Bridgerton kardeşlerin en büyüğü Anthony büyük bir mirasın ve vikont unvanının varisi olarak doğmuştur. Anne ve babası diğer aristokrat ailelerin aksine büyük bir aşkla birbirlerine bağlıydılar ve Anthony'nin doğumu onların gözünde varis olmaktan çok tam bir aile oluşlarının kanıtıydı. Ailesi çocuklarına çok bağlıdır. Babası Anthony'nin dünyasının merkezindedir. Her şeyi babasından öğrenmiş yaptığı her başarı, her takdir, her umut ve hayal hepsi babası içindir. Her şey yolunda giderken on sekiz yaşındayken babasını arı sokmuş ve ölmüştür. Bu olaydan sonra artık hayatına bambaşka bir açıdan bakmaya başlamıştır. On yılını berbat skandallarla geçirmiştir. Hayatın çok kısa ve sadece eğlenceden ibaret olduğunu düşündüğü için nerede sabah orada akşam yaşamıştır. Sadık olduğu tek şey ailesine duyduğu sorumluluk hissi olmuştur. Yedi kardeşiyle ve geleceklerini garanti altına alacak yatırımlarla ilgilenmiştir. İngiltere'nin en ünlü zamparası olarak tanınır ve artık evlenme zamanı gelmiştir. Sorumlulukları gereği evlenmek zorundadır. Yuva kurup varis sahibi olmalıdır. Eşi olacak kişi çekici olmalı, çok güzel olmasına gerek yoktur, aptal olmamalı en önemli koşul ise gelinine asla aşık olmamalıdır. Geline ise karar vermiştir sezonun en gözde güzeli Edwina Sheffield. Edwina ise ablasının onayını almayan biri ile evlenmemeye kararlıdır. Bu yüzden Anthony'nin evlenmesi için de önünde ki tek engel Kate'dir.
Kate annesini küçükken kaybetmiştir. Babası beş sene önce öldükten sonra üvey annesi ve kardeşi ile yaşamaktadır. Zaten varlıklı bir aile değillerdir ve babası öldükten sonrada tasarruflu davranmak zorunda kalmışlardır. Kötü maddi durumlarından dolayı Londra'ya tek bir gezi ayarlayabilmişlerdir. Bunun içinde beş sene boyunca para biriktirmişlerdir. Evlenmeleri şart olduğundan doğru zamanı beklemişlerdir. Kardeşi on yedi kendisi yirmi bir yaşında iken ancak harekete geçebilirler. Kate etrafında insanları pervane eden tiplerden hiç olmamıştır. Yapmacık tavırları, gülümsemeleri ve incelikleri de hiçbir zaman öğrenememiştir. Taşrada olmayı şehirde olmaya tercih eder. Kardeşinin yanında sönük kaldığından evlenebileceğini kesinlikle düşünmez. Kardeşinin ise sevdiği biri ile evlenmesini ister. Çapkın vikontun kardeşinden koruması gereken türde bir adam olduğunu düşünür. Kardeşine bir eş bulacaktır ama o kişi tüm ülkede ki en berbat zampara vikont olmayacaktır. Anthony ise Kate'i ikna etmek yerine zıtlaşır. İkilinin atışmaları okunmaya değer bol bol güldürüyor.
Anthony'nin annesinin verdiği kır partisin de atışmaları dışında birbirini biraz daha iyi tanımaya başlayan ikili nihayet buzları eritir. Kate onay vermeye hazır olunca beklenmedik bir olay olur, bir skandalla baş başa kalırlar ve ikili kendilerini evli bulur.
Eğlenceli atışmalarla dolu bir kitap. Atışan aynı zamanda birbirinden etkilenen ama farkında olmayan bir çift daha.
İkilinin başka sorunları da var Anthony'nin büyük korkusu var. Neyse ki ikili her şeyin üstesinden gelir. Yazarın bu sade, esprili anlatımını seviyorum.