Dorian Blackwell, Ben More’un Blackheart’ı, acımasızdı. Taş yürekli Dorian, Londra’nın en zengin, önemli adamlarından biriydi ve kendisine haksızlık edenlerden intikam almaktan çekinmezdi. İstediğini elde etmek için ölümüne savaşırdı. Güzel, masum ve dul olan Farah Leigh Mackenzie de buna dahildi. Çok geçmeden Dorian güzel kadını kendi malikânesine kaçırmıştı.
Tek sorun, hayatını tehlikeye atabilecek önemli bir sır taşıyan Farah’nın kendini kukla gibi oynattırmamasıydı. Onu güvende tutmanın tek yolu Dorian’ın tutsağı olmaktan geçiyordu. Dorian ise inanılmaz bir teklifte bulunmuştu: Onu koruma altına almak için Farah ile evlenecekti fakat karşılığında Dorian’ın düşmanlarını alt etmek için sırrını kullanmayı kabul edecekti. Ben More’un Bleackheart’ının hesaba katmadığı bir şey vardı, o da Farah’nın aralarında uyandıracağı ve ikisini de esir edecek tutku. Kaçırdığı kadının, çoktan yitip gitmiş olduğunu düşündüğü kalbine dokunabilecek tek kadın olması mümkün müydü?
“Onlarınki tatlı bir hikâye değil fakat beraber aldıkları yol, aşkın zaferini daha da keyifli hale getirecek.” –Publisher’s Weekly
“Ölümsüz aşkları, okurların bitmesini istemeyeceği şehvetli ve ruhları yakan bir hikâyede buluşuyor.” –The Library Journal
“Byrne, içgüdüsel bir şekilde okurları nasıl kitaba bağlayacağını bilen başarılı bir yazar. Daha ilk sayfadan, duyguların derinliği ve cinsel gerilim, güçlü karakterler ve mükemmel bir kurguyla el ele ilerliyor.” –Romantic Times Book Reviews
Dorian Blackwell, Ben More’un Blackheart’ı, acımasızdı. Taş yürekli Dorian, Londra’nın en zengin, önemli adamlarından biriydi ve kendisine haksızlık edenlerden intikam almaktan çekinmezdi. İstediğini elde etmek için ölümüne savaşırdı. Güzel, masum ve dul olan Farah Leigh Mackenzie de buna dahildi. Çok geçmeden Dorian güzel kadını kendi malikânesine kaçırmıştı.
Tek sorun, hayatını tehlikeye atabilecek önemli bir sır taşıyan Farah’nın kendini kukla gibi oynattırmamasıydı. Onu güvende tutmanın tek yolu Dorian’ın tutsağı olmaktan geçiyordu. Dorian ise inanılmaz bir teklifte bulunmuştu: Onu koruma altına almak için Farah ile evlenecekti fakat karşılığında Dorian’ın düşmanlarını alt etmek için sırrını kullanmayı kabul edecekti. Ben More’un Bleackheart’ının hesaba katmadığı bir şey vardı, o da Farah’nın aralarında uyandıracağı ve ikisini de esir edecek tutku. Kaçırdığı kadının, çoktan yitip gitmiş olduğunu düşündüğü kalbine dokunabilecek tek kadın olması mümkün müydü?
“Onlarınki tatlı bir hikâye değil fakat beraber aldıkları yol, aşkın zaferini daha da keyifli hale getirecek.” –Publisher’s Weekly
“Ölümsüz aşkları, okurların bitmesini istemeyeceği şehvetli ve ruhları yakan bir hikâyede buluşuyor.” –The Library Journal
“Byrne, içgüdüsel bir şekilde okurları nasıl kitaba bağlayacağını bilen başarılı bir yazar. Daha ilk sayfadan, duyguların derinliği ve cinsel gerilim, güçlü karakterler ve mükemmel bir kurguyla el ele ilerliyor.” –Romantic Times Book Reviews
Konusu güzel bir kitaptı. Yalnız romanla ilgili sevmediğim iki nokta var. İlki çoğu bölümde sanki wattpad okuyormuşum gibi hissettim.Hatta kontrol bile ettim.Diğeri ise tarihsel hatalar yani 18-19 yy. İngiltere'sine uymayan detaylar vardı.Yazarın yazdığı doğru olabilir diye nette araştırdım ama bir şey bulamadım. Okuyacak historical kalmadığında diğerlerine göre daha iyi bir alternatif olabilir diye düşünüyorum.
