Herkesin kafasında ki soru isaretleri maalesef bende de vardı. Yeni bir yazarla seri nasıl olacaktı? Bu yüzden de okuma sırası bir türlü gelmemişti. Oysa baş ucumda okunmayı bekliyordu.
Güçlü ,her zorluktan güçlenerek çıkan kadın karakterli kitaplara ayrı bir düşkünlüğüm var. Lisbeth yine bildiğimiz soğuk, kimseye güvenmeyen ve kendi göbeğini kendi kesen aynı karakter. Hatta artık daha sert. Herkesten uzak. Şimdi büyük bir belaya davetiye çıkararak NSA'yı heckliyor. Bunun sebebini aslinda kitabın sonlarına doğru daha iyi anliyoruz. Çünkü Lisbeth hiçbir şeyi nedensiz yapmaz. Bu sırada yapay zeka konusunda çalışmalar yapan Prof. Balder öldürülüyor ve olayın tek görgü şahidi olan oğlu tehlikeye düşüyor. Öncelikle August bir savant. Savant'ın ne olduğunu kitapta öğrenirsiniz. Ve senelerdir görüşmeyen Lisbeth ile gazeteci Blomkvist'in yolları yine kesişiyor. Tehlikelerle dolu macera yine başlıyor. Unutmadan Lisbeth için geçmişten gelen hayaletler iş başında. Daha doğrusu Lisbeth yine geçmişini kurcalanaktan geri durmuyor mu desek ...
Benim açımdan önce ki kitaplardan kopuk değil. Hatta aynı heyecanla okudum. Kitapla ilgili tek sıkıntı belki o da kitabın ilk yarısında ki yavaşlık ve kalabalık karakter yapısı. Kitabın ikinci yarısında ki hız ise inanılmaz. 5.kitabı ise artık daha çok merak ediyorum.