Seriye son kitaptan başladım o yüzden yazarın diline çok hâkim olamadım. Ama uzun zamandır böylesine masum bir ikili ve böylesine hoş, dolu bir ilişki okumamıştım. Bazı eksiklikler olsa da Isla ve Josh onları geri plana attılar. Isla lisenin başından beri Josh’a âşık ve son sene bir anda şansı dönüyor. Flört olarak başlayan şey ilişkiye dönüşüyor. Ve bana göre kitap buralarda başladı. İlk sayfalar geçiş gibiydi. Ve azcık sıkıldım. Ama Josh ile yapmaya başladıkları her şey ilgi çekiciydi. Gittikleri şehir, paylaştıkları özel anlar ve Josh’un resim çizdiği, çizerken kendini kaybettiği yerler hepsi de birbirinden güzeldi. Bana pek hitap ettiğini düşünmüyorum kitabın ama buna rağmen beğendim. Bu da nadiren olur. Yazar şimdiki zamanı kullanmış ve inanın bir türlü benimseyemediğim bir dil. Yani kitap çok çok ilgi çekici olunca göz ardı ediliyor ama yine de bir boşluk kalıyor bende. Ve Isla çok utangaçtı. Yani öz güven eksiliği çok fazla olduğu için bu durum beni biraz sinirlendirdi. Hâlbuki zeki bir kız ve birçok birikime sahip. Aynı zamanda bunu yazar açık açık belli etmedi, biz okuyarak bu kanıya vardık. Bu da güzel bir artıydı. Fazla bir şey söyleyemiyorum çünkü ufak sorunlar hariç mutlu olan bir çifti okudum. Kurt kitapta çok yoktu ama bana göre ilgi çekici bir karakterdi. Isla’nın ona verdiği değerde onu biraz merak ettirdi. Farklı karakterlerle dolu bir kitaptı ve bana farklı hissettiriyor. Bence okunması gereken bir kitap. Birbirlerine çok şey katıp, çok şey paylaşan bu ikili kesinlikle özenilesi. Son sahne ise ağlatı…
Josh bana aşık olacağından değil.
Ama hiçbir şansı tepmek istemem.
Şansım olmasa da.
Ama ola ki varsa diye.
Olmasa da.
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/05/yorum-isla-ve-mutlu-son-anna-and-french.html