Bu kitap dopdolu bir edebiyat sevgisiyle, kitap sevgisiyle, yazma ve okuma eylemine duyulan aşkla yazılmış. İçinde sizi hemen saran büyük bir gizeme ve etkileyici bir dile sahip. Daha ilk 200 sayfada anlıyorsunuz ne denli büyük bir eser olduğunu, çok büyük bir keyifle okuyorum. Çevirmen Zeynep Heyzen Ateş'in de ellerine sağlık, kusursuz bir çeviri yapmış, akıp gidiyor, hiç rahatsız etmiyor.
Kitabın yarısından çoğunu okudum hala da devam ediyorum.
Bu devasa eser hakkında yazılan tüm övgülere katılıyorum. Bir hayli uzun süredir (5-6 ay olmuştur) okuyorum. 5 ana bölümden oluştuğu için araya başka kitaplar almakta mahsur görmedim.
Bunu 2666'dan sıkıldığım için yapmadım, sadece hemen bitmesini istemedim. Bu yaklaşık 1000 sayfalık eser öyle büyük br hızla ilerliyor ki hayran olmamak elde değil. Kimi yerlerde 2666 için "Bolano ölümle yarışarak bitirdi" deniyor ve bana kalırsa kitabın kendi hızı göz önünde bulundurulunca bu çok doğru. Stephen King'in de dediği gibi “Bu doğaüstü roman tasvir edilemez; bütün ihtişamıyla yaşanması gerekir.” O kadar devasa ve yaşam dolu ki anlatmak imkansız. Bu kadar uzun süre birlikte olmak kitapla aramda bir bağ geliştirdi, kitaplığımda o sarsıcı heybetiyle her gün beni selamlıyor, beni oku diyor. Her sayfasını büyük bir merakla hiç sıkılmadan okuyorum. Ve bundan sonra Bolano ne yazmışsa okumaya çalışacağım. Bir de çeviri konusunu açmak istiyorum ki Zeynep Heyzen Ateş muhteşem br çeviri yapmış, öyle akıcı öyle güzel bir sesle çevirmiş ki kitabı çeviri kokusunu almak mümkün değil. Kitabın cüssesini düşünürken bile ne büyük bir çeviri emeği olduğunu farkediyorsunuz; hele ki böylesi devasa bir edebi eser ne kadar zor bir çeviri süreci gerektirir. Ama Zeynep hanım, kusursuz bir iş çıkarmış okuduğum bölüme kadar hiç cümle düşüklüğü yahut baskı hatası görmedim. Kısacası kitap hakkında yapılan yorumlardan birine tüm kalbimle katılıyorum: "2666, en yalın ifadeyle, yirmi birinci yüzyılın ilk gerçek başyapıtıdır.”
---
4. bölümü de bitirdim. Son bölümü daha sonra okuyacağım. Muhteşem bir eser. Devasa bir eser. Sizi içine alıyor, orada yaşatıyor, kendisine alıştırıyor. Mutlaka okuyun. 4. Bölümde 300 sayfa boyunca yüzlerce kadının ölümünü ve ara hikayeleri okudum. İnanılmazdı. Son bölüm ilk bölüme bir nebze daha bağlantılı. Mükemmel 4 roman okudum diyebilirim. Zaten Bolano bu 5 romanın ayrı ayrı ve birer sene arayla yayınlanmasını istemiş. Ben de onun dileğini yerine getirip 5 ayrı roman olarak okuyorum.
---
Ve son bölümü de bitirdim. Önceki bölümleri çok güzel bir biçimde bağlayan tatmin edici bir bölümdü. Tabi tüm bölümler gibi bağımsız bir kitap gibi de okunabilir.
Büyük bir boşluğa düştüm, çünkü 1 yıldan uzun süredir 5 kitabı ayrı ayrı zamanlarda okudum ve kitap benim için arada bir konuştuğum iyi bir dost gibi olmuştu.
Çok sevdim. Mutlaka tavsiye ederim.