Ashton Wingate, Lierin'i New Orleans'ta görmüş görür görmez vurulmuştur. Tanışamadan onun izini kaybetmiştir. Görüşmesi olan yargıcın evine gidince onun İngiltere'den gelen torunu, vurulduğu Lierin ile tanışmıştır. Ashton onu yeniden bulduğu için sevinirken Lierin tarafından azarlanmıştır. Fakat Lierin'in gözlerine baktığı ilk anda hayatında o olmazsa büyük bir eksiklik olacağını anlamıştır. Ashton evlilikten kaçarken oradan yanında Lierin olmadan ayrılması gerektiği gerçeği ile yüz yüze gelince hiç düşünmeden evlenmeye karar vermiştir. Evliliklerini açıklamak ve aileler ile tanışmak için çıktıkları yolculukta gemi korsanların saldırısına uğrayınca karısının suya düşmesi ile yolları ayrılır. Kendi gemileri ve diğer gemiler tüm nehri aramış ama bulamamışlardır. Üç yıl bir ay altı gün geçmesine rağmen Ashton çok sevdiği karısının ölümünü hala atlatamamıştır. Karısı ile birlikte çok değerli ve kısa bir zaman geçirmişlerdir. Bir aşk ne kadar derin ve ne kadar zengin yaşanabilirse o kadarını yaşamışlardır.
Yağmurlu bir gün de arabasının önüne çıkan at üstünde gecelikli bir kadın ise Ashton'un hayatını tamamen değiştirir.
Çarptığı kadın yıllar önce kaybettiği karısı Lierin'e çok benzediğinden Ashton onu bırakmayıp evine götürür. Herkese de karısı diye tanıtır. Lierin ise kazadan dolayı hafızasını kaybettiği için kim olduğuna dair bir fikri yoktur.
Ashton'dan etkilenen Lierin onun gösterdiği karısına ait resmi de görünce kocası olarak kabul eder. Her şey yolunda ikili mutlu iken ortaya çıkan Malcolm Sinclair ortalığı karıştırır. Lierin'in kendi karısı Lenore olduğunu söyler. Böylece mutlu hayatları değişir. Lierin iki koca ile bulur kendini. Acaba Lierin mi yoksa Lenore mi?
Malcolm kanıtlar ile gelmiştir ama ona ne karısını çok seven Ashton inanmak ister ne de Ashton'ın gerçek kocası olmasını isteyen Lierin.
Kitabın devamı iki erkeğin kimin karısı olduğunu ispatlamak için girdiği mücadele ile geçiyor. Lierin hafızası tamamen yerine gelene kadar yaşananlar, kim olduğundan emin olmadığı zamanlarda bile Ashton'a olan duyguları, Malcom'ın yaptıkları, Lierin'in sevdiği adamı korumak adına yaptıkları, Ashton'ın sevdiği kadından vazgeçmemesi tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de ortaya çıkan saldırı ve ölümler. Yani yok yok kitapta.
Kitap yazarın diğer kitapları gibi harikaydı severek okudum. Kitabın sonuna kadar merak içinde iki kardeşten hangisi diye gizemi çözmeye çalışırken bir baktım kitabın sonuna gelmişim. Ayrıca Ashton sen ne harika bir erkeksin öyle demekten de kendimi alamadım. Hiç vazgeçmedi o azmine hayran kaldım. Tavsiye edilir.