Patti ve Robert'in sadece kendileri için istedikleri hiç bir şey yoktu. İkisi de diğerinin başarılı olması için elinden geleni yapıyordu. Robert'in "Patti, sen benden daha önce ünlü oldun" derken ki mutluluğu beni çok duygulandırdı. Robert'in cinsel kimliği her ne olursa olsun Patti için hep en sevdiği oldu. Robert'te cinsel kimliğinde kayma olmasına rağmen en çok Patti'yi sevdi. Böylesi bir sevgiyi ancak masallarda okurum sanıyordum. Demek ki böylesi yüce sevgiler de yaşanmaktaymış.
Patti'nin, kitabının, her bir cümlesini abartmadan, içindekileri tüm samimiyetle kaleme almış olduğuna inancım büyük. Ayrıca Robert ve Patti'nin sevgilerinin aşktan da öteye geçmiş olduğuna inandım. Robert'in "Patti bizim hiç çocuğumuz olmadı" derken ki pişmanlığı beni bitirdi. Patti'nin cevabı "Bizim çocuklarımız yaptıklarımız" demesiyse ne kadar anlam içeriyor değil mi? Çünkü ikisi de çok iyi biliyorlar ki başarmaları tek başlarına bir caba ile gerçekleşmemiştir. İkisi de diğeri için en çok çabalamıştı. Aç, susuz kaldılar. Soğuk içlerine işledi. Buna rağmen sanat için yılmadılar. Hep daha çok çalıştılar. En sonunda azim kazandı.
Kitap bana çok samimi geldi. Sanki karşımda bana çok güvenen, bu nedenle içini dökmek için bana kitap yazan bir kadın vardı. Sadece adları geçen çok sayıda tanımadığım yazar, müzisyen, ressama çok yer verilmişti. Bunları tanımış olsaydım onların adlarının geçtiği yerlerde benim için çok keyifli olurdu.