inci, 988 adet değerlendirme yapmış.  (89/142)
Aşk Büyüsü
Aşk Büyüsü

9

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/10/tuba-atc-cosar-ask-buyusu-aska-dair.html ~~*~~~ Bu, bu bambaşkaydı. Hiç bilmediğim, yaşamadığım bir duyguydu. Güneşin tadını almak gibi... En güzel çiçeğin özünü tatmak gibi... Esip giden rüzgara dokunmak gibiydi. ~~~*~~~ Uzun zamandır, daha doğrusu duyduğumdan beri çıkmasını beklediğim kitap Aşk Büyüsü çıktı... çıkmakla kalmadı aynı zamanda okundu ve bitti. ımmm.... sanırım Baran'a aşık oldum ve hain planlarım var onunla ilgili. Baran ile Ela'yı ayırmayı planlıyorum benimle olan var mı? ;) Onun gibi ne istediğini bilen ve sevdiği kadına sahip çıkıp, onu bekleyen adamlar lazım bizi değil mi kızlar ;) Neyse, önce Tuba Atıcı Coşar diyeyim... bir çocuk annesi olan yazarımızın akıcı bir dili, hissettirircesine duyguları yazması, merak uyandırıcı anlatımı ve sürükleyici konu kurgulandırmasını sevdim. Ha evet, zaman zaman sinir bozucuydu karakterler ama karakterlerin uyuzluklarını çok güzel hissettirdi yani Tuba tebrikler tatlım :) Kitabın konusunu kısaca anlatmak gerekirse, kalbi erkek arkadaşı tarafından kırılmış olan Ela havaalanında Baran'la tanışıyor derken Baran'ın, arkadaşı Kemal'in çok yakın arkadaşı olduğunu öğreniyor. Üstelik zamanında kalbi kırılmış olan Baran'da aşkı Ela ile tadarken Ela'da kalbindeki çarpıntılara engel olamıyor. Ela'da Baran'da geçmişlerindeki aşktan kalpleri yaralı olarak çıksalar da birbirlerinde tattıkları duyguların eşi benzerinin olmaması denemeye karar vermelerine neden olurken birbirlerine iyice kapılıyorlar. Ancak... bazen hayat adil olmuyor ve genç çiftin aşklarını büyük bir denemeye sokuyor. Kitabı okurken, beni en şaşırtan karakter Berk oldu. Adam tam anlamıyla beklediğimin aksi hareketler yaptı. Kara kedi olacağını düşünürken en yakın dostları oldu resmen... Didem ve Kemal ise... bambaşka bir olaydı. Hele ki Didem.. bayıldım ben bu karaktere :) Ela'yı hiç sevmedim, ama Baran'a tapınabilirim ;) Ahhh bir de Baran'ın kız kardeşi... o da tam benim seveceğim türden bir kız... onun da hikayesini merak ediyorum ve sevgili yazarım... Tubam onların hikayesini elime alıp okumak istiyorum bilmem anlatabiliyor muyum :) Kitap hakkında daha fazla konuşursam kitap içeriğine gireceğim o yüzden susayım, uslu uslu konudan ve karakterlerden bahsetmiş olayım :) Söylemezsem içimde kalacak şeyler var onları söylemek istiyorum :) Öncelikle Ela'nın bazı tavırları, davranışlarını çok salakça buldum ve sinir oldum. Tamam Baran'ın hatalı olduğu kısımlarda vardı yoktu değil ama Ela'nın bu kadar güvensiz olması, sinir bozucu. yaralı olduğun konular olabilirdi ama yine de eğer seviyorsan güveneceksin, güveniyorsan da onun sözlerine inanacaksın. Ela'ya bu konuda sinir olduğumu inkar edemem ama tabi Baran'da yanlış yaptı tarafsız olacağım. Tuba Atıcı Coşar... tatlım tebrikler, güçlü bir kalemin var sıradaki kitabını bekliyorum. Sakın yazmayı bırakma :) Size de kitabı tavsiye ediyorum ben çok beğendim bence bir okuyun ;)

