Bridget'in başından geçenleri keyifle okudum.

Kafanızı ve dikkatinizi zorlamadan okuyabileceğiniz, size sadece hoşça vakit geçirtebilecek bir kitap, fazla bir beklenti ile okunmazsa tatmin edebilir. Aşk romanlarından ( bir zamanlar beyaz diziler vardı) hoşlanıyorsanız kaçırmayın okuyun derim.

Ahmet Ümit benim sevdiğim bir yazardır. Bu kitabında öykülere yer vermiş, kendi adıma ben bu kitabı bir kaç kere okudum, her seferinde farklı keyif aldım, tavsiye ederim.

Haruki Murakami'nin diğer kitaplarına göre temposu biraz daha düşük bir kitap ama yine de kitabın sonunda "aaa" diyorsunuz. Bir koyunun peşinden romandaki kahramanla birlikte sizde sürükleniyorsunuz. Kitaptaki kahramanın sakinliği zaman zaman bana " yapacak bir şey yoksa dönüp evine gitsene be adam ne bekliyorsun?" dedirtti. Beklediğinin ne olduğunu anlayınca çok şaşırdım ama itiraf etmeliyim.

Kitabı okuduktan sonra kulağım hergün günü kuran Zemberekkuşunu aradı. Toru Okada'nın hikayesini yazardan dinlerken başka kişiler ve onların hikayelerini de dinleme fırsatı buluyorsunuz. Hikayeye giren her kişi size farklı bir mesaj veriyor, bu kitabı okurken kendinizi bir senfoni dinler gibi hissediyorsunuz, bu senfonide zaman zaman bir enstrüman öne çıkıyor tam onun çaldığı melodiye odaklanırken başka bir enstrüman öne çıkıyor ve sizi alıp götürüyor. Yazarın bütün kitaplarında var olan o mistik hava bu eserinde de var ve tam kıvamında ne fazla ne eksik. Ben bu kitabı çok keyif alarak okudum. Tavsiye ederim.