Nikolay Vasilyeviç Gogol den, Dostoyevski'nin 'hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık' dediği sarcıcı bir öykü.
'Palto' yılda 400 ruble kazanan Akakiy Akakiyeviç adlı sıradan bir Rus memurunun hayatından çok küçük bir kesiti anlatıyor. Maddi sıkıntı çeken Akakiy, eskiyen paltosunu yenilemek için türlü fedakarlıklar yaparak para biriktirir ve kendisine yeni bir palto diktirir. Ye kürküm ye misali onunla hep dalga geçen iş arkadaşları onu yeni paltosuyla görünce hemen ona iyi davranmaya başlıyorlar, hatta bir iş arkadaşı onu akşam evine davet ediyor. Bir palto insanın önemini nasıl da değiştiriyor. Paltosunu omuzlarına alıp sokaklarda bayramlıklarını giymiş bir çocuk gibi sevinçle dolaşan Akakiy için başka bir sorun daha ortaya çıkıyor 'o paltoyu korumak'. Akakiy'in paltosunu çaldırmasıyla hayatındaki asıl trajedi başlıyor. Özellikle aslında mühim olmayan insanların mühim kişiymiş gibi bulunduğu makamın önemini diğerlerinin gözünde daha da yükseltmek için her türlü yola başvurması bana çok tanıdık geldi.
Hem gülünç, hem de üzücü, hem de eleştirel yanı olan güzel bir trajikomik öykü. Hikayenin fantastik bir son ile bitmesi de bence çok iyi olmuş. Akakiy'in kısa trajik öyküsü tam kalbime dokundu. Okumanızı tavsiye ederim.
Kitapda bir alıntı:
Ömrünün son demlerinde de olsa yoksulluk içinde geçen yaşamını bir anlığına neşeye boğan, palto biçimine bürünmüş gösterişli bir konuk tarafından ziyaret edilmiş, sefalet içinde geçen kasvetli hayatı kısa süreliğine de olsa renklenmiş; ama hemen ardından bu dünyanın en güçlü insanlarının bile üzerine çöken ölüm felaketi onun karşısına çıkıvermişti.(s.58)