http://kordugumhayaller.blogspot.com/2013/01/2gun-gece-isiriklari-friday-night-bites.html
Kitabın ortasına gelince niye böyle, sıkıldım diyordum. Ne zaman ki yarıyı geçtim ve biraz ilerledim. İşte o zaman aradığımı buldum. Hem de ne bulmak. Sonu gerçekten iyiydi. Çünkü sonlara doğru aksiyon bitip tam her şey normale dönüyor, artık biter derken yazardan beklenmedik bir atak geldi. Yazar bizi hiç beklemediğimiz bir şekilde şaşırtıyor ve kitabı öyle bir yerde kesiyor ki "bir dakika, bunun devamı nerde??" demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz.
Tamam, başa saralım ve Merit'in başına neler geldiğine bir bakalım:
Kitap kızımız ve en iyi arkadaşı Mallory arasında geçen komik dialoglar ile bizi güzel bir şekilde karşılıyor. Okurken gülmemek elde değil. Bu ikiliye bayılıyorum! Kitabın komik bölümleri kızımızın bazı sebeplerden Cadagon Evi'ne taşınması ile bölünse de bir süre daha böyle mutlu mesut devam ediyoruz. Bir ara çok güldüğüm hatta kahkaha attığım yer, kızımızın yeni evine taşınması ile Morgan'dan gelen ilginç hoşgeldin hediyesi idi -Merit'i kıskanmadım değil- Bu çocuğu gerçekten seviyorum. Belki ona ilk anda vurulmadım ama yine de sevmem uzun sürmedi.
Mutlu ve mesut halim ne yazık ki çok uzun sürmüyor. Çünkü ortaya hem eskiden kalan hem de yeni oluşan bir tehdit çıkıyor. Bunu araştırmak ve neler olduğunu bulmaksa gene kızımız Merit'e kalıyor. Ama bu sefer ki gerçekten çok ağır yükleri beraberinde getiriyor. Zira kızımız bu araştırma için önce ailesine katlanmak ve çevresine dönmek zorunda kalıyor. Hem de Ethan ile! Bu da yetmezmiş gibi bu iş yüzünden önce Mallory ile kavga ediyor sonra da Morgan'la -yakışıklı vampirim benim- sorunlar yaşıyor. Hem de kim için?? Ethan! Hıhh...
Kitabın çok büyük çoğunluğu kızımızın yeni evine alışması, bu yeni hayatı tanıması, günlük eğitimleri, koruyuculuk işi ve Ethan ile bu gizemi çözmek adına yaşadıkları ile geçiyor. Aksiyona geçmesi -bana göre- oldukça uzun bir zaman alsa da geçti mi de gerçekten doyurdu. Dediğim gibi sonu hele ki sonu beni en çok tatmin eden ve doyuran kısmıydı. O bilmeceli konuşmalardan ve şaşırtma öğesinden çok, gelen kişiden etkilendim. Açıkçası onunla bu kadar çabuk tanışmayı Merit gibi ben de beklemiyordum.
Kitabımız hakkında bu kadar spoiler yeter bence. Tüm meraklandıklarınız ve daha fazlası için kitabı alıp okumanızı öneririm. Şimdi bir de şu 3 karakterimize bir göz atalım:
Merit; kendisi daha vampirlikte yeni ve hala eğitiliyor. Ama kaydettiği ilerlemeler de hafife alınmamalı. Bu kitapta çok fazla şey yaşıyor, belki de o yüzden dağıtıyor ve sinirlerimi fazlaca bozuyor. Ama yakında toplanır diye umuyorum. Biraz aklını başına alması lazım en kısa zamanda. Bir de keşke her öğrendiğini daha kurumadan Ethan'a yetiştirmese de kendi başına bir şeyler yapabilseydi.
Ethan; Cadagon Evi'nin lideri olabilir, çok yakışıklı bir sarışın olabilir -ki hiçbir zaman onu sarışın olarak düşünemedim- ve herkes ona hayran olabilir ama ben onu asla sevemedim. Nedenleri sıralasam bitmez. Bir kere çok çıkarcı bir pislik, işine yarıyorsan seni sonuna kadar kullanır, dediği her şey sorgusuz yapılsın ve olsun ister, ve ve ve.... Daha saymama gerek yok. Baştan sinir benim için. Ve Merit bu uyuz için Morgan'mı kırıyor hep :'(
Morgan; tamam bencil olabilir, acemi bir lider de olabilir ve uyuz Neverra içinde birtakım işler yapıyor olabilir ama seviyorum bu serseriyi. Giyiş tarzı olsun, komik ve muzip yanı, iyi bir aşık olması ve oldukça yakışıklı bir esmer -hemen hemen- olması bende tam not oluyor ona :)
Beni üzen kısım bu kitapta başına hak etmediği şeylerin gelmesi. Sen o kadar şey yap ama Merit ne yapsın. Seni zaten istemiyordum desin! Ahh... yazarın bu muhteşem ve kitaptaki bittiğim tek erkek karakterle ne sorunu var ki sanki??? Bakalım, belki derdinin ne olduğunu ileride anlarız ;)
Aslında kitapta bittiğim tek karakter demek yalan olur. Zira sonunda tanıştığım yeni yakışıklıya ilk görüşte vuruldum. Ama ortada bir sorun var. Bir dakika! Aslında iki... Ama olsun, bir dahaki kitap için sabırsızlanma nedenim o :)
Kitabın sonlarında kızımızın kendini kaybedip olayın akışına bırakarak bulanık bir şekilde olayları yaşaması bir ara heyecanı tavan yaptırdı. Üstelik kendini tüm Cadagon vampirlerinin önünde ve yapmaması gereken bir hareket yaparak kaybetti. Neyse ki mavi saçlı en iyi arkadaş Mallory günü kurtardı.
Bu olaydan sonra iki arkadaş arasında yaşanan gerginlik aklıma şu soruyu getirdi. "Niye hep böyle olur. Artık insan değilsindir ve bazen arkadaşın da insan çıkmaz bir süre sonra ya da aynı kalır. Ama hep bir şeyler olur ve pufff... başta olan o anlayış, kuvvetli ilişki ve arkadaşlık sarsılır ve eskisi gibi olmaz." Bu tip durumlar beni üzüyor. Yazarımız umarım diğer kitapta bu soğukluğu yok eder.
Kitapta bana yetersiz gelen, geçiştirme gibi duran kısım "Merit neden böyle, sorunu ne?" sorusunun cevabıydı. Yazar orda aslında biraz uzun bir açklama yapıyor ama ya ben anlamadım ya da yazar da ne yazsa bilememiş.
Son olarak kitapta kesinlikle dikkat etmeniz gereken bir şey: Okurken kızımız düşünceleri ya da olay arasına gelecekle ilgili birkaç ipucu saklamış. Okurken dikkatli okuyun yani ;)