitapta patlamayı kimin planladığını öğrenemiyoruz ama bir fikrim var benim ama Garth'ın amacını biraz daha öğrenmiş oluyoruz. Ama bunu öğrenmek istediğimi hiç sanmıyorum. Çünkü bu seri benim için bitti. Açıkçası Dana-Garth çifti zerre umurumda değil. Sebep Garth değil, Dana. Beni ilk kitapta baya sinir etmişti. Sonralarda sinir etmemesinin nedeni fazla öne çıkmamasıydı sanırım. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/02/huznun-golgesinde-ask-yorum.html

Aşkın İki Yüzü (Lone Star Sisters #2)
Aşkın İki Yüzü (Lone Star Sisters #2)

7

Serinin ilk kitabının faciasından sonra bu kitap resmen ilaç gibi geldi. Titan kardeşlerden en sevdiğim kesinlikle Skye oldu. Seri boyunca kişiliğini en iyi şekilde geliştiren Skye'dır benim için. İlk kez Susan'ın bir kitabında erkek karaktere gıcık kapmadım. Mitch genel anlamda bende olumlu izler bıraktı. Kitabın kötü karakteri benim için ne Jed ne de Garth. En kötüsü küçük kardeş izzy denen salak. Bu arkadaş kelimenin tam anlamıyla bir o...u. Cidden hakaret anlamında söylemiyorum. İşi gücü erkeklerle düşüp kalkmak. Zaten ilk kitapta da bu özelliği gözümüze baya sokuldu. 2. kitapta sırf Skye'ı şimdiki koca adayından kurtarmak için yapmış bütün bunları, tabi yersen. Sonra belasını buldu ya bir şekilde, Ohhhh beter ol izzy!!! Neyse, izzy kaltağı hariç kitap genel olarak güzeldi. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/02/askn-iki-yuzu-yorum.html

Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir Kuş

2

Geçen sene Tüyap'ta, Türk edebiyatının en başarılı isimlerinden biri olan Yaşar Kemal'in aldığım 3 kitabından biridir Tek Kanatlı Bir Kuş. Kitabı almamda 2 sebep var: 1) Türk edebiyatına fazlasıyla katkı sağlayan yazarı tanımak. 2) İlk kez okuyacağım için yazarı, kısa kitaplarından başlamanın iyi bir başlangıç olduğunu düşünmem. Ne yazık ki ben bu kitabı sevemedim. Sebeplerine gelecek olursam: Öncelikle karakterlerden başlamak istiyorum. Aslında yazar 76 sayfa boyunca karakterleri başarılı bir şekilde yansıtmış. Gel gör ki hepsi çok dengesiz. Örneğin Melek Hanım karakterini ele alayım. Yokuşlu'ya tam olarak giremeyen Melek Hanım, başta kocasına biri mutlaka götürecek bizi oraya diyor. 2-3 paragraf sonra da biz niye geldik buraya diye söyleniyor. Sonra yine en başa dönüyor. Veya Remzi Bey'i örnek vereyim. İstasyondan inince Sadrettin isimli bir istasyon görevlisiyle tanışır. Sadrettin bizimkilere çay ikram edip, "O köye gitmeyin, kimseler yok, ayrıca sizi kmse götürmez." diye defalarca uyarıyor. Tabi Remzi Bey dinlemeyip bir yere kadar gidiyor eşiyle. Sonra Remzi başlıyor: "Bu adam beni kandırdı, bildiği halde bizi yolladı buralara." Melek Hanım da "Adamın çayını içtik, ve arkasından konuşuyoruz ne kadar kötü insanlarız, Allah belamı versin!" diye bir tepki veriyor??? Bilemeyeceğim ama böyle bir tepki bana çok tuhaf geldi. Kitap korkunun insanlar üzerindeki etkisini anlatıyor ama aktarım başarısız geldi bana. Karakterler boş boş dolaşınca kitap boyunca o korku duygusunu hissetmedim. Hayal-gerçeklik kısımları çok karışık. Yani ben ne gerçekte yaşandı anlamadım açıkçası. Hayal olan kısımlar hangisi? Sanırım yazar da yazdığı şeyi beğenmemiş olacak ki çocuk kitabı yazarmış gibi kitap yazmış. Aşırı kelime tekrarı, aynı anlama gelen cümleler farklı kelimelerle anlatılmış. Üzgünüm, ben bu kitabı beğenmedim açıkçası. Ama yine de kendisini okumaya devam edeceğim. Okuduğum ilk kitaba göre yargılarsam kendisini çok büyük hata yapmış olurum. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/02/tek-kanatl-bir-kus-yorum.html

Acımasız Arzu / Aşkın Kuralı Olmaz
Acımasız Arzu / Aşkın Kuralı Olmaz

9

Dün pdf kitap sitelerini incelerken tesadüf sonucu gördüğüm bir kitaptı. Kitabı yaklaşık 2-3 saat içinde bitirdim. Şu zamana kadar okuduğum en iyi 2. beyaz dizi oldu kitap. Yazar, anlattığı hikayede her şeyi eksiksiz aktarmış bizlere. Sanırım gözüme fazla çarpan tek kötü yanı geçmiş-günümüz kısımlarını anlatırken fazla atlama yapması. Yani şöyle söyleyeyim. Kitap günümüzü anlatırken 2 sayfa sonra geçmişi anlatmaya başlıyor, sonra günümüze dönüyor, derken hop yine geçmiş zamana varmışız. Kitapta Rhianna -ve belki Cassie- hariç diğer karakterler sinirlerinizi ciddi anlamda bozabilir. Herkes bu güzelim kızımızı günah keçisi ilan etmiş vaziyette kitap boyunca. Kitapta çiftimizin aşkını fazla inandırıcı bulmasam da yazarın anlatım tarzı ve yazar, Rhianna'nın çektiği acıları anlatmakta başarılı olduğu için oraları hiç önemsemedim. Hatta romantizm hiç olmasa da olurmuş aslında :D . Yazarın şu anda bulunan pdf kitaplarını ileride okuyabilirim. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/02/acmasz-arzu-yorum.html