Annesi ve babasını kaybettikten sonra büyük babası ve büyük annesi ile yaşamını sürdüren kızılderili küçük bir çocuğun ( küçük ağacın ) onlar tarafından sürdürdükleri yaşama hazırlanması , eğitilmesini , yerlilerin beyaz adama karşı verdiği mücadeleyi , beyaz adamın yerlilerin yaşam sahalarına , yaşamlarına nasıl müdahale ettiğini anlatıyor kitap. Son kırk sayfasına kadar sevecenlik , tatlılık , hayata dair oldukça vurucu cümleler ( büyükbaba ve büyükannenin çocuğa öğütleri) içeren kitap son 30-40 sayfada beni benden aldı. İnsanın gözlerini yaşartan bir son. Gözleri yaşartan olaylar silsilesi. Kitabın konu bakımından en son geldiği nokta bizi hüznün koynuna bırakıyor.
Hayatta her şeyden önce kişi veya kişilerde "masumiyet" kavramını arayan , bu kavramın olduğu kişilere hayranlık duyan biri olarak nerdeyse Atesboceklerinin Mezarı adlı anime filmdeki Setsuko karakteri kadar beni etkileyen Küçük Ağaç karakteri beni masumiyeti ve saflığı ile çok etkiledi. Zihnime eminim unutulmamak üzere kazitti kendini. Tabiki o küçük yaşında öğrenmeye , uygulamaya verdiği önem de cabası... Son derece akıcı ve sikmayacak şekilde anlatılan olaylar kitabı elinizden düşürtmüyor.. Bir an önce okuyun...