Aslında konu olarak fena değildi. Lakin bana historical okuyormuş hissini vermedi. Bunu hissedemediğim için de pek sevemedim.
http://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/06/hrsz-ve-guzel-victorian-rebels-1.html
Hırsız ve Güzel kitabı favori historicallerimin arasına yerleşti diyebilirim. Kitaba biraz tereddüt ile başlamıştım ama ilk sayfasından son sayfasına kadar beni içine hapsetti kendileri. Oldukça akıcıydı ki çevirinin de bunda faydası büyük. Okunmasını zorlaştıracak hiçbir şey yoktu kitapta, yazar argo kelimelere yer vermiş ve cinsel sahneleri de gayet yoğun ama benim dilinde rahatsız olduğum bir şey olmadı.
Farah, büyüdüğü yetimhanede sevdiği çocuğu, yani Dougan Mackenzie’yi kaybettikten sonra oradan kaçar ve yıllar sonra Scotland Yard’da yani emniyet müdürlüğü diyebileceğimiz bir yerde katip olarak karşımıza çıkar. Asıl kimliğini herkesten gizleyerek hayatına dul Farah Mackenzie olarak devam eder ta ki bir gün tüm İngiltere’nin en azılı suçlusu tutuklanana dek. Dorian Blackwell Farah bilmese de onun geçmişinin bir parçasıdır.
Farah’ın aslında kim olduğu, Dougan hakkındaki büyük gizem derken kitap göz açıp kapayıncaya kadar bitti elimde. Olay kurgusu oldukça yoğundu ve ince işlenmişti her şey bir bir açıklanana kadar kitabı nasıl okudum bilmiyorum. Karakterler oldukça farklıydılar, hepsi oldukça gerçekçi bir parça taşıyorlardı içinde. Farah’ın sadakati, Dorian’ın geçmişi yüzünden kendisine kabus olan anıları… Dorian, tarihi aşk romanları içerisinde sanırım geçmişi en acı ve yıkıcı olan karakterdi benim okuduklarım arasında. Hala etkisinden çıkamadım, taş kalpli, acımasız bir adam, bu bir maske mi yoksa gerçek kişiliği mi? Çıtayı ilk kitap ile bayağı yükseltti yazar gözümde. Yan karakterler Murdoch, Walters, Argent, Tallow ise aileden sayılabilir. Newgate hapishanesinin eski mahkumlarını oldukça sevdim.
Kitabın sonunda ikinci kitap Avcı’dan ufak bir kesit var. Yazar Christopher Argent ile çıtayı Everest’e çıkaracak gibi.
Victorian Rebels serisi şiddetle tavsiyemdir.
Farklı bir historical bir romandı. Konusunu ve kitabın akışını beğendim.
Farklı bir historicaldi,beğendim.
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2017/08/kerrigan-byrne-hrsz-ve-guzel-victorian.html
Yorumum:
http://birumuthayal.blogspot.com.tr/2017/05/kerrgan-byrne-hrsz-ve-guzel.html#more
Dougan Mackenzie'nin annesi Mackenzie toprak sahibinin evinde çalışan bir odacı kızdır. Dougan da toprak sahibinin bir sürü gayrimeşru çocuğundan biridir. Dört yıl annesi ile yaşamış annesi başka bir aşığının elinde can verince de yetimhanede yaşamaya başlamıştır. Orada ona iblis adını takan rahibeden sürekli dayak yemiştir.On bir yaşındayken de çok aç olduğu için mutfaktan ekmek çalınca rahibe kayış ile avucuna derisini yırtacak kadar çok vurmuştur. Elleri kanayıp ağlarken yanına sekiz yaşında ki Farah Leigh Townsend gelir.Farah'ın babası Kırım Savaşında yüzbaşı aynı zamanda da Northwalk Düküdür. Arkadaşını ziyarete gittiği askeri hastahanede kolera kapmış ve taşıdığı virüs büyük kızını,karısını ve kendisini öldürmüştür. Babasının çalışanı da onu yetimhaneye getirmiştir.
