Türkay Baran, 389 adet değerlendirme yapmış.  (5/56)
Dylan Dog Mini Dev Albüm 4 - Tarladaki Çemberler
Dylan Dog Mini Dev Albüm 4 - Tarladaki Çemberler

8

Lal kitap, numaralandırayı değiştirmekle kalmayıp, boyutu da değiştirmiş! Orijinal sayı 14 olan dev albüm sayı 4 olarak yayınlanmış... Öyküleme açısından çok iyi, çok başarılı paneller, çizimler içeren bu sayı Lal kitap tarafından boyutu küçültülerek berbat edilmiş. Çizgi roman (Comics), Tommiks-Teksas (Fumetti), vb ifadelerle hor görülen bu sanatın boyut seçiminin, panel oluşumunun sanatın önemli bir parçası olduğunu tekrar yazmak zorunda kalmak hazin... Bu alandaki Türkçe yayıncılarda çoğunlukla çeviri problemleri ile karşılaşılıyor. Basım kalitesi giderek artıyor, olumlu örnekler çoğaliyor derken, uzun zamandır İtalyan ÇR (Fumetti) grubu yayınlarıyla tanınan Lal kitap birden basım boyutunu değiştiriyor! Okura, yazara, çizere, çizgi roman sanatına saygı da neymiş..?

Dylan Dog Maxi 4. Albüm - Taştan Ordu - Fazla Mesai - Gözlenen Özel Kişi
Dylan Dog Maxi 3. Albüm - Beyaz Ölüler - Altı Karga - Geri Gelen Nesneler
Hawthorn ile Child
Hawthorn ile Child

7

Jaguar kitap tarafından yayınlanmış sıradışı edebiyat örneklerinden biri daha... Basit bir dedektiflik öyküsü gibi başlayan, ancak bu tarzın kalıplarının çok dışına çıkan bir roman(?)... Birbiriyle ilişkili (ya da ortak karakterler içeren) öykülerle devam eden bir olay örgüsü içinde, ilginç kişilikler, olaylar dizisi ... Kesinlikle kendine özgü bir tadı olan bir kitap... KİTAPTAN ALINTI Bütün gün hikâyeler okuyorum. Bütün hafta. Okuyorum. Dinliyorum. Hikâyeler, konular ve kurgular dinliyorum. Karakterleri elimde tartıyorum, meyve seçer gibi. Ağzımı büzüp, kafamı eğip tavsiyeler veriyorum. Şöyle yapsan hikâye daha anlamlı olurdu. Hikâye daha inanılır, karakterler daha cana yakın olurdu, hikâye daha iyi akar, eğer şunu şunu yapsan açık kalan yerleri de birleştirmiş olursun. Ve onlar da beni dinliyorlar. Ve insanlar da sonra bunları okuyor. İnsanlar gerçekten hayatlarının içinde bunları okuyorlar. Sayfalar numaralanmış ve numaralar ardışık. Orada beni gören olmadı. Yakalanmadım. Zaman uzayabilir ama asla kırılmaz. Asla kırılmaz. Benim dairemde açık kirişler ya da kancalar yok. İp var ama. İpim var. Hiç kullanılmamış. Gardırobumun üzerinde toplanmış bir şekilde duruyor. Kendimi hiç bu kadar kızgın hissetmemiştim. Hiç bu kadar kızgın ve soğuk olmamıştım. Bir bardak Highland Park dolduruyorum. Trainer’ı düşünüyorum. Onu merak ediyorum. Hayatını mahvetti. Ama bu onu yargılamak olur diye düşünüyorum ve parkı seyretmeye başlıyorum. Çıplak bir halde koltuğuma oturuyorum ve sislerin ardındaki çimleri, ağaçların üzerindeki soğuk ışıkları ve santim santim hareket eden, sallanan şeylerin canlı gölgelerine bakıyorum. Bir şeyi bilmek onu sonlandırır. Öldürür. Sönüp gider, hakkında karar verilmiştir, bitmiştir ve unutulacaktır. Bizi ayakta tutan bilememektir. Yoksa Trainer’dan bana ne? Bir entrikaya benzeyen beş para etmez hikâye taslağı neden umrumda olsun? Değil zaten. Tek yaptığım şey kendi yanlış anlamalarımı diğerlerinkileriyle kıyaslamak. Tek yaptığım keşke ben, ben olmasaydım demek. Aslında tek yaptığım şey başkalarının hikâyelerini dinlemeyi bıraktığımda benimle ilgili anlatılabilecek hikâyeyi oluşturmuş olmak.