Bir Günah Gibi
Bir Günah Gibi

9

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/10/burcu-buyukyldz-bir-gunah-gibi-askn.html ~~~*~~~ "Yaşadıkların eskisi gibi tat vermiyorsa aradığın eksikliğini çektiğin aşktır belki de..." ~~~*~~~ Aşkın Renkleri Serisi'nin 2. kitabı Bir Günah Gibi de okunan kitaplar arasına girdi. Bu kitabı ilk kitap Çilek Mevsimi'nden daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Ahh, evet Yağız ve Mira'nın hikayesi biraz acıklı ama güzeldi ancak... Sarp ve Ela... bambaşkaydı! Bir yazarın 2. kitabını okuyorsam bu yazarın kalemini sevdiğimi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Özellikle de ilk kitabından daha güzel bir kurguysa... Gözüm kapalı Burcu Büyükyıldız'ın diğer kitaplarını da alabilirim. Kitabın konusuna kısaca değinmek gerekirse, Sarp Aras 30 yaşında bir iş adamı ve artık hızlı hayatının kendisine zevk vermediğini içinde bir yerlerde bir şeylerin eksikliğini hissetmeye başladığı sırada Ela'yı görür. Ona karşı hissettiği çekime başta karşı gelmeye çalışsa da zamanla bu çekime yenildiğini fark eder. Ela ise bir kreşte öğretmenlik yapan ailesi tarafından hor görülen bir kız... Ela'nın hiç istemediği bir şeylere zorlanması ve Sarp'ın bunu öğrenmesi sonucunda olaylar patlak verir. Sarp kuzenlerinin yardımıyla Ela'yı kaçırır ve hem genç kızı başındaki beladan kurtarmaya çalışır hemde genç kızın kalbini kazanmaya... çünkü Ela çoktan Sarp'ın kalbini çalmıştır. Adrenalin, aşk, tutku ve aile ilişkisiyle harmanlanmış kalınlığına rağmen kısaymış gibi gelen akıcı, sürükleyici ve elinizden bırakamayacağınız bir kitap olmuş! Tebrikler Burcu Büyükyıldız! Bana bir kez de siz Türk Yazarlar'ın şaheserler yaratabileceğini gösterdiniz! Çilek Mevsimi'nde değil ama bu kitabınızda... hem kurgu hem de anlatım olarak ayakta alkışladım sizi resmen! Kaleminiz her kitabınızla sanki daha da profesyenelleşiyor bence. Türk yazarların iyi bir şeyler başardığını, en az yabancı yazarlar kadar iyi olduklarını kabullenmek için Burcu Büyükyıldız kitaplarını deneyebilirsiniz. Kendisi favori yazarlarımdan biri olma yolunda ilerliyordu bu kitapla oldu! Zaman zaman Ela'nın tavırlarına sinir olsam da Sarp'ın aşkının büyüklüğü hayran bıraktırdı. Baran, Hazar ve Kuzey üçlüsünün hatta Sarp'ı da dahil edersek bu dört kuzenin birbirleriyle ilişkisi süperdi. Bana kendi kuzenlerimle olan ilişkimi hatırlattı :) kardeş gibilerdi cidden. Demir ve Burcu'yu okumak çok güzeldi hele ki henüz onların hikayesi wattpad'de devam ediyorken :) Ben bu seriyi sizlere tavsiye ediyorum bence bir deneyin :)

Tatlı Hesaplaşma (The Sweet Trilogy, #3)
Tatlı Hesaplaşma (The Sweet Trilogy, #3)