Dougan başından gönderse de Farah eteğiyle gözyaşlarını siler,malzemeler getirip elleri ile ilgilenir. Hayatı boyunca kendisine canını acıtmak maksadı taşımadan dokunan ilk insana peri adını koyar ve artık bir arkadaşı vardır. Farah bir daha onu aç bırakmayacağına söz verdiği için yemeklerinden kalanı getirir,okumayı öğretir,sevmeyi öğretir,ailesi yerine geçer. Birlikte iki mutlu yıl geçirirler.Dougan Farah'ın babasının yanında çalışan Warrington ile evleneceğini öğrendiğinde perisi kendisine ait olduğu için kiliseye gidip evlenirler. Papaz Farah'ı sıkıştırıp öpmeye çalışınca kaçmaya karar verirler, yakalanınca da Dougan papazı bıçaklayıp öldürür.
Aradan on yedi yıl geçer. Dougan tutuklandıktan sonra Farah'da yetimhaneden kaçmıştır. Dougan'ın gönderildiği yere yerleşip çalışmıştır. Dougan'a onu hiçbir zaman aç bırakmayacağına dair verdiği sözü tutup yedi yıl boyunca her akşam hapishaneye gidip peynir ekmek bırakmış,mektuplar yazmıştır. On yıl önce de Dougan'ın hastalanıp öldüğünü öğrenmiştir. Oda kimliğini gizleyip dul Farah Mackenzie olarak katiplik yapmaya başlamıştır.
Bir gün şeytan denilen en meşhur suç dehası,yeraltı dünyasını kontrolü altına alıp her yere sızan,özellikle çocuklarla ilgili derneklere bağışlar yapan,çok zengin olan Dorian Blackwell Ben More'un Blackheart'ı yakalanır ve sorgusuna Farah'da girer. Dougan ile aynı hapishane de olduğunu söyleyen Dorian böylece yıllardır aradığı Farah'ın yerini öğrenir ve hayatına girer. Farah'ı kaçırır Dougan'a güvende olduğundan emin olacağına dair yemin etmiştir. Ondanda intikamlarını almalarına yardım etmesini ister. Ayrıca Farah babasının düklüğünün tek varisidir ve kaçtığı nişanlısı Farah olduğunu söyleyen biri ile de evlenmiştir. Nişanlısı da Farah'ın peşine düşüp onu öldürmek istediğinden Dorian ona servetini geri vermesi için evleneceklerini söyler. Sadece göstermelik bir evlilik dese de Farah bir aile istediğinden ondan bir çocuk ister.
Farah'ın gerçek kimliğine kavuşması, Dougan Dorian gizemi,ikilinin arasında yaşananlar derken kitap hemen bitiyor.
Kitap ikilinin çocukluk halleri ile başladı ve tamamen çekti beni bayıldım o hallerine. Sonrası için çok meraklandım ne oldu,ne hale geldiler öğrenmek için hızla okudum. Farah'ın aç bırakmayacağı sözünü tutup yedi yıl her aksam peynir ekmek götürmesi,yanından ayırmayacağına söz verdiği kumaşı hep kalbinin üstünde taşıması çok güzeldi. Dorian'ın hapishanede yaşadıkları,yemeklerin Farah'dan geldiğini hiç öğrenmemesi, mektupları almaması,tutuklandıktan sonra Farah'a ne olduğunu bilmemesinin yaşattıkları,arkadaşlarına hep perisini anlatması,kabusları,Farah'ın elini bile tutamaması,temastan kaçması, zarar veririm korkusu çok üzücüydü. Kötü geçmişlerine,zor hayatlarına rağmen ikili muhteşemdi,bayılarak okudum. Sonu ve eski mahkumlarda çok iyiydi.
http://illekitap.blogspot.com.tr/2017/10/kerrigan-byrne-hrsz-ve-guzel-victorian.html
Veeee historical romans... veee ben :D
Bu türü çok sevdiğimi bilirsiniz ki şuanda elimde bir milyon okumadığım historical romans var ama olsun ben bu türde yani çıkan yazarları denemeye bayılıyorum. Bazıları beklentimiz fazlasıyla karşılıyor bazıları orta kararda bir şey oluyor bazıları ise bu işin altından kalkamıyor ama yine de bu türe her seferinde her yazar şans veren bir okurum.
