Dostoyevski'nin ilk kitabı, sonraki kitapları kadar dili kuvvetli değil tabi ama 23 yaşında yazmaya yeni başlamış biri olarak düşünmek gerek, sonuç olarak dostoyevski'nin öyle bir üslubu var ki bence bir kitabı yazarın adına bakmadan alıp elinize okuyunca dostoyevskinin yazıp yazmadığını anlayabilirsiniz...bütün kitapları okumaya değer beğenmeyecekleriniz de dahil...
ahmet ümitin olay örgüsü güzel kitaplarından biri, güncel olayları kitabına serpiştirmiş, en güzeli ise kendine de kitapta tuhaf biri olarak yer vermesiydi ben bütün kitaplarını okuyan biri olarak ahmet ümiti herzaman herkese tavsiye ederim...
güzeldi, buruktu, ama açıkçası daha önceki kitapları kadar etkileyemedi beni...
fikret topallının seri katillerin yaşamlarını anlattıgı 3. kitap, ilk iki kitap gibi dili gayet akıcı ve sade, kan dondurucu enteresan hikayelerle dolu, seri katillerin hayatını merak edenlerin okuması gereken kitaplardan biri...
baştan sona heyecan, merak ve macera dolu bir kitaptı, grange kalitesi çok netti kitapta, bence grange'ın en iyi kitabıydı...
kitabın yarısını okudum filmin yarısını izledim ve daha sonra kitabı bitirip filmi bitirdim, kitaptaki ayrıntılar o korku o gerilim müthiş okurken bunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz, filmdeki jack ve danny ( ki gerçek adlarıda jack nicholson ve danny lloyd bu da enteresandı ) karakterlerinin oyunculuğu müthişti, tabi kitabı birebir uygulayamamışlar filme özellikle hareket eden hayvan görünümündeki çalıları aradı gözüm filmde maalesef yoktu neyse kitaba dönecek olursak başından sonuna kadar içindeydim sanki overlook otelindeydim herşey resim resim gözümün önüne geldi... uzun oldu biliyorum tek kelimeyle de özetleyebilirdim aslında kısaca ''müthişti''...