İnanılmaz akıcı ve yormayan bir serüven, tasvirleri çok kuvvetli sanki okumuyorsunuzda yaşıyor gibisiniz, kutuplardaki yaşamı merak edenler muhakkak okumalı...
Kurgu çok iyi, dil inanılmaz akıcı, çeviri altın kitap evi olmasına rağmen çok başarılı, yani 1212 sayfalık bir romanın abartısız 1100 sayfasında sıkılmak imkansız devamlı gerilim devamlı macera, belki de Stephen King'in en iyi kitabı...
Tipik bir Stefan Zweig kitabı, bol bol karakter tahlili, mutluluk, hüzün ve ölüm bir arada, yine beklenmedik ( yazarı tanıyanlar için belki de beklendik ) bir son...
Yazarın ilk kitabı, ilk kitap için oldukça başarılıydı, konu ve anlatış güzel, polisiye kitaplardaki en önemli olgunun sonunun vurucu olması olduğunu düşünüyorum, bu kitapta bunu görebiliyoruz, kitabı okurken bir çok kez tahmin etmeye çalıştım, bir yere kadar tahmin de edilebilir ama hepsinin tahmin edilebileceğini sanmıyorum, sonuç olarak polisiye-gerilim tarzını sevenler okursa pişman olmaz...
Kitabın ilk yarısı ruhumu kararttı çok kasvet doluydu, sonrasında ise harika bir psikolojik çözümleme vardı, ruh halindeki geçişler çok iyiydi, genel olarak fena değildi ama zaman zaman da açıkçası sıktı...
Dünyayı bir salgın hastalık vurmuştur ve nüfusun çok büyük bir kısmı ölmüştür, kalan insanların vahsilesmesini anlatan tipik bir Jack London kitabı, gerçekçi, sert ve tasvirler çok kuvvetli... Coronadan 100 yıl önce yazılması ve bazı insan davranışlarının da birebir uyduğunu görmek insanı da şaşırtıyor...
Son derece gerçekçi bir dille yazılmış (hala gerçek bir olaydan mı esinlenmiş emin değilim). Dil güzel konu güzel anlatım güzel, Leonardo da Vinci den esintiler görmek güzel...