Kerrigan Byrne bence bu türü oldukça güzel kaleme almış. Kurgusunu sevdim her ne kadar sevmediğim yerler olsa da... Aksiyonlu bir historicaldı ve aşk da vardı... sevdim ben.
Bayılmadım belki ama okumaktan da sıkılmadım.
Neyse, önce kısaca konusuna değinmek istiyorum. Farah, oturttuğu düzenli hayatına devam ederken küçüklüğünde kalbini kaptırdığı Dougan'ın arkadaşı olduğu iddia eden Dorian tarafından kaçırılarak hayatını bir olaylar örgüsünün içerisinde bulur. Dorian Blackwell hem zengin ve adından fazla söz ettiren bir adam hem de bir eşkıya olarak nam salmış kötü bir üne sahip tehlikeli biridir. Ancak... bütün bu ününe rağmen Farah'ı güvende tutabilmek ve onun elinden alınmış hakları ona geri kazandırabilmek için Farah ile evlenmesi gerekmektedir. Zaten olaylarda oradan sonra başlıyor.
Aşk romanlarında, türü ne olursa olsun aksiyon sahnesini severim. Bu kitapta da aksiyon vardı ve bu kısmı sevmediğimi söylersem çarpılırım vallahi :)
Ancak... sevmediğim kısım Dorian'ın ben kirliyim, ellerim kanlı sana dokunamam tripleriydi... yani biz şimdiye kadar okuduğumuz bütün historicallarda özellikle İskoç'lar mesela hep savaş içerisinde hep bir ölüm hep bir kan bulaşmış el vardı ama hiçbir zaman bu triplere girmemişlerdi. Ne olursa olsun, ne yapılmış olursa olsun Dorian'ın bu tavırları beni sinir etti. Keşke yazar bu tripler yerine başka bir şeyler kurgulasaymış diye düşündüm. Mesela Dorian'ın sakladığı sır olabilirdi uzak kalma sebebi ne bileyim...
Kitaba dair sevmediğim tek kısım oydu ve açıkçası bir erkeğe bu kadar tribi de yakıştıramadım özellikle bu türde...
Farah'ı sevdim. Güçlü, ayakları yere basan ve korkusuz kadınları severim historical romanslarda. Farah da tam benim seveceğim türde bir kadındı. Özellikle istediği şeyi elde etme çabasına... bayıldım! :)
Benim için kitabın en etkileyici kısmı ilk bölümlerdi. Farah ile Dougan'ın küçüklükleri ve kitabın son kısımları Dorian'ın artık koca olarak karısının yanında yer alması gerektiğini anlamasıydı. Gerçi bunu Farah zorla kafasına soktu onun ama olsun.
Kadının gücü diyelim biz buna :)
Kitabın sonunda serinin ikinci kitabı Avcı'dan bölüm vardı. Yani Dorian Blackwell'in en yakın arkadaşlarınadn biri olan Christopher Argent'in hikayesi... nedense onu daha çok merak ettim çünkü adamın bu kitapta adı geçtiğinden beri olan gizem merakımı çok fena depreştirdi dilerim çok beklemeden onu çıkarır Yabancı Yayınları.
Yorumumu çok fazla uzatmayacağım çünkü spoiler vermek istemiyorum. Ancak demezsem içimde kalır Dorian'ın en yakınları, Ben More'da yaşayanlar... hepsinin hikayesi acı ama bir o kadar da birliktelikleri güvenmeleri çok güzeldi.
Historical romans okuruysanız bence mutlaka denemelisiniz. Güzel bir kurgusu vardı ama bence eksikleri de vardı bu yüzden 5 üzerinden 3,5 veririm ama denemenizi de tavsiye ederim :)
392 sayfa
Mayıs2017 tarihinde, Yabancı Yayınları tarafından yayınlandı