Kitap gayet güzeldi.Hakikaten beş parasız kalınca başınızdan neler geçebileceğini sadece fiziksel görünüşünüzün değil, bakış açınızın da nasıl farklılaşabileceğini anlatıyor.Kısacası beğendim şöyle de bir cümle vardı söylemeden geçemediğim; " "Şık" bir otel özetle, iki yüz kişi aslında istemediği şeyler için yolunabilsin diye yüz kişinin saçını süpürge ettiği yerdir. "
Beklenmedik yerlere giden bir kıskançlık hikayesi aslında "Gönül Meselesi".Başlarda yazarın diğer kitaplarını çok özletse de sonradan akıcılığı ile kendine bağlayan bir kitap.Yine aralara serpiştirilmiş Tuna Kiremitçi'ye özgü tatlı ayrıntılar var; Zerrin Tekindor ve Stefan Zweig gibi.Sonunun çok tatmin edici olduğunu söylemem fakat genel olarak güzel,akıcı ve okunası.
Nedense bana woody allen ı hatırlatan bir tarza sahip kitap dolayısıyla epey sevdim kendisini.
Kitabından sonra iki kez de filmini izlediğim ki sanıyorum bir gün denk gelirse yine izleyip ,okuyabileceğim muazzam bir kitap. Herkese tavsiye ederim.