Niyeyse ilk kitabı okuduktan sonra, çitin öteki tarafında hayatın olmadığına inanmıştım.Bu kitabı okuduktan sonra yanıldığımı anladım çünkü dışarıda hayat varmış.
Kurucunun Kızı'nı okurken yaşanılan dünyayı zaten pek gözümde canlandıramamıştım. Nasıl bir yer olduğuyla ilgili hep soru işaretleri kalmıştı aklımda. Bu kitap bana bunun cevabını verdi. Dışarısı çıkarlarsa ben ne yaparım, nasıl yaşarım korkusu yaşadıkları için insanların yaşadıkları alanla sınırlı kaldığını,bu alanın dışına çıkmak istemediklerini anladım.Açıkçası ben çitin dışını daha tehlikeli olmasını bekledim galiba.Bu yüzden biraz hayal kırıklığına uğramış olabilirim.
Devrimin Kızı'nı okurken satırlar su gibi aktı gitti. Sade ve sizi yormayan anlatımı vardı.En güzel satırlar da Bishop'un olduğu satırlardı. Bishop'un İvy için çıkıp gelmesi benim beklediğim bir şeydi, şaşırmadım. İvy'de ne olursa olsun ailesine ve Bishop'a karşı bağlılığını kanıtladı. Sonunda herkes bir bedel ödedi.
Mutlu sonla biten distopya türünde yazılmış güzel bir seriydi.Okumak isteyenlere tavsiye edilir.