9

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/09/wendy-higgisn-tatl-hesaplasma-sweet.html "Cehennem Dükleri tarafından bir zayıflık olarak görülen, hayatın özü olan sevgi... Sevginin perçinleyici gücünden Düklerin haberi bile yoktu." Veee The Sweet Üçlemesinin son kitabı Tatlı Hesaplaşma ile kitap okurları sevindirecek şekilde bitiyor. Goodreads'ten falan baktığınızda seriye ait bir kitap daha görünüyor, "Sweet Temptation" adında.Bu kitap Kaidan Rowe'un Ana ile tanışmadan öncesini konu alıyor diye biliyorum dolayısıyla seriden bağımsız olarak da düşünülebilinir. Yani bu kitabın devamı değil :) Seri bu kitapla bitiyor =) Pek okumadığım bir tür olmasına rağmen bunun gibi birkaç seriyle Paranormal Romans türüne inanılmaz merak saldım. Hepsi de bunun gibi güzel bitiyor ve aksiyon, hareket, heyecan ve aşk içerikli olunca insan okumadan da edemiyor. 2. Kitap Tatlı Tehlike'de ortalık hareketlenmişti okuyanlar bilir. Bu kitapta hareket doruk noktasını çıkıyor ve kapılıp gidiyorsunuz. Ahhh bir de bunun yanında Anna ve Kaidan arasında sürpriz gelişmeler oluyor, diğer Nefillerin hayatlarında ise şaşırtıcı detaylarla süsleniyor olması kitabı iyice merak uyandıcı hale getiriyor. Adından da anlaşılacağı üzere kitap artık Nefillerle Düklerin hesaplaşmasını gösteriyor. Hesaplaşma kısmını aslında okurken daha hareketli olmasını beklemiştim ama şimdi düşünüyorum da bir iblisi en güzel yenme şekliydi Anna'nınki. başka türlüsü yakışmazdı. Ben çok beğendim bu seriyi ve bu kitabı. Serinin her kitabında olaylar daha da içerikli ve heyecanlı hale geldi. Kitapta en güzel tarafta genelde yazarlar hani iyiler savaşa girdiler ve kayıp vermeden çıktılar kısmının tersini yapmasıydı. Bir savaş vardı iyiler ve kötüler arasında ve her zamanki gibi iyiler kazandı ama bu demek değildi iyilerde de ölenler olmadı... kayıplar hep oluyor... Kitapta anlatmak istediğim birkaç şey var ama kitap içeriğine girmekten korktuğum için susmak zorunda kalıyorum ama demezsem içimde kalır. Anna'nın seçilmiş olduğunu Dükler öğrendiğinde olayların kopma noktasına gelmesinde ve karşılaşmalarında.. .heyecanla okumamın yanında orada öyle incelikle işlenmiş bir savaş vardı ki... beni hayran bıraktı. Yukarıda dediğim gibi ben daha atraksiyonları bir savaş beklemiştim ama... o kısım çok ince düşünülmüştü bence... bir iblisi yenebilecek en iyi şekilde yendiler... Seriyi beğenerek ve keyifle okudum. Bana bu türü sevdiren seriden biriydi bence okuyun. Hoşunuza gidecek, seveceksiniz! :)

