İremİvgin., 81 adet değerlendirme yapmış.  (6/12)
Kilitli
Kilitli

10

Kilitli adlı kitabı bitirdim. Öncelikle beni ilk çeken kapağı idi. Boşa da çekmemiş yani kitap müthiş bir şeydi. Polisiye sevenler okumazsa çok şey kaçırır. Konu öyle bir yerden bir yere bağlandı ki şaşırdım kaldım. Hani öyle saçmalanmamışta bağlanırken. Çok beğendim. Okurken hiç bir şekilde sıkılmadım. Aksine hem de çok güldüm bazı yerlerinde baya baya güldüm. Konu Jess adlı dedektifin ilk başta bir ölümle karşılaşması. Ama öyle bir ölüm ki kapılar pencereler kilitli ve eve başka giriş kapısı yok. Bu şekilde toplam 4 ölüm gerçekleşiyor ve ortak nokta aranıyor. Acaba ne? Okuyup kendiniz çözün derim ben ve asla kaçırmayın bu kitabı... Güldüğüm bir yerden bir alıntı ; - '' Bugün çocukları hayvanat bahçesine götürmem gerekiyordu'' dedi Jessica'ya. - Jessica sırıtarak, '' Neden suçluların işlerini mesai saatlerinde yapmadıklarını anlamıyorum,'' dedi. - '' Ben de senelerdir bunu söylerim; eğer bir suç işleyecekseniz en azından bunu saat dokuzla beş arasında ve mümkünse pazartesinden cumaya dek olan günler arasında yapma inceliğini gösteremez misiniz? '' Kesinlikle okuyun,asla pişman olmazsınız

Yansıma
Yansıma

10

Öncelikle çok şaşırdığımı söylemeliyim. Hani fantastik konularda yerli yazarlarımıza biraz önyargılı davranırız ya. Ben bu kitabı okudum ya başka bir şey istemem. Konu,dil harikaydı. Çok akıcı idi. Konuya değineyim birazda ; Yaren ailesini bir kazada kaybeder ve sonra çalışmak için Artvine gider. Bir evde hasta bakıcı olarak çalışırkenn Korelle tanışır. Daha sonra Can ile tanışma faslına girer. Tabii bazı gerçekler su yüzüne çıkar. Bu gerçekler babası ile ilgili. Babası koruyucu diye bir şey çıkarır ölmeden önce. Tabii bununla ilgili peşinde olanlar var Yaren'in. Bol hareketli mükemmel bir roman sizi bekliyor. Okumayan varsa okusun. Ama KOREL benimdir haberiniz olsun :P :))

