Kitaplığımda arkalarda kalmış, sürekli ertelediğim bir kitaptı. Çünkü mektup kitaplarından pek hoşlanmıyordum. Okumaya başladığımda da bu kadar güzelleşecek bir kitap olduğunu tahmin etmemiştim. Başta karakterlerin ismini karıştırdım, sonra zamanla alıştım. Sonu çok güzeldi ve gerçekten kıytırık bir bestseller romanı değildi. Sonunda çok mutlu oldum! Tavsiye ederim.
Sevdiğim bir sanatçının hayat hikayesini okumak güzel ama yazarın tavrını ve baskıdaki "her sayfaya 5 adet yanlış yazım" düşen halini beğenmedim. Ve kitap 2000 yılında bitiyor. Bence önemli olan vizontele ve sonrası.
İtiraf etmeliyim ki insan başlarda o kadar da iyi bir kitap olmadığını düşünüyor. Aman sakın böyle düşünüp de bırakayım demeyin. Çünkü okudukça alışıyorsunuz Lennie’ye. Sevip bağrınıza basıveriyorsunuz. Ben çok duygusal bir insanım. Sonunda ağladım evet. Bir kitap ancak bu kadar ters köşe yapabilir. Zaten 126 sayfa ve bir çırpıda okunuyor. Okuyunca sizde göreceksiniz ve “evet kız haklıymış. ” diyeceksiniz. Ahh be Lennie! Okuyunuz.
Çok beğendiğim bir kitap oldu. Zülfü Livaneli'nin Serenad kitabından sonra ikinci favori kitabım oldu. Bakkalın oğlu beni derinden yaraladı. Ve martıların bu kadar akıllı olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Okuyunuz, okutunuz.
Gerçekten çok sıkıcıydı. Okuyorsunuz okuyorsunuz ve hala aynı yerdesiniz sanki. Sadece son kısımdaki Kafka'nın hayvanlarla ilgili parçacıkları bölümü iyi gibiydi. Zaten onlar da tam değildi. Yine de Kafka'nın hatrına insanın daha düşük bir puanlama yapası gelmiyor.