Yaşamak
Yaşamak

8

YAŞAMAK Jaguar kitap, güzel edebiyat örneklerini Türk okurlara sunmaya devam ediyor... Özenli çeviri, tasarım bir kitap, iyi edebiyat... Daha ne olsun? KİTAPTAN ALINTI Ardından, ihtiyar insanı duygulandıran boğuk bir sesle eski bir halk türküsü çığırmaya başladı. Önce uzunca bir giriş yaptı, sonra iki dize okudu: “İmparator, beni kızına istiyor. Başkent ırak, yolları uzak, oy ben istemem!” Yol uzak olduğu için, imparatorun damadı olmayı istemiyordu. İhtiyarın bu kendini beğenmişliği beni kahkahalara boğdu. Öküz yine yavaşlamaya başlamıştı, ihtiyar yine bağırarak onu azarladı: “Erxi*, Youqing, hadi bakalım, kaytarmak yok. Jiazhen ve Fengxia ne güzel işliyor toprağı, Kugen bile beceriyor bu işi.” Bir baş öküzün bu kadar çok adı olur mu hiç? Meraklı meraklı tarlaya yürüdüm, ihtiyara yaklaşınca, “Bu öküzün kaç adı var?” diye sordum. İhtiyar sabandan destek alarak doğruldu, beni tepeden tırnağa şöyle bir süzdükten sonra sordu: “Sen şehirlisin, değil mi?” “Evet,” diyerek başımı salladım. İhtiyar kendinden emin bir şekilde, “İlk bakışta anlamıştım zaten,” dedi. “Peki, bu öküzün gerçekte kaç adı var?” diye tekrar ettim. İhtiyar, “Bu öküzün adı Fugui. Sadece bir ismi var,” diye yanıtladı. “Ama sen az önce birkaç tane daha isim saydın.” İhtiyar keyifli bir kahkaha attı. Gizlice, eliyle işaret etti, beni yanına çağırdı, ben yaklaşırken bir şey söyleyecekti ama sonra vazgeçti. Öküzün kafasını kaldırdığını görünce hemen onu azarladı: “Kulak kabartma hemen, eğ başını önüne bakayım!” Öküz haliyle eğdi başını ve bu sırada ihtiyar bana şöyle fısıldadı: “Tarlayı yalnız başına sürdüğünü anlamasından korkuyorum, bu yüzden onu kandırmak için birkaç tane isim sayıyorum. Etrafında, diğer öküzlerin de onunla beraber tarlayı sürdüğünü duyunca üzülmez, daha verimli çalışır.” İhtiyarın, güneş ışığında hayat dolu gülümseyen esmer yüzündeki çizgiler neşeyle kırışıyordu. Tıpkı, tarladaki çamurla dolmuş arıklar gibiydi. Daha sonra, ihtiyar adam o kocaman yapraklı ağacın altına oturdu ve o güneşli öğleden sonra hikâyesini anlattı bana.

Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital
Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital

10

Piketty'nin 21. Yüzyılda kapital kitabı mutlaka okunması gereken bir kitap. Eşitsizlik, sermaye, büyüme, refah, vb. bir çok okura teknik gelebilecek konuları son derece anlaşılır biçimde, edebiyattan, gündelik hayattan örneklerle açıklıyor. Hakkında olumlu, olumsuz çok sayıda yazının yazıldığı kitaba ilişkin görüşlerimi yazmak yerine, kitabı ayrıntılı biçimde ele alan, türkçede okuduğum en kapsamlı, yararlı eleştirilerin linklerini vermem daha doğru olacak. Sayın Tuncer Şengöz'ün blogunda tekrar yayınlanmaya başlayan dört bölümlük yazıların linkleri aşağıdadır. https://sosyonomiblog.wordpress.com/2014/10/12/21-yuzyilda-sermaye-ve-pikettymania-hakkinda-bir-degerlendirme-1/ https://sosyonomiblog.wordpress.com/2014/10/16/21-yuzyilda-sermaye-ve-pikettymania-hakkinda-bir-degerlendirme-2/ https://sosyonomiblog.wordpress.com/2014/10/26/21-yuzyilda-sermaye-ve-pikettymania-hakkinda-bir-degerlendirme-3/

Batman: The Dark Knight Returns