Epsilondan Lisa Kleypas historicallar serisini beklerken güncel bir roman çıkınca doğrusu pek sevinememistim ve bu kitaba hep bir ön yargım vardı. Ama işte yazar Lisa Kleypas olunca güncel, tarihi fark etmiyor. Hatun güzel yazıyor:) Diğer kitaplardan çok farklıydı, tutkulu bir aşktan çok aile olmaya çalışan insanların sıcacık öyküsünü anlatmış yazar ama tabii ki aşk da var. O zaten olmazsa olmaz :) Ben bu kitabı sevdim. Bir çırpıda okudum. Zaten entrikasız bir kitaptı. Sade bir anlatımda hoşca vakit geçirtti.
Çok tatlı, keyif alarak okuduğum bir roman oldu. Kitabı gülümseyerek kapattım. Serinin bir sonraki kitabını dilerim çok beklemeyiz. Çünkü insanı merak içinde bırakarak bitirdiler bu kitabı.
Asla unutulmayacak, tekrar tekrar okunacak kitaplar listeme bir yenisi daha eklenmiş bulunuyor. Erken Rüya Zamanlar... Eser ve Nehir'in aşkı bir rüya gibi başlıyor.Çok hızlı kapılıyorlar sevdaya ve delice seviyorlar birbirlerini. Her anıları bir rüya, her anları insanı gülümseten tatlı bir hatıra. Fatma Erdek duygularını yansıtma da ustalığını yine konuşturuyor ve siz onlarla birlikte o aşkı yaşıyor, hissediyorsunuz. Tabii ki erken rüya zamanlar,bir anda kabusa dönüşünce o acıyı da en derinlerde hissediyorsunuz. Bir ayrılık var, iki üzgün insan...Biri aynı zamanda bir de pişman olan. Diğeri ise, kızgın, öfkeli, yaralı... Ve sahiden haklı. Ama yine de fena halde aşık. Kitap boyunca pek çok duygu yaşadım ama en derin duygulardan birisi de çiftlerden birine olan kızgınlığımdı. Hangisi olduğunu söylemiyorum çünkü spoiler olacak ama okuduğunuzda zaten anlayacaksınız hangisi olduğunu. Böyle bir aşk kolay bulunmazken, böyle seveni bulmuşken, değerini bilmek varken nasıl yalanlara, dolduruşlara kandı, nasıl o sevdiğini bıraktı hala aklım almıyor. Kendince sebepleri vardı diyorum,sevmeyi yeni öğreniyordu biliyorum, ,onun da aşkını, hasret ve acısını iliklerime kadar hissediyorum ama nereden bakarsan bak elde kalan bir şeyler var.Ben ona olan kızgınlığımı atamıyorum. Terk etmesine belki bir nebze hak verilir de o terk ediş şekli ve anı bana bile çok koydu. Ama işte aşk.. . Her şeye rağmen her şeyi affediyor. Ve bu aşkın başlangıcını, ayrılığı, acısını, kavuşmasını okurken siz de rüya gibi zamanlar yaşıyorsunuz. Kitap çok güzeldi. Enfesti, başından kalkması mümkün olmayan cinstendi Zaten cümleler su gibi akıyor,her duyguyu hissediyorsunuz. Öfke ise siz de öfkeleniyorsunuz, tutku ise en masum ve en hasından hissediyorsunuz. Öyle başka kitaplarda okuduğunuz gibİ açık seçik vermiyor Fatma Erdek tutkuyu. Bir bakışla, bir sözle siz onu yaşıyorsunuz. Kitabın her başlayan bölümünde, yaşanacaklara ait bir söz var. Onu okuyunca neler olacak diye bir heyecan sarıyor, sonra bölümün içinde öyle bir karşınıza çıkıyor ki mest oluyorsunuz.Sadece aşkı değil, dostluk ve aile bağları da kitaba çok güzel harmanlanmış. İnsan böyle bir hayatım olsun diyor gerçektende Kitabı tavsiye ederim. Ve eminim okuyan pek çok kişinin unutulmazlar listesine girmiştir bile. Yeni Fatma Erdek kitaplarına kavuşmak dileğiyle :)
Yarıya kadar bitmiyor gitmiyor diye mızmızlandığım, ikinci yarısında ise kendimi kaptırdığım bir kitap.
Doğrusu serinin ilk iki kitabını sevmemistim. Hatta konularını bile hayal mayal hatırlıyorum çünkü bende pek yer edinememislerdi. Yine de sert polis Sawyer'ın kitabını çok merak ediyordum ve nitekim serinin en begendigim kitabı da onun ki oldu. Sırılsıklam Aşk çerezlik denecek tür de, hoşça vakit geçirgen kitaplardandı. Her bölümün başında sözler vardı ve o sözleri çok beğendim. Bu yazarda sevmediğim şey kadınlar cinsellik konusunda çok özgür, çok rahatlar. Bu yüzden zaten hep historical romanslar benim gozdelerimdir. Yine de güncel bir aşk romanı okurken bu özgür kadın hallerini onemsememeye çalışıyorum sonuçta bizim kültürümüz ve yazarın kültürü bambaşka.