Alegorik bir sistem eleştirisi. Masalsı anlatımıyla oldukça etkili. Güncelliğini koruyan eski bir kitap. 7 Emir'in gerekli durumlarda devamlı değiştirilmesi, hayvanlara geçmişlerinin unutturulma çabaları çok çarpıcı. İnsan doğasında var olan güce tapma ve bunun getirileri ustalıkla anlatılmış hayvanlar üzerinden. Hemen bitirilebilecek kadar yalın cümlelere sahip. George Orwell, iyi bir yazar. Okunması gereken bir kitap.
Bugun başladığım bir başka kitabın arasına çerez niyetine sıkıştırayım dedim bu kitabı. Bir baktım ki sonuna gelmişim, bitirmişim. Gülse Birsel'in üslubunu seviyorum. Eğlenceli bir dili var. Türkçeye hakim. Tespitleri yerinde. Kafa dağıtmak için birebir.
Albert Camus'nün Nobel Edebiyat Ödülü almasını sağlamış romanı. Meursault'un duygularına yabancı olması, cinayet işlemesinden bile ağır bir suçtur. Bizler de böyle değil miyiz? İnsanı kahredecek bir olay karşısında karşımızdaki insanların istediği tepkiyi vermezsek onlar tarafından en müsait anda eleştirileceğiz. İşte kitapta tam da bu durumdan bahsediliyor. Meursault, hayatı olsa da olur, olmasa da olur diye yaşayan ama aslında hayata da sıkı sıkı tutunmuş bir karakter. Ne zaman ki insanlar tarafından duygusuzlukla itham edildiğini anlar işte o zaman duyguları kendisini çepeçevre kuşatır. (Son sahnelerde fark ettiğim buydu.) Ne olursa olsun toplum bir şekilde bizi kendisine benzetiyor. Kitapta benim için vurucu cümle Meursault'un avukatının ihtiyarlar yurdu'nun gerekliliğini anlatabilmesi için yaptığı savunmaydı. "Bunlar devletin inşa ettiği kurumlardır." anlamına çıkan bir cümle söylemişti. (Cümle tam olarak bu değil.) Albert Camus'nün üslubunu seviyorum. Bu kitabında da sevdim. Kitaba beni etkileme derecesine göre puan verdim. Okunabilir, tavsiye ediyorum.
Masal tadında kısadan da kısa bir öykü. Ona rağmen not aldığım en az 3 cümle var kitabın içinden. Jose Saramago'yu Körlük kitabıyla tanıdım ve uzun da yazsa kısa da yazsa çok bereketli bir yazar olduğuna kani oldum.
Az insandan çok tipleme çıkarmış Sadık Hidayet. Zaman yok, mekan yok, olay nerede başlıyor nerede bitiyor belli değil. Karamsar bir yazar, karamsar bir şekilde yazıyor. Hayat hikayesini de okuyunca Hidayet yaşadığını yazmış, diyorsunuz. İlk cümleden itibaren beni içine aldı bu kısa roman. Çok etkilendim. Güzelliğe ulaşmaya çalışıp bir türlü ulaşamayan karaktere -bence bu Sadık Hidayet'in kendisidir.- üzüldüm. Kullandığı dil o kadar yalın ve naif ki sıkmadı beni bu karamsarlık. Anlamaya çalıştığım bir yazar oldu. Çünkü onu kitabın kahramanından ayrı tutamadım. Anlattığı kendi ve kendi gibi olanlardı bence. Benim favorilerim arasına girdi Kör Baykuş. Berbat bir hayatı bu kadar güzel cümlelerle anlatabilmek her yiğidin harcı değildir çünkü. Kendi ölümünü hazırlarken bile güzelliğine, temizliğine azami önem vermis birinden böyle güzel cümleler çıkmasını da yadırgamamak lazım tabii ki. Tavsiye ederim Kör Baykuş'u.
Alper Kamu adında 5 yaşındaki bir çocuğun çözmeye çalıştığı polisiye olayların anlatıldığı kitap. Emrah Serbes'in Deliduman'ında olduğu gibi yaşı küçük aklı çok büyük kahramanlardan hoşlanmasam da, hatta bana itici gelse de bu kitabı beğendim diyebilirim. Kitabın konusu ilgi çekici ve merak uyandırıcıydı. Sonuna kadar cinayeti kimin işlediğiyle ilgili devamlı fikir değiştirdim. Sonunu tahmin edememem ve olayların mantıklı bir şekilde birbirine bağlanması benden tam not aldı. Yazarın üslubunu şahane bulamasam da kötü de değildi ve insana dair bazı tespitleri çok doğruydu. Hele "Çocuk insanın atasıdır." sözü fevkaladeydi. Notlarım arasına girdi. Kitabın birçok yerinde kahkahalarımı tutamadım. Okuduğuma kesinlikle pişman olmadığım bir kitap oldu. Sadece dediğim gibi kahramanın yaşı aklından çok küçük olunca itici oluyor benim için. Kitabın içindeki geçmişyiyenler bölümü ise hoşuma gitti. Alper Canıgüz de benim için okunabilecek yazarlar listesine girmiştir. Tavsiye ederim, iyi bir başlangıç olabilir.
İhsan Oktay Anar'ın eserlerini kendi eserleri içinde değerlendirdiğim için 7 puan verdiğimi söyleyeyim ilk başta. Çünkü kendisi benim için hakiki yazardır. Diğer yazarlarla kıyaslarsam eserlerini, hepsinin arasından 10 puanla birinci gelecektir benim gözümde. Eser incelemesine gelince, Galiz Kahraman, bize çok yakın olan bir zamandan bahsediyor. Değer verdiklerimizin aslında değersiz olduğundan dem vuruyor. Muhteşem üslubunu konuşturmuş yine Anar. Kitapta güldüğüm birçok yer vardı. Gayet esprili yazmış. Gerçek ile gerçeküstüyu fevkalade meç etmiş. Aliyülaladır benim için her zaman. Anar'ı herkes okusun, okutsun. Edebiyat nedir, hayal gücü nedir ve nasıl cümle kurulur, dilimiz nasıl parlatılır, görmek isterseniz tabii ki.