Duygusal,aykırı,toplumcu ancak bireyselliği iliklerine dek yaşatan bir yazar Oğuz Atay. Nitekim Korkuyu Beklerken'de kendine yer bulan hikayelerin bir kısmında bireysellik bir kısmımında ise toplumsallık ağır basıyor. Kendisini babasıyla bir tutan ve duygularını ona ancak öldükten sonra açabilen bir karakterden. Tren istasyonunda hikaye yazıp bunları satarak yaşamaya çalışan bir karaktere ustalıkla sıçratabiliyor sizi.Aslında tüm hikayeler karakter hikayesidir de denebilir bu boyuttan bakıldığında. Zira beyaz mantolu adam isimli ilk hikayede bunu çok net bir biçimde gözlemlerken korkuyu beklerken'de kendisini eve hapseden karakterimizin takıntılarında gezinirken bundan kesinlikle emin oluyoruz. Birbirinden güzel düşündüren sorgulatan ve öğreten hikayeleriyle edebiyatımızın en değerli eserlerinden birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.