tam olarak tasavvufla ilgili bir roman değil aslında, daha çok seküler bir yaşam tarzına sahip, kariyerinde tıkanıklık yaşayan bi ressam olan ana karakterin bir tasavvuf tarikatından aldığı duvara hat boyama işini yaparken yaşadığı duygular, etrafındaki kişilerle temaslarını anlatıyor. bu haliyle tasavvuf tarikatı ve ona dahil olan karakterler pek romana etki edememiş, biraz daha derinlikli işlenebilirdi bence, ama güzel bir romandı, yazarın diğer kitaplarını da merak ettim.