Bu kitap fazlasıyla romantik bir Aldülhamid portresi sunuyor. 80'den sonra iyice güdükleşip bayağılaşan ve mevcut konjonktürde garip bir özgüven kazanan Türk Sağ Entelejansiyası'nın(!) tatsız meyvelerinden bir tanesi.
Mustafa Armağan'ın ciddiye alınamayacak derecede yüzeysel tarihçiliğini de hesaba katınca tarihi bir kişiliğin hakkında bilgi veren bir eserden çok, duymak istediklerini okuyunca haz duyan bir kitleye sunulan bir Abdülhamid Güzellemesi olduğunu düşünüyorum.
Cumhuriyet'in resmi tarih yazımından ne kadar tiksiniyorsam bir süredir hasıl olan yeni tarih yazıcılığı dalgasından da aynı ölçüde tiksiniyorum.
Dolayısı ile bu kitabın Aldülhamid'i ve dönemini anlamak açısından okunmaya değer bir kitap olmadığını düşünüyorum.