Anladım Bozukluğu
Anladım Bozukluğu

7

Melekler Zamanı. Anlatacağım şimdi size. Her zaman yaptığım yorumlardan farklı olacak bu yorum. Farklı bir kitaba farklı bir yorum. Gerçi nasıl yaparım naparım bilmiyorum. Öyle ki bu kitap için söyleyeceğim tüm kelimeler anlamını yitirecek. Kelimeleri nasıl seçeceğim bilmiyorum. Nesil'i,Barlas'ı,Ekin'i ve diğerlerini nasıl anlatacağım bilmiyorum. Öyle bir şey ki bu kelimeler tükeniyor,uygun olanı bulamıyorum. Başladım okumaya,beni neler beklediğinden habersiz okuyorum. Okudukça bir şeyler buluyorum,buldukça okuyorum. Belki ilk başlardan bir şeyleri çözmeye çalışıyorsunuz,ne oluyor diyorsunuz. Ama sonra… Aynı kişinin iki hikayesi olur mu derseniz olur. 725 sayfa nasıl bitecek derseniz size tek bir cevabım var ; okudukça bitmesin isteyeceksiniz. Bu kitabı okurken nasıl değerlendireceğim diye düşünüyordum. Kendi kafamda nasıl değerlendiririm diye ölçüp biçiyordum. Hala düşünüyorum. Gerçi düşünmek çözüm bulmuyor. Ölçülecek biçilecek bir yanı yok. Harikadan da öte…Değerlendirirken kelimeler anlamlarını karşılamıyor bu kitap için. Harika diyeceğim olmayacak,daha ötesi lazım bana. En muhteşem diyeceğim yine olmayacak. Öte lazım bana,öte… Bir çok kitapta bulamadığım bir şey vardı bunda. Doğallık. Doğaldı. Tasvirlere baktığımda öylesine doğaldı ki. Hayran olmamak elde değil. Size karakterleri anlatmak isterdim. Gerçekten isterdim ama yapamam. Mesela Yusufla Barlası ayrı ayrı değerlendiremem. Tek tek de değerlendiremem. Size minicik meleği –Ekin’i- dahi anlatamam. Okumanız lazım. Her cümleyle tanımanız lazım onları…Barlasla Ekin’in,Barlasla Nesil’in,Barlasla Kaptan’ın ve diğer kahramanların hareketlerini hayal etmeniz lazım. En azından ben öyle yaptım. Bir çok sayfada kapadım gözlerimi hayal ettim… Barlas : ‘’ Bu gece otelde bir kız gördüm Kaptan…Gözleri, çam gölgesi vurmuş deniz kadar güzeldi.’’ Nesil : ‘’ Şafağı olmayan bir gece kadar siyah bakıyor.’’ Kelimelerim yetmediği halde bu kadar konuştum. Kelimelerim yetse,telaffuzlarını bir becerebilsem daha neler anlatırdım fakat bu kadar benden… Bu kitap için kelimelerim boş. Çünkü bu kitap o kadar dolu ki kelimeler bile sustu kaldı yanında. Çünkü bu kitap o kadar dolu ki cümleler saygıyla eğildi yanında. Ben okudum,onları tanıdım ve Fatma Erdek’e bir kez daha teşekkür ettim. Yüreğine,kalemine sağlık.

Melekler Zamanı
Melekler Zamanı

10

Melekler Zamanı. Anlatacağım şimdi size. Her zaman yaptığım yorumlardan farklı olacak bu yorum. Farklı bir kitaba farklı bir yorum. Gerçi nasıl yaparım naparım bilmiyorum. Öyle ki bu kitap için söyleyeceğim tüm kelimeler anlamını yitirecek. Kelimeleri nasıl seçeceğim bilmiyorum. Nesil'i,Barlas'ı,Ekin'i ve diğerlerini nasıl anlatacağım bilmiyorum. Öyle bir şey ki bu kelimeler tükeniyor,uygun olanı bulamıyorum. Başladım okumaya,beni neler beklediğinden habersiz okuyorum. Okudukça bir şeyler buluyorum,buldukça okuyorum. Belki ilk başlardan bir şeyleri çözmeye çalışıyorsunuz,ne oluyor diyorsunuz. Ama sonra… Aynı kişinin iki hikayesi olur mu derseniz olur. 725 sayfa nasıl bitecek derseniz size tek bir cevabım var ; okudukça bitmesin isteyeceksiniz. Bu kitabı okurken nasıl değerlendireceğim diye düşünüyordum. Kendi kafamda nasıl değerlendiririm diye ölçüp biçiyordum. Hala düşünüyorum. Gerçi düşünmek çözüm bulmuyor. Ölçülecek biçilecek bir yanı yok. Harikadan da öte…Değerlendirirken kelimeler anlamlarını karşılamıyor bu kitap için. Harika diyeceğim olmayacak,daha ötesi lazım bana. En muhteşem diyeceğim yine olmayacak. Öte lazım bana,öte… Bir çok kitapta bulamadığım bir şey vardı bunda. Doğallık. Doğaldı. Tasvirlere baktığımda öylesine doğaldı ki. Hayran olmamak elde değil. Size karakterleri anlatmak isterdim. Gerçekten isterdim ama yapamam. Mesela Yusufla Barlası ayrı ayrı değerlendiremem. Tek tek de değerlendiremem. Size minicik meleği –Ekin’i- dahi anlatamam. Okumanız lazım. Her cümleyle tanımanız lazım onları…Barlasla Ekin’in,Barlasla Nesil’in,Barlasla Kaptan’ın ve diğer kahramanların hareketlerini hayal etmeniz lazım. En azından ben öyle yaptım. Bir çok sayfada kapadım gözlerimi hayal ettim… Barlas : ‘’ Bu gece otelde bir kız gördüm Kaptan…Gözleri, çam gölgesi vurmuş deniz kadar güzeldi.’’ Nesil : ‘’ Şafağı olmayan bir gece kadar siyah bakıyor.’’ Kelimelerim yetmediği halde bu kadar konuştum. Kelimelerim yetse,telaffuzlarını bir becerebilsem daha neler anlatırdım fakat bu kadar benden… Bu kitap için kelimelerim boş. Çünkü bu kitap o kadar dolu ki kelimeler bile sustu kaldı yanında. Çünkü bu kitap o kadar dolu ki cümleler saygıyla eğildi yanında. Ben okudum,onları tanıdım ve Fatma Erdek’e bir kez daha teşekkür ettim. Yüreğine,kalemine sağlık.

