http://illekitap.blogspot.com.tr/2017/10/kerrigan-byrne-hrsz-ve-guzel-victorian.html
Veeee historical romans... veee ben :D
Bu türü çok sevdiğimi bilirsiniz ki şuanda elimde bir milyon okumadığım historical romans var ama olsun ben bu türde yani çıkan yazarları denemeye bayılıyorum. Bazıları beklentimiz fazlasıyla karşılıyor bazıları orta kararda bir şey oluyor bazıları ise bu işin altından kalkamıyor ama yine de bu türe her seferinde her yazar şans veren bir okurum.
Kerrigan Byrne bence bu türü oldukça güzel kaleme almış. Kurgusunu sevdim her ne kadar sevmediğim yerler olsa da... Aksiyonlu bir historicaldı ve aşk da vardı... sevdim ben.
Bayılmadım belki ama okumaktan da sıkılmadım.
Neyse, önce kısaca konusuna değinmek istiyorum. Farah, oturttuğu düzenli hayatına devam ederken küçüklüğünde kalbini kaptırdığı Dougan'ın arkadaşı olduğu iddia eden Dorian tarafından kaçırılarak hayatını bir olaylar örgüsünün içerisinde bulur. Dorian Blackwell hem zengin ve adından fazla söz ettiren bir adam hem de bir eşkıya olarak nam salmış kötü bir üne sahip tehlikeli biridir. Ancak... bütün bu ününe rağmen Farah'ı güvende tutabilmek ve onun elinden alınmış hakları ona geri kazandırabilmek için Farah ile evlenmesi gerekmektedir. Zaten olaylarda oradan sonra başlıyor.
Aşk romanlarında, türü ne olursa olsun aksiyon sahnesini severim. Bu kitapta da aksiyon vardı ve bu kısmı sevmediğimi söylersem çarpılırım vallahi :)
Ancak... sevmediğim kısım Dorian'ın ben kirliyim, ellerim kanlı sana dokunamam tripleriydi... yani biz şimdiye kadar okuduğumuz bütün historicallarda özellikle İskoç'lar mesela hep savaş içerisinde hep bir ölüm hep bir kan bulaşmış el vardı ama hiçbir zaman bu triplere girmemişlerdi. Ne olursa olsun, ne yapılmış olursa olsun Dorian'ın bu tavırları beni sinir etti. Keşke yazar bu tripler yerine başka bir şeyler kurgulasaymış diye düşündüm. Mesela Dorian'ın sakladığı sır olabilirdi uzak kalma sebebi ne bileyim...
Kitaba dair sevmediğim tek kısım oydu ve açıkçası bir erkeğe bu kadar tribi de yakıştıramadım özellikle bu türde...
Farah'ı sevdim. Güçlü, ayakları yere basan ve korkusuz kadınları severim historical romanslarda. Farah da tam benim seveceğim türde bir kadındı. Özellikle istediği şeyi elde etme çabasına... bayıldım! :)
Benim için kitabın en etkileyici kısmı ilk bölümlerdi. Farah ile Dougan'ın küçüklükleri ve kitabın son kısımları Dorian'ın artık koca olarak karısının yanında yer alması gerektiğini anlamasıydı. Gerçi bunu Farah zorla kafasına soktu onun ama olsun.
Kadının gücü diyelim biz buna :)
Kitabın sonunda serinin ikinci kitabı Avcı'dan bölüm vardı. Yani Dorian Blackwell'in en yakın arkadaşlarınadn biri olan Christopher Argent'in hikayesi... nedense onu daha çok merak ettim çünkü adamın bu kitapta adı geçtiğinden beri olan gizem merakımı çok fena depreştirdi dilerim çok beklemeden onu çıkarır Yabancı Yayınları.
Yorumumu çok fazla uzatmayacağım çünkü spoiler vermek istemiyorum. Ancak demezsem içimde kalır Dorian'ın en yakınları, Ben More'da yaşayanlar... hepsinin hikayesi acı ama bir o kadar da birliktelikleri güvenmeleri çok güzeldi.
Historical romans okuruysanız bence mutlaka denemelisiniz. Güzel bir kurgusu vardı ama bence eksikleri de vardı bu yüzden 5 üzerinden 3,5 veririm ama denemenizi de tavsiye ederim :)