Belalı Korumam
Belalı Korumam

7

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/09/carleonis-canan-duzgan-belal-korumam.html Beni kendine çeken bir kitaptı Belalı Korumam. İtiraf ediyorum kapağının da bunda oldukça payı var hani ;) Canan A Düzgan, wattpad yazarlarından biri. Akıcı ve ilgi çekici bir kalemi olduğu bir gerçek. Kitabın konusu ve kurgunun olay döngüsünü de çok güzel ele almış. Tabi ki eksikleri vardı bence ama yine de birçok yazardan bir tık daha iyi olduğunu düşünüyorum. Belalı Korumam, asi güzel Selin'in büyükbabasının isteğini yerine getirmeyip koruma teklifini reddedince her şeyi bırakıp yurt dışına çıkıyor. Amacı orada yeni bir hayat kurmaktır ama hayatın Selin'e daha büyük sürprizleri vardır. Ansızın kaçırılıp bir eve tıkılmak gibi... hem de oldukça yakışıklı ve seksi bir adam tarafından... Deniz, -neden kaçırdığını kitabı okuyanlar öğrenebilir- Selin'i onun bu kadar asi, yırtıcı olacağını özellikle de seksi ve güzel olacağını tahmin etmiyordu. İki genç aralarındaki çekime karşı koyamaz ve akışına bıraktıklarında önlerine çok büyük bir engel çıkar... Deniz'in Selin'i kaçırma sebebi... ve Selin'in büyükbabası... ~~~*~~~ "Kafamı karıştırıyorsun! Öpüyorsun, hiç kimsenin olmadığı kadar ilgili davranıyorsun sonra da kötü şeyler yapıp kendini benden uzaklaştırıyorsun ve tün bunları bana tekrar ve tekrar yaşatıyorsun! Beş dakika önce beni istiyorsun ama ardından gözümün önünde başka kadınlara dokunuyorsun! Bunlara ne kadar dayanabilirim ha! Neyim ben söyler misin? Oyuncağın mıyım? Tutsağın mıyım? Yoksa hoşlandığın kız mıyım? Ve en kötüsü de... senden nefret etmek istememe rağmen tüm bu yaptıklarına rağmen hala senden hoşlanıyor olmam!" ~~~*~~~ Bu birbiri için atan iki kalbin sonunu merak ediyorsanız kitabı okumalısınız. ;) Kitaptaki kurgu akışını, olay döngüsünü sevdim. Tam bir film tadındaydı... Sevmediğim kısım ise... hep söylediğim şey olayların anlatış açılarının değişmesi... Deniz'den anlatılırken birden Selin'e geçmesi... En azından bölüm olsa bölüm başında kim tarafından anlatıldığı yazsa yine güzel olur ama bu şekilde yorucu oluyor. Adapte olana kadar kitabı yarılamış oluyorsun... Dilerim yazar bu anlatımı diğer kitabı da yapmamıştır diye umarak başlarım Bir Deniz Kızı Hikayesi'ne. Anlatım şeklindeki geçiş haricinde kitaba dair eleştiri yapabileceğim bir yer yok. Zaman zaman eğlenerek zaman zaman da kaşlarımı çatarak okuduğum bir kitap oldu. Güzel bir aşk hikayesiydi. Bence bir deneyin derim ben :)

Aç Gözlerini (Blackstone, #3)
Aç Gözlerini (Blackstone, #3)

8

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/09/raine-miller-ac-gozlerini-blackstone.html ~~~*~~~ Gittiği her yerde kalbimi de beraberinde götürüyordu. Kalbim onun ellerindeydi. ~~~*~~~ Blockstone Serisinin 3. kitabında da olaylar durdurak bilmeden devam ediyor. 2. kitapta bıraktığımız yerden başlıyor olaylar ve Ethan & Brynne'ın aşkı da soluksuz, tutkulu devam ediyor. Brynne'ın hayatını tehdit edenlerin bu kitapta kim olduğu açığa çıkıyor ama işte o ama... oldukça şaşırtıcı diyebilirim. Direk yoruma daldım gidiyorum. Kısa bir bilgi vereyim size ben ondan sonra kaldığım yerden devam edeyim. Blackstone Serisi, 4 kitaptan oluşan aşk romanı serisi. Tabi içerisinde erotizm de var bunu söyleyeyim sonra uyarmadınız demeyin. İlk kitap Çırılçıplak, 2.kitap Senin İçin ve Aç Gözlerini de serinin 3. kitabı. Okumak isteyenler sırasıyla okumalı çünkü kitaplar birbirinin devamı niteliğinde. Aşk, tutku, heyecan ve biraz adrenalin içeriği var. Seri, Brynne'ın babası kızının geçmişte yaşadığı olayın ortaya çıkması ve suçlularının tekrardan kızına bela olmalarından korkması sonucunda güvenlik şirketi sahibi Ethan Blackstone'dan kızını korumasını ister. Tanıştıklarında aralarındaki çekime yenik düşerek bir ilişki içerisine giren Ethan ve Brynne çiftine hayat hiç de kolaylık sağlamaz. İkisinin geçmişi, birbirlerinden saklanan sırlar sonucunda hem ilişkileri sınanır hem de geçmişlerinin izleri peşlerini bırakmaz. 2. kitapta Brynne'ı takip eden adam kitabın sonlarında okuyanların tanık olduğu olay sonucunda kendini tekrar hatırlattığında bitmişti kitap. Aç Gözlerini de oradan kaldığı yerden devam ediyor. Kitaptaki aşk hızla devam ederken evrenin bu çifte bir sürprizi var... bir bocalama süresine girip de yeni hayatlarını kabul edip yollarına bakma çabasına girdiklerinde Brynne'ın takipçisi kim ortaya çıkıyor... Susuyorum... aldım hızımı gittim ve kitabı anlattım resmen :) hatta seriyi anlattım neredeyse. :) Serinin 3. kitabını okuyup yorum yazıyorsam seriyi sevdiğimi anlışılır, bu yüzden kitabı beğendim falan filan demeyeceğim. Ama Ethan'ın aile ilişkisini, ailesi ile olan ilişkisini çok sevdim :) Hele küçük Zara'yı çok sevdim ;) İlk iki kitaptan sonra bu kitabı kapatırken yüzümde bir gülümseme oldu. Çünkü çok güzel sonlandı :) Dördüncü kitabı bekliyorum :D Seriyi erotizmden rahatsız olmayan her aşk romanı okuruna tavsiye ediyorum ;)