Seni O Sanmıştım
Seni O Sanmıştım

10

Mükemmeldii. Taa en baştan içine alan bir kitaptı. Konuya değinecek olursak ; Sema piyanosunu çalarken onu günlerce izleyen bir adam vardır. Neyse bu adamla tanışır eder,güzel günler geçer. Taa ki bi zamana kadar. Hiç beklemediği anlar da karşısına çıkacak şeyler vardır... --- Aslında yaşananları bence haketti Sema. Bir yandan acıdım bir yandan oh olsun sana dedim. Üzüldüğüm Mine idi. Bazı zamanlar arada kaldı. Hakan'a çok kızdım! Ve adını anmadığım birisi var onu okuyup görün istiyorum. :) -- Dediğim gibi kesinlikle alıp okunması gereken kitapların başında geliyor. Feniksten okuduğum ilk kitaptı ve sevgili Bige Bilgen'in kalemiyle tanıştım bu sayede. Bana bu kitabı hediye eden sevgili Selin Gamzeye çok teşekkürler. İyi ki hediye etmiş. Sayesinde çok güzel bir kitap okudum ve tadı hala damağımda kaldı. Kesinlikle hemen temin edip okuyun bu kitabı.

Mefisto  (The Mephisto Covenant #1)
Mefisto (The Mephisto Covenant #1)

10

Kesinlikle favorilerim arasına girdi bu kitap. Mükemmel ötesiydi. Kurgu,olay,dil her şeyi ile mükemmeldi. Konu Sasha diye bir kızın hayatındaki değişmelerle başlıyor. Bir Anabo olduğunu öğrenmesiyle hayatı değişiyor. Jax ile tanışıyor ve tanıdıkları bir bir karanlığa geçiyor,yemin ediyor... Buna çare olacakta Sasha... Ama seçim yapması lazım ya Anabo olacak yada normal insana dönecek ve Jax i kaybedecek... Sonunda hüngür hüngür ağlayabilirdim...Kesinlikle okunması gereken kitaplardan birisi. İyi ki almışım. Müthiş ötesiydi... Teşekkürler DEX !

Yarın Yeniden
Yarın Yeniden

10

Sevgili Sertap Yar harikalar yaratmış diyebilirim. İçim acıya acıya okudum bu gerçek hayattan esinlenmiş hikayeyi...Ah nasıl da şükrediyorum halime. Özlen'in o yaşadıkları...Annesinin terketmesiyle beraber gelen o haller...Yazık. Aslında bizler ne kadar şanslıyız... Bu kitap bana bir kez daha bunu hatırlattı. Benim beğenerek okuduğum kitaplar listesine geçebildi Yarın Yeniden... Kesinlikle okuyun derim ben...Ayraç kullanmayacağınıza garanti verebilirim... Sertap Yar'a teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca kapağını çok beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim... Yarın Yeniden; Yarın yeniden okunacak cinsten :)