bitmesin diye yavaş yavaş ve sindire sindire okudum bu kitabı. toplum ve ahlak kurallarının rahat bir yaşam sürdürdüğünüzde geçerli olabileceğini anlatıyor. onca felaketten sonra bile insanın asla vazgeçemediği şeylerin yemek yeme, dışkılama ve cinsellik gerekliliği olduğunu çarpıcı bir şekilde anlıyorsunuz. körlüğün anlatıldığı kitap görme duyumuza fazlasıyla hitap etmesi bakımından beni etkiledi. kitaptaki hiçbir kişinin ismi ile anılmaması da yine görme duyumuza hitap eden bir ayrıntı bana kalırsa. insanların isimleriyle değil de betimlemelerle anlatılması içeriği bakımından anlamlı geldi bana. yazarın okuyucuyu muhattap alıp bazı yerlerde bizlerle konuşması da tanzimat dönemi kitaplarımızı hatırlattı. o kadar etkilendim ki körlüğün nasıl bir şey olduğunu merak ettim, evimde de olsa bu deneyimi yaşayacak bir günlüğüne kör olacağım. en azından şimdilik! yazarın noktalama işaretlerini kurallara uygun bir şekilde kullanmaması dikkatimi uyanık tutmayı sağladı. bazen bir cümleyi birkaç kere okumak zorunda kaldım. yeni keşfettiğim Jose Saramago'nun hayranı oldum diyebilirim. sanırım filmi de varmış kitabın. okurken mutlaka yapılmalı diye düşünmüştüm zaten. onu da izleyeceğim aynı tadı vermeyeceğine emin olsam da. sözün özü: mutlaka okunmasını tavsiye ederim. tavsiyelere uydum ve pişman olmadım.
İçimi acıttı. Kendi dertlerimizle meşgulken diğerlerini görmek ne kadar zor oluyormuş. Allah kimseyi ailesiz bırakmasın temennileriyle okudum bu kitabı. Tavsiye ederim. Hem çok akıcı hemen bitiyor. Yazarın üslubu da çok hoşuma gitti. Diğer kitaplarını da merak ettirdi aile çay bahçesi bana. Üstelik kitabın adı içeriğiyle inanılmaz örtüşmüş. İsimsiz olarak yazılmış olsaydı bu kitap ve ismini ne koymak istersin diye sorsalardı bana "aile çay bahçesi" derdim. Tek beğenmediğim yer kitabın sonuydu. Okumayanlar için bahsetmeyeceğim ama muallakta bırakılan şeyler hoşuma gitmiyor. Genel itibarıyla beğendim.
çok hüzünlü ve gerçekçi bir hikaye. fazlasıyla etkileyici ve darmaduman edici. kitabın sonundaki temenniye katılmakla beraber gerçek olmadığını görmek çok üzücü. hem de bu çağda! en yakın zamanda filmini de izleyeceğim.
Serinin ikinci kitabı. İlkine kıyasla daha az etkileyici ama yine de son kitap olan İsyan'ı okuyacağım.
Saçma sapan bir kitap. Ne mantık var ne edebiyat. Gezi olayları hakkında kitap yazayım da satışı çok olsun, istemiş belli ki yazar. Yoksa bunu kitap diye önümüze koyması pek akıl karı değil. Emrah Serbes'in okuduğum tek kitabı. Birinden ödünç aldığıma sevindim. Zira para vermeye değmez. Umarım diğer kitapları da böyle değildir ki ben hiç merak etmiyorum. Elime düşerse okuyabilirim. O kadar.