Tutku Oyunları (Tutku Oyunları Serisi, #1)
Tutku Oyunları (Tutku Oyunları Serisi, #1)

8

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/09/aleatha-romig-tutku-oyunlar.html ~~~*~~~ Kişiyi başarılı kılan koşullar değildir. Kişinin o koşullara nasıl teki verdiğidir. ~~~*~~~ Yok artık! Yuh yani... nasıl yaaa.... Nee??? Cidden mi??? Eee devamı nerede? Son mu? Sıradaki kitap hani... Tarzında tepkilere sebep olan bir sonu var kitabı... yoruma kitabın sonuyla başladımsa düşünün artık nasıl şaşırtıcı bir sonu olduğunu. Aleatha Romig'in Consequences Serisinin ilk kitabı aynı zamanda yazarın ülkemizde yayınlanan ilk kitabı Tutku Oyunları, her ne kadar aşk romanı -romance- kategorisinde yer alsa da türle pek alakası olmadığını söyleyebilirim. Daha çok gizem biraz gerilim, şiddet içerdiği bir gerçek. Kategorilendirilmesinde cinselliğinde olduğu gözlemleniyor ama o kısım yok denecek kadar az çünkü cinsellik kitapta önemli bir nokta değil. Önemli ve üstünde durulan kısım anlatılanın altındakiler... ve sonundaki gerçekler... ~~~*~~~ Bay Rawlings kimsenin kendisi üzerinde hakimiyet kurmasına izin vermez. Bu nedenle eğer size karşı duyguları olduğunu itiraf ederse kontrolü elden bırakmış olur ve bağışlayın ama bu onu korkutuyor. ~~~*~~~ Akıcı, merak uyandırıcı, sinir bozucu, nefret ettirici, zaman zaman bazı detaylarla belki sıkıcı ama fazlasıyla şaşırtıcı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Sanırım ilk defa bir kitapta erkek karaktere ölüp bitmeyecek, kadın karakterin yerinde olmak istemeyeceğim. Anthony'den nefret ettim ama Claire'i de sevdim diyemem. Tamam Anthony psikopattı peki Claire sen neydin? Bir psikopata katlanmak ne be! Size tavsiyem kitabı oturup tümünü okumayın, sinirlerinize zarar verebilir! Ama sonunu sessiz sedasız, tamamen odaklanarak okuyun, çünkü sizi fazlasıyla şaşırtacak! Bu kitaba nasıl yorum yapabilirim bilmiyorum, çünkü söyleyeceğim her bir kelime kitap içeriğine girecek diye endişeleniyorum. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim, Claire... be gerizekalı... Anthony gibi bir adama evet dedin, hadi dedin... itaat ettin hadi iyi ettin! Kadın... gördün mü boyunun posunu... adam sana borcun ödendi dediğinde yapacağın tek şey arkana bakmadan kaçmaktı! Şimdi gördün belanı! Anthony, adamım... sustum! Bu adama söylenecek her kelime yetersiz! Kitap cidden şaşırtıcıydı! Hele son bölümler bütün kitaptaki olayların sebebini açıklıyordu ve henüz oyunun bitmediğini gösteriyordu! Seriyi takip edeceğim, merakımdan... Anthony'nin nasıl durdurulacağını merak ettiğim takip edeceğim. Vay canına... uzun zamandır beni bu kadar şaşırtan ve yok artık dedirten bir kitap okumamıştım! Kitabın kurgusundan değil ama Anthony yüzünden kitaba 5 üzerinden 3 verirdim ama o son yok mu? O sona ben 4 veririm arkadaş... yaklaşık olarak son 100 sayfa... bombaydı! Serinin sonunu merak ediyorum. Claire nasıl temize çıkacak? Anthony ne zaman duracak? Daha da önemlisi bu ikilinin sonu ne olacak? Seriyi okuma sebebi... ikinci kitap lütfen? =) Ahh, bir de bu notum yazara... bölüm başlarındaki sözler... alıntı olan sözler... süperdi! :)

