"bir yaprağı gizlemek için en iyi yerin bir orman olduğunu bir yerde okuduğumu anımsadım"
“Bu gelip geçici duruma bakıp umutsuzluğa düşmenin gereği yok. İnsanoğlu, umutsuzluktan umut yaratandır. Ya demokrasi, ya hiç… Türkiye ‘hiç’e layık değildir. Selam olsun korkunun üzerine yürüyenlere… Selam olsun insanlık toptan tükenmedikçe umudun da tükenmeyeceğini gösterenlere…”
"Bizler ölemedik bile, ölemeyecek kadar cesaretsizdik, ama herkes bizim öldüğümüzü sanıyor."
“Beyin; Tanrı’nın insanı cezalandırmak için yarattığı bir işkence aleti. Beyin olmasaydı, hiçbir şey var olmayacaktı. Işığı bilemeyecektim, arzulamayacaktım onu. Burada olmayı kabullenecektim. Hayvansı bir yaşam yaratabilirdim burada.”
"Topluma inanmıyorum ben. Eline geçen her ne olursa olsun gözünde büyüten bir tuhaf mengenedir toplum. Otoriteyi büyütür gözünde sözgelimi. Sağa sola emirler yağdıranları besler koynunda. Gereğinden fazla sorumluluk yükler olur olmaz insanlara. Sen bunu şöyle yapmalısın, ya da o öyle olmaz der. Olumsuzluklar, inançlar, önyargılarla beslenirken her şey daha iyiye gidecek martavalını da okumadan edemez. Görmez yaşananlardaki tekdüzeliği. Bir şeyler bekler hep onu oluşturan şekilsiz kafalardan."
''uyandığımı söylemek abartmak olur, çünkü sanırım hiç uyumadım, şayet uyudumsa da rüyamda yatağımda uyanık yattığımı ve uyuyamadığımı gördüm.''
"Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."