Huysuz ve Ruhsuz
Huysuz ve Ruhsuz

9

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/09/nehir-erdem-huysuz-ve-ruhsuz.html Bu kitap, kendi kendimi "neden şimdiye kadar Nehir Erdem okumadım" diye sorgulamama neden oldu. İnadına Aşk'tan birkaç bölüm izledikten sonra senaryoyu bu kadar eğlenceli yazan birinin kitabı da okuru tatmin edici olur diye düşünerek başladım kitaba. Tam olarak beklediğimi buldum! Nehir Erdem'in ilk okuduğum kitabıydı ve diğer kitaplarını da alıp okuma isteği ile doldurdu beni! Kitabın konusunu kısaca anlatmak gerekirse; Doğa mezun olduktan sonra iş görüşmesi için Korkut Kardeşler İnşaat A.Ş. (doğru yazdım sanırım :)) gidiyor ancak işler beklediği gibi gitmiyor. Tesadüfi olarak büyük patronun yani Yağız'ın kapısının önünden geçerken onun iş arkadaşı ile konuşmaları sırasında kendisi ile ilgili olduğunu anlayan Doğa hakkında söylenenleri yediremeyerek bir anlık sinirle içeri dalıyor. İşte o anda... BOM! İlk çekim kıvılcımı ortada çakılmaya başlansa da Yağız karşısında ne bu kadar çekici bir kadın bulacağını umuyordu ne de bu kadar huysuz ve geveze... Neyse... tartışmalar, hakaretler falanlar filanlar ortada uçuştu falan derken bir şekilde Doğa o şirkette işe gitmeyi başarıyor. Yağız ve Doğa aralarındaki çekime karşı gelemedikleri gibi kalplerindeki sarsıntıya da karşı gelemeyip aşka kapılıp gidiyorlar. Keşke bu kadar kolay olsa her şey... Ama ne yazık ki değil! Hele ki aşk gibi hassas bir duygu... Doğa, Yağız'a gözü kapalı güvenirken aynısını da Yağız'dan bekleyen Doğa'nın, genç adamın bir anlık tereddütte düşmesiyle kalbi kırılır ve çeker gider...aşkları çok büyük bir sınavdan geçerken, diğer yarılarının yokluğuyla yaşamaya çalışan iki genç aşığın hikayesini okuyoruz. Eğlenceli sohbetler, kalbi pır pır ettiren bir aşk, yüzünüzde her daim gülümseme oluşturan bir kurgu! Daha ne olsun! Yeme de yanında yat yani... yatma kalk kitabı oku ;) Yağız'ın her ne kadar odunlukları bazı okurlar için sinir bozucu olsa da ben çok eğlendim :) Doğa ise bambaşka olaydı ama kitapta hoşuma giden bir başka şey de... Yiğit ve Yeliz'di. Yağız'ın kardeşleri... Hangi birinden, hangi olaydan bahsedeyim size bilemedim ki... Çok güzeldi bu kitap. Yazarın elimde Deli Divane kitabı var ona da kısa zamanda başlayacağım ama siz henüz Nehir Erdem kalemi ile tanışmadıysanız bu kitapla tanışın! Ben beğendim... kitabı okurken gerçekten çok eğlendiğim yerler oldu. Ayrıca Doğa'nın güçlü karakterine de hayran oldum. Yağız'ın aşık kalbine de... Tavsiye